Firmalardan
Nestlé’nin temelini atan Henri Nestlé, 200 yaşında
Nestlé’nin 147 yıllık başarı yolculuğunun ilk adımını atan Henri Nestlé’nin 200’üncü doğum günü kutlanıyor. Henri Nestlé, 1905 yılında dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketine dönüşecek bebek maması şirketini kurmuştu.
200 yıl önce Almanya’da doğan Henri Nestlé, dünyanın en büyük başarı öykülerinden birinin gerçekleşmesine öncülük etti. Henri Nestlé, ‘Anglo-Swiss Condensed Milk Co.’ ile birleşmesinden sonra dünyanın en büyük yiyecek ve içecek şirketine dönüşecek ilk bebek maması şirketini 1905 yılında kurdu. Nestlé’nin genel merkezi hala Henri Nestlé’nin firmayı kurduğu Cenevre Gölü’nün kuzeydoğu sahillerindeki İsviçre kasabası Vevey’de bulunuyor ve Henri Nestlé’nin bilimsel yenilik bilinci, pazarlama içgörüsü ve küresel olarak büyüme azmi bugün de şirkete yön vermeye devam ediyor.
Nestlé CEO‘su Paul Bulcke, Nestlé’nin kurucusunun doğumundan 200 yıl sonra bugünkü faaliyetlerinin, dikkat çekici bir devamlılığın kanıtı olduğunu belirterek, “Nestlé bu zaman içinde ürün ve faaliyet gösterdiği ülke sayısını birçok defa artırmış olsa da kaliteye olan tutkusu ve ürünlerinin besin değerini artırmak için en son bilimsel araştırmaları kullanma yönündeki kararlılığı hiç değişmedi” dedi.
Henri Nestlé Vevey’e yerleşmeden önce Frankfurt’ta , eczacı kalfası olarak eğitim görmüştü. O dönemin en büyük sorunlarından biri, bebek ölümü oranlarının yüksek olmasıydı. Henri Nestlé, bebeklerin ihtiyaç duyduğu ana maddelerin iyi kalitede süt, buğday unu ve şeker olduğuna inanıyordu. Bebeklerin daha kolay sindirebilmesi için undan nişastanın ve asidin ayrıştırılması da son derece önemliydi. Konsantre süt yapmak için yüksek kalitede İsviçre sütü kullandı, unu sert bir bisküvi ortaya çıkaracak şekilde fırınladı ve bu bisküviyi öğütüp sütle karıştırdıktan sonra kurutarak nihai ürünü elde etti. Farine Lactée adını verdiği ürün, 1867 yılında satışa çıkarıldı. Sulandırılmış bir versiyonu, prematüre doğan ,anne sütü alamayan ve yaşaması beklenmeyen bir bebeğe verildi. Bu ‘mucize ürün’ sayesinde bebek kurtuldu. Bilim adamları ve doktorlar ile çalışan Henri, bu sayede o zamanlarda sahip olunabilecek en üst düzeyde bilgiyi edindi ve bu bilgi birikimini başarılı ve hazırlaması kolay bir ürüne dönüştürdü. 7 yıl içinde bebek maması ürünü, aralarında Avustralya, Brezilya ve Rusya’nın da bulunduğu 5 kıtaya yayılmış 18 ülkede talep görüyordu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.