Firmalardan
P&G, Rio 2016’da olimpiyat sporcusu ve annesini destekledi
Sporcuların anneleri ve ailelerini Aile Evi’nde ağırlayan P&G, Olimpik Köy’de kurduğu P&G Salon’da Olimpiyat sporcularına kişisel bakım ve güzellik hizmeti sundu.
P&G, Olimpiyat Oyunları sponsorluğu kapsamında Olimpiyat sporcularının ve bu sporcuların yetişmesinde büyük emeği olan annelerin destekçisi olmayı sürdürüyor. “Annelerin Gururlu Sponsoru” P&G, “Teşekkürler Anne” kampanyasıyla Rio 2016 Olimpiyat Oyunları döneminde markalarıyla birlikte 20 ülkeden 50 sporcuya ve anneye sponsor oldu. P&G’nin sponsor olduğu Olimpiyat sporcuları ve anneler arasında Rio 2016 Olimpiyat Oyunları’nda yarışarak Türkiye’ye altın madalya gururu yaşatan Milli Güreşçimiz Taha Akgül ile annesi Gülbahar Akgül yer aldı. Akgül ailesi, P&G’nin Rio de Janeiro’da özel olarak kurduğu P&G Aile Evi’nde ağırlandı.
P&G, “Teşekkürler Anne” kampanyası kapsamında Londra 2012 olduğu gibi Rio 2016’da da Olimpiyat sporcularının anneleri ve ailelerini ağırlamak üzere üzere P&G Aile Evi’ni kurdu. “Evden Uzaktaki Ev” konsepti ile tasarlanan P&G Aile Evi, dünyanın dört bir yanından gelen Olimpiyat sporcularının anneleri ve ailelerinin, çocukları Olimpiyat Oyunları’nda yarışırken, dinlenip rahatlayabilecekleri ve çocukları ile hasret giderebilecekleri yer oldu. Taha Akgül de 20 Haziran’da gerçekleşen müsabakaları öncesinde annesi ve ailesi ile büyük moral buluşmasını P&G Aile Evi’nde gerçekleştirdi.
P&G’nin Pantene, Gillette ve Head&Shoulders gibi kişisel bakım markalarıyla birlikte Olimpik Köy’de kurduğu P&G Salon ise Rio 2016’da yarışan Olimpiyat sporcularının kişisel bakım ve güzellik ihtiyaçlarını karşıladı. Ünlülerin stil danışmanı Gabriel Samra ve ekibinin uzmanlıklarını sergiledikleri P&G Salon, ülke bayrağı taşıyan 30 Olimpiyat sporcusunun Rio 2016 Olimpiyat Oyunları Açılış Seremonisi’ne hazırlandıkları yer oldu. P&G Salon’un ilk ziyaretçileri arasında dünyaca ünlü Danimarkalı tenisçi Caroline Wozniacki ile Rio 2016’da ilk kez kurulan Mülteci Olimpiyat Takımı oyuncuları yer alırken; Rio’da Türkiye’yi temsil eden Milli yüzücümüz Nida Eliz Üstündağ, Milli güreşçilerimiz Bediha Gün ve Yasemin Adar, Milli Haltecilerimiz Mehtap Kurnaz ve Duygu Aynacı da P&G Salon’da kişisel ve saç bakımlarını gerçekleştirerek müsabakalarına hazırlandılar.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.