Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

İNGEV’den “İstahdam Trendleri/ İstanbul” araştırması

Editör
İNGEV Başkanı Vural Çakır
Abone Ol:

İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteklediği ve İNGEV tarafından hayata geçirilen “İstahdam Trendleri/ İstanbul” araştırma raporu, Point Otel İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında açıklandı.

Hem profesyonel hem de toplumsal paylaşım tarafında ​önemli bulgular içeren rapor; 2023 İstanbul vizyon planlamasında “İstihdam ve Eğitim” ayağında dikkatle izlenmesi gereken stratejik bir yol gösteriyor.

İNGEV (İnsani Gelişme Vakfı) tarafından İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Doğrudan Faaliyet Desteği ile gerçekleştirilen araştırma ile İstanbul’daki mevcut istihdam trendlerinin eğitimle ilişkisini inceleyerek bu bağlamda olabilecek gelişme alanları konusunda ilgili tarafların planlamalarına yardımcı olacak veri setlerinin oluşturulması amaçlandı.

İNGEV Başkanı Vural Çakır, bulguları şöyle açıkladı:

-İstanbul genç istihdam (15-34 yaş) piyasası içinde ilköğretim –ortaokul ve altı birinci sırada, lisans ve üstü eğitim görenler ikinci sırada.

-İşveren-kendi hesabına çalışan kategorisinde düşük eğitimliler daha yüksek oranda. Eğitim ve kendi hesabına çalışma adeta eğitim düzeyi ile ters orantılı. İş arayanlar (işsiz) eğitim düzeyine göre genelden önemli bir farklılık göstermiyor.

-En yüksek işsizlik oranı (sayısı değil) edebiyat-güzel sanatlar fakültelerinden mezun olanlar, ikinci sırada fen-mimarlık –hukuk fakülteleri geliyor.

-Aynı zamanda bu iki grupta işveren-kendi hesabına çalışma da yüksek. İktisadi ve idari bilimler ile eğitim fakültesi mezunları daha çok çalışan oluyor.

-Staj yaptığını beyan edenler çalışma hayatında özel olarak avantajlı bir durumda değiller. Staj yapmış olmakla olmamak arasında anlamlı bir fark bulunmuyor. Staj sisteminin uygulamada daha etkin hale gelmesi önemli.

-Staj gibi mesleki eğitim kursu almış olmak da çalışma hayatında istihdama yönelik özel bir etki yapmıyor. Son yıllarda gelişen mesleki kurs iş dünyası ilişkisini güçlendirmek ve yaygınlaştırmak önemli

-Geleneksel eğitim müfredatı içinde çok az yer bulan girişimcilik ve çalışma hayatı niteliklerine yönelik eğitimler geçmişe bakıldığında aslında en fazla eğitim ihtiyacı hissedilen alanlar. Yabancı dil bilgisi yine kuvvetle ihtiyacı istenilen bir alan.

-Kod eğitimi, bilgisayar teknolojileri, sosyal medya yetkinliği dallarında eğitim ihtiyacı yine yüksek olmakla birlikte görece daha az. Bu alanların gelecekteki önemi düşünülürse farkındalığın artırılması gerektiği sonucu çıkıyor.

-Okurken iş deneyimi sahibi olmak, daha fazla eğitim almayı istemek ve başka bir alanda eğitim almayı istemek bugünden geçmişe bakıldığında en fazla katılım gösterilen ifadeler. Eğitim konusunda geçmişe bakıldığında bir tatminsizlik gözüküyor. Bu eksiklik hissi kadınlarda daha fazla. Özellikle orta öğrenimde rehberlik hizmetlerinin de güçlenmesi gerektiği gözüküyor.

-Örneklem içerisinde yer alan 15-34 yaş arası iş sahiplerinin bu statüde ortalama bulunma süresi 5,1 yıl. Son bir yılda yüzde 6,7, son iki yılda ise yüzde 29,2’si iş sahibi olmuştur. -Girişimcilik konusundaki destekler ve gençler arasındaki kurumsal şirketlerden kaçma eğilimi girişimciliği güçlendiriyor.

-İş sahibi olanların yüzde 63,3’ü bu işi kendileri kurmuşlar. Yüzde 36,7’si devam eden bir işte, muhtemelen aile – ortak bağlantılı bir işte iş sahibi olmuş. Girişimcilik daha çok 5 yıl civarında ücretli olarak çalıştıktan sonra realize oluyor.

-Yüzde 15 oranında bir grup ise gelecekte yaptıkları işin öneminin azalacağını belirtiyor. Öneminin azalacağı beklenen işlerin anlaşılması ve gelişen koşullara daha iyi adaptasyonları için desteklenmesi önemli bir başka çalışma alanı.

-Özellikle kadın istihdamında lisans ve üstü eğitimin ağırlığı daha da belirgin. Çalışan kadınların yüzde 41,3’ü lisans ve üstü eğitime sahip iken erkeklerde bu oran yüzde 25’e düşüyor.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

Bursalı perakendecilerden bağımlılıkla mücadeleye destek

Editör

Yazar:

Sosyal sorumluluk çalışmalarına hızla devam eden Bursa Perakendeciler (PERDER) Derneği, bağımlılıkla mücadele eden bireylere destek amacıyla harekete geçti.

Ruhsal ve fiziki hasarların yanı sıra ölümle sonuçlanabilen bağımlılık ile mücadele eden Bağımsız Yaşam Derneği (BAY-DER) Bursa Şubesine perakendecilerden destek geldi. Bursa PERDER yönetimi; tedavilerini başarıyla tamamladıkları için sertifika verilen bireylerin, çöküşten zirveye giden yolda yaşadıklarına tanıklık ederken duygusal anlar yaşadı. Perakendeciler; yeniden özgüven sahibi olan bireylerin, yeni hayatlarını inşa etmelerinin desteklenmesi için BAY-DER’in çalışmalarına aktif katkı sağlamaya başladı. BAY-DER Bursa Şube Müdürü Yakup Aişeoğlu, Bursa PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Haşim Kılıç’ı ziyaret ederek sağlanan desteklerden dolayı teşekkür plaketi takdim etti.

Sosyal sorumluluk bilinciyle ihtiyaç sahibi vatandaşlara akülü tekerlekli sandalye bağışı yaptıklarını hatırlatan ve bağımlılıkla mücadeleye de odaklandıklarını belirten Haşim Kılıç, “Ağzındaki bir damla su ile yangını söndürme yoluna çıkan karınca misali, uzun ama yürümeye değer bir yolda ilerleyen BAY-DER’de yürütülen faaliyetler takdire şayan. Ücretsiz ve ilaçsız tedavi yöntemiyle yüzlerce bağımlının adeta yaşama döndürüldüğü BAY-DER’de bu illetten kurtulan bazı bağımlıların, danışmanlık yaptığını da gördük. Tüm üyelerimiz ile bu anlamlı yolculukta onları hiç yalnız bırakmayacağız. ‘Maddeden manaya’ mottosuyla çalışmalarını sürdüren BAY-DER’in bu önemli mücadelelerinde her zaman yanlarında olacağız. Yeter ki başka canlar yanmasın.” diye konuştu.

Devamını Oku

Genel Haberler

Yılmaz Attila’dan “Perakende Yaşamımdan Damıttıklarım” kitabı

Editör

Yazar:

Yılmaz Attila. 1951 doğumlu. 1976 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ziraat Makineleri

Bölümünden mezun oldu. Pazarlamaya olan ilgisi nedeniyle plastik borudan janta, hayvan yeminden et ve ürünlerinin satışına kadar değişik sektörlerde çalıştı.

1994 yılında Bornova Kipa’nın acılış ekibinde yer aldı, tekstil reyonlarının hazırlanmasına nezaret etti. 1996 yılında Bornova Kipa’nın mağaza müdürü oldu. 1998’den 2003 yıllına kadar Kipa’nın Genel Müdürlüğünü yaptı. 2003 yılında Kipa Tesco’ya satıldıktan sonra Pazarlama direktoru olarak Kipa’da calışmaya devam etti. 2010’a kadar değişik görevlerden sonra emekli oldu.

Yılmaz Attila, tüm sektör tecrübe ve birikimlerini “Perakende Yaşamımdan Damıttıklarım” kