Genel Haberler
E-dönüşüm uygulamaları, hayatımızı kolaylaştırıyor
1 Ocak 2016 itibariyle 50 bin mükellef e-Fatura ve e-Defter uygulamalarından yararlanmaya başladı. E-dönüşüm çözümlerinin ülkemize 3 milyar TL’lik katkı sağlayacağı öngörülüyor.
E-Fatura ile birlikte e-Defter, e-Arşiv Fatura, KEP, e-Tebligat, e-Mutabakat, e-İmza, e-Saklama gibi tüm e-Dönüşüm hizmetlerini tek çatı altında bütünleşik olarak sunan güven kurumu TÜRKKEP Genel Müdürü Yüksel Samast ile e-dönüşümün geleceği hakkında konuştuk.
E-dönüşüm açısından 2015 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2015 yılı sonu itibariyle e-fatura uygulamasına geçen ilave mükellefler ile toplam kullanıcı mükellef sayısı 48 bine ulaştı. E-fatura uygulamasına benzer bir uygulama olan e-arşiv faturaya 2.500 mükellef geçiş yaptı. Böylece e-fatura ve e-arşiv faturaya geçen mükellef sayısı toplamı 50 bini aştı. 2015 yılında ülkemizde toplam 100 milyon adet e-fatura oluşturuldu. 2016 yılında ise toplam oluşacak e-fatura âdetinin 500 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. E-Fatura ve e-Defter uygulamaları, kâğıt tüketiminin azaltılması, kargo ve noter masraflarının düşürülmesi gibi tasarrufları da beraberinde getiriyor. Yeni yasal düzenlemeler ve teknoloji alanındaki gelişmeler fatura, defter ve arşiv gibi iş süreçlerinin de elektronik ortama aktarılmasına olanak sağlıyor. 2016’da e-fatura ve e-defter sayısının yaklaşık 65 bin ila 70 bine çıkması bekleniyor.
2015 yılında e-imza kullanımı ve 2016 yılındaki öngörüleriniz nelerdir?
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) verilerine göre, Türkiye’de 2014 sonu itibariyle, toplam 1 milyon 650 bin adet e-imza ve mobil imza üretilmişti. 2015 sonu itibariyle, e-imza ve mobil imza toplamı 2 milyona ulaşmış bulunuyor. Böylece, 2015 yılsonu itibariyle elektronik imza toplam sayısında yüzde 20 oranında bir artış gerçekleşmiştir. E-imza sahiplerinin yüzde 20’sini 19-25 yaş arası, yüzde 40’ını 25-40 yaş arası, yüzde 40’ını 40 yaş ve üstü kullanıcılar oluşturuyor. E-imza kullanıcılarında yüzde 90’nın üzerinde memnuniyet olduğu görülüyor. Ülkemizdeki e-imza ve mobil imza sayısı toplamının 2016 yılsonunda 2,5 milyonu aşacağı öngörülüyor.
E-dönüşüm çözümlerinin ülkemize sağlayacağı katkılardan bahseder misiniz?
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) yeni düzenlemesiyle, mevcut 20 bin civarındaki mükellefe ilave olarak, 10 milyon TL ve üzeri ciroya sahip 30 bin civarında mükelleflere yeni yılla birlikte e-fatura ve e-defter uygulaması zorunlu hale getirildi. Yeni kapsam genişlemesiyle birlikte 2016 yılı başında e-fatura ve e-defter kullanan mükellef sayısının 50 bine ulaşacağı öngörülüyor. İş süreçlerini elektronik ortama taşıyan bu hizmet; kâğıt tüketimi azaltıyor, yazıcı, kartuş, postalama, kargo, depolama ve arşiv masraflarının azalması gibi tasarruflar sağlıyor. TÜRKKEP’in sağladığı e-fatura ve e-defter hizmetiyle tüm işletmeler bu uygulamalara hızlı ve kolayca geçiş yapabiliyor. Tüm akaryakıt ve madeni yağ lisansına sahip şirketler ile faaliyet konusuna bakılmaksızın 2014 yıl sonu cirosu 10 milyon TL ve üzeri ciroya sahip tüm mükelleflerin 31 Aralık 2015 tarihine kadar sistemlerini hazırlayıp, 1 Ocak 2016 itibariyle e-Fatura ve e-Defter kullanmaya başlaması zorunlu. Ayrıca 2014 yıl sonu cirosu 5 milyon TL ve üzerinde olan e-ticaret firmalarına da 31 Aralık 2015 tarihine kadar e-Arşiv Fatura uygulamasına geçme şartı geldi. 1 Ocak 2016 itibariyle 50 bin mükellefin e-Fatura ve e-Defter uygulamalarından yararlanmaya başlamasıyla, her yıl ortalama 20 bin ağaç kesilmekten kurtulacak ve 125 milyon lira kaynak tasarrufu sağlanacak. Maliye Bakanlığı’na göre, 2015 yılında, sistemde her ay 50-60 milyon e-Fatura dolaşımda olacak. 2016-2017 yıllarında ise e-Fatura ve e-Defter uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısının 100 bine ulaşması bekleniyor. E-Fatura ve e-Defter sayısındaki bu artışın kâğıt tüketiminin azaltılması, kargo ve noter masraflarının düşürülmesi gibi katkılarıyla 2 milyar lira tasarruf sağlayacağı öngörülüyor.
