Firmalardan
Reis Gıda: Dünyada, gıda ihtiyacını karşılayacak topraklar azalmaya devam ediyor
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, toprağın canlıların yaşamının önemli bir parçası olduğunu; ancak amacı dışında kullanılması, kirletilmesi ve erozyon sonucunda, dünyanın gıda ihtiyacını karşılayacak toprakların azalmaya başladığına dikkat çekti.
Birleşmiş Milletler (BM)’nin 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı ilan ettiğini hatırlatan Mehmet Reis, BM’nin yayınladığı “dünya güvensizliğinin durumu 2015” raporuna göre, dünyada açlık sınırında yaşayan insan sayısının 800 bin kişi olduğunun altını çizdi.
Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD), dünyayı ve ülkemizi tehdit eden Çevre ve Küresel Isınma tehlikesine karşı toplumsal sorumluluğunun bir gereği olarak, VII.Küresel Isınma Kurultayı’nı, 16 Eylül 2015 tarihinde, İstanbul Sanayi Odası Meclis Salonu’nda (Odakule) tam gün gerçekleştirdi.
Kurultayda; “Finansta, Üretimde, Enerjide Sürdürülebilirlik” başlığında, Türkiye Gazetesi Ekonomi Müdürü Fikret Çengel’in moderatörlüğünde yapılan 2.oturuma konuşmacı olarak; Daikin Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Zeki Özen, TAV İstanbul Enerji Yöneticisi ve Mekanik Enerji ve Yapım İşleri Müdürü Akın Arkat, Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, Arçelik Sürdürülebilirlik ve Resmi İlişkiler Direktörü Fatih Özkadı ve Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis katıldı.
Gelecek 50 yılda, dünya nüfusu %25 artacak
Konuşmasında gelecek 50 yılda dünya nüfusunun %25 artacağının tahmin edildiğine işaret eden Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Dünya nüfusu hızla artarken, tarıma elverişli topraklar, ne yazık ki yanlış uygulamalar ve gerekli önlemlerin alınmaması nedeniyle her geçen gün azalıyor. Yaşam için, toprak ve suyun öneminin bilincinde olan pek çok ülkede, bu konuyla ilgili etkinlikler düzenlenerek, farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. Bizlerin de, kendi ülkemizde farkındalık yaratarak, alacağımız tedbirler ile tarıma elverişli toprakların azalmasını önlememiz gerekiyor. Bu yıl 7.’si düzenlenen Küresel Isınma Kurultayı nedeniyle Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD)’yi, bu farkındalıkta öncü oldukları için kutluyorum. Çünkü, gelecekte oluşabilecek bir gıda krizinin; önlem alınmazsa küresel bir güvenlik krizine dönüşebileceği, sıkça dünya kamuoyunda dile getirilmektedir. Altını çizerek vurgulamayı istediğim konu ise; hiçbir ülke, beslenme gibi yaşamsal bir konuyu, diğer bir ülkeye ihale etmemelidir. Her ülke, kendi topraklarında, iç tüketimini karşılayacak, stratejik önemi olan gıda ürünlerinin üretimi yapmak zorundadır” dedi.
Toprağın ve suyun kıymetini bilelim
Dünya’da, küresel iklim değişikliğinin büyük problem olmaya devam ettiğine dikkat çeken Mehmet Reis, her geçen gün, su ve gıda yetersizliğinin artmaya devam ettiğini söyledi.
Tarımsal kuraklık riskinin ciddi boyutlara ulaşmakta olduğunu anlatan Mehmet Reis, konuşmasına söyle devam etti:
“Toprağın korunması, üretiminin teşvik edilmesi, suların temiz ve doğru kullanılması için uzun vadeli düşünmek gerekiyor. Önlem alınmadığı takdirde, gelecek yıllarda susuzluk ve temel gıda maddelerinin eksikliğinden, kuraklık ve artan fiyatlardan; bugünkünden daha sık ve çaresizlik içinde bahsedeceğiz. En azından kişisel olarak, bir damla suyun, bir dilim ekmeğin kıymetini bilelim. İnsanların yaşamak için yeterli gıdayı almaları ve bu gıdaların sağlık yönünden güvenli olması, insan haklarının esasını oluşturmaktadır” diye konuştu.
Bilinçsizce yapılan ilaçlama ve gübre kullanımı, aşırı sulama gibi nedenlerin toprağın verimsizliğine yol açtığına işaret eden Mehmet Reis, diğer taraftan kentleşme, sanayi tesisleri, madencilik gibi diğer faktörlerin; tarıma elverişli ekilebilir alanlarda olmaması gerektiğini vurguladı.
Dünya genelinde, 2000’li yıllarda kentlerde yaşayan nüfusun, kırsal nüfusu geçtiğini anlatan Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Türkiye de, 1927 yılında Türkiye nüfusunun %76’sı kırsal kesimde yaşarken, günümüze yani 2015 yılına gelindiğinde nüfusun %25 i kırsal kesimde yaşıyor. 2050 yılında, dünya nüfusunun kırsal kesiminde yaşayan oranının ayda %30’a düşeceği belirtiliyor. Tehlikeli alanlar azalırken, kırsal kesimde yaşayan insanların oranı da düşüyor. Nitekim, dünyamızda toprağı tehdit eden unsurlar, toprak kaybı ve tarım alanlarının amacı dışında kullanılması gibi sorunlardır. Maalesef günümüzde dünyadaki toprakların 3’te 1’i verimsiz durumdadır. Küresel ısınma, yağışların azalması, yer altı sularının çekilmesi, tarım alanlarını tehdit etmeye devam etmektedir. Kuraklığa bağlı tehditlerin oluşmaması için, kuraklığa dayanıklı tohumların kullanılması, yerli tohumların korunması, desteklenmesi gibi tedbirlerin alınması gerekmektedir” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.