Firmalardan
Reis: Şerife Bacı’yı yaşatmaya devam edeceğiz
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, “Geleceğe uzanan istiklal yolunda şehit olan Şerife Bacı’yı yaşatmaya devam edeceğiz” dedi.
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, Şerife Bacı’nın göstermiş olduğu fedakarlığın ve vatanperverliğin, daha çok insana ulaşması ve adının yaşanmasına katkı sağlamak amacıyla, firmalarına Şerife Bacı’nın zorlu yolculuğunun anıtını yaptırdıklarını söyledi. Reis, “Anıta Mücadelenin diğer kahramanlarından olan, Halime Kaptan, Rahime Çavuş, Salih Reis’in hayatlarını anlatan tablolar eşlik ediyor. Tarihin adını yazdığı, Milli Mücadele’nin omuz omuza verildiği, bütün kahramanlarımıza vefa borcumuz var” dedikten sonra Mustafa Kemal’in akıllardan çıkmayan şu sözleriyle devam etti;
‘’Dünyada hiçbir milletin kadını, ‘Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım, Milletimi Kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim.’
Başta bu yolculuğa ışık tutan Mustafa Kemal Atatürk’ü ve şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.
Kurtuluş Savaşı döneminde eli silah tutan herkesin cephede olduğu sıralarda, İnebolu’ya çıkarılan silah ve cephanenin, Kastamonu üzerinden Ankara’ya ulaştırılması hayati önem taşımaktaydı. Kurtuluş savaşı sırasında cephane sevkiyatında insanüstü çaba gösterilmiştir.
Tarihe Milli Mücadele’nin simgesi olarak adını yazdıran kadın kahramanlarımızdan biri de İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşırken, donarak şehit olan Seydiler’den Şerife Bacı’dır. 1921 Aralık ayında kış oldukça sert geçiyordu. Ancak vatan uğruna atılacak her adımda, ne soğuk ne de fırtına yolundan döndürmüyordu. Şerife bacıda yolundan dönmedi, sırtında çocuğu, önünde kağnısı ile İnebolu’dan Kastamonu’ya cephane taşırken, Kastamonu Kışlası önüne kadar gelmiş, mermileri ve çocuğunu korumak uğruna donarak şehit olmuştur. Fırtına ve tipinin sabahında Kastamonu kışlasından çıkan devriye ekibi bir bebeğe ait olan ağlama sesini takip ettiklerinde sahibi donmuş bir kağnıyla karşılaştılar. Kağnıda üzerleri kardan etkilenmemesi için bir battaniyeyle örtülmüş cephanenin arasındaki kuru otlara yatırılmış bir bebek ile karşılaşmışlar. Yapılan incelemeler sonucunda şehit olan kadının bir gece önceki tipide kaybolan Şerife Bacı olduğu tespit edilmiştir.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.