KEP kullanımının 2016 yılında nasıl bir yayılım göstereceğini düşünüyorsunuz?
Türkiye’de 2015 sonu itibariyle, KEP adresi sayısı 150 bini geçti ve bu sayıya 2 yıl içinde ulaşıldı. KEP sistemi, e-tebligat ve e-yazışma gibi kamudaki önemli e-dönüşüm uygulamalarının yaygınlaşmasını sağladığı gibi aynı zamanda e-imza ve zaman damgasını kullanımını yaygınlaştırıyor. KEP ile resmi, ticari ve hukuki her türlü yazışma ve belge paylaşımının yasal geçerli ve güvenli yapılabilmesinden dolayı, özel sektörde de e-yazışma, e-mutabakat, e-bordro, e-sözleşme, e-teklif, e-bildirim, e-itiraz gibi birçok alanda KEP kullanımı yaygınlaşıyor ve gönderi adetleri artıyor. E-İmza ve mobil imza sayılarının ve zaman damgası sayısının özellikle KEP sisteminin yaygınlaşmasıyla birlikte 2016 yılında ve önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. 2016 yılında ülkemizdeki toplam KEP adres sayısının 2 kat, kullanım oranının ise 5 kat artacağı öngörülüyor.
Müşterilerinize sunduğunuz avantajlardan bahseder misiniz?
Anahtar teslim ve hızlı çözümler sunan TÜRKKEP, uzman kadrosuyla, muhasebe yazılımlarıyla uyumlu, uluslararası standartlarda saklama hizmeti, müşteri memnuniyeti odaklı destek ve çözüm hizmeti veriyor. 81 ilde yerinde ve uzaktan hizmet sunan TÜRKKEP, kesintisiz web servis ile 7×24 destek servisi sunuyor. E-dönüşümün tüm hizmet ve çözümlerini uçtan uca sağlayabilen tek firma olan TÜRKKEP, e-fatura hizmeti ile KEP hizmetini entegre ederek “KEP ile E-Fatura itirazı” özel servisini müşterilerine sunuyor. Elektrik, doğalgaz, su faturaları dahil özel fatura tasarımı ile farklılaşan bu hizmet sayesinde; gelen e-faturalar otomatik alınabiliyor, işlenebiliyor, raporlanabiliyor, uyarılar e-mail ile alınabiliyor. Giden faturalar için manuel e-fatura içeriği oluşturulabiliyor. Kullanılan muhasebe yazılımı veya ERP çözümü ile tam entegre otomatik e-fatura gönderimi yapılabiliyor. Faturalar istenilen kullanıcılara tek tek veya toplu olarak e-posta ile gönderilebiliyor. GİB’den “Platform bağımsız e-defter uygulaması” onayına sahip TÜRKKEP e-defter çözümü, tüm muhasebe sistemleri ile çalışabiliyor. Ek modül alınmasına gerek kalmıyor. Ayrıca TÜRKKEP e-saklama hizmetleri TÜRKKEP e-defter sistemiyle entegre durumda. Mevcut finans, muhasebe sistemlerinden yasalara uygun e-defter üretilmesi için gereken danışmanlık hizmetlerini de içeriyor. Defter ve berat dosyalarının otomatik olarak saklanmasını sağlıyor. Kullanıcı dostu ara yüzü ile kolay bir şekilde kullanılabilen uygulama, saatler içerisinde kullanıma hazır olabiliyor.
E-Saklama hizmeti kurumlara ne tür avantajlar sağlıyor?
TÜRKKEP, 10 yıl yasal geçerli ve güvenli e-saklama hizmeti de sunuyor. Türk Ticaret Kanunu (TTK) kapsamındaki KEP düzenlemelerine ve Vergi Usul Kanunu kapsamında GİB tarafından yapılan e-fatura ve e-defter düzenlemelerine uygun olarak 10 yıllık yasal geçerli ve güvenli e-saklama hizmetleri veriyoruz. Ayrıca, e-defter ve e-fatura hizmetlerinin şirketlerin kullandıkları yaygın muhasebe ve ERP yazılımlarına uyumlu, kolay ve hızlı entegre edilebilir ederek, “özel fatura tasarımı” hizmetini de müşterilerimize sunuyoruz. Tüm Türkiye’de yaygın hizmet ağıyla çözümlerimizi müşterilerimize ulaştırıyoruz. E-dönüşüm süreçlerinin her adımında müşterilerinin yanında olarak, e-dönüşüm alanında kurumların ihtiyaçlarını belirlemelerine yardımcı oluyoruz. Şirketlerin iş akışlarına ve yapılarına uygun, kullandıkları muhasebe veya ERP yazılımlarıyla entegre çalışabilen bütünleşik e-fatura ve e-defter çözümleri sağlıyoruz. Bunların yanında cari hesap mutabakatı, fatura itirazları, bordrolarını, sözleşmelerini, yazışmalarını yasal geçerli şekilde elektronik ortamda kolayca yapmaları için kayıtlı elektronik posta (KEP) ve e-imza ile entegre çalışan gerekli tüm e-hizmetleri ve çözümleri sunuyoruz.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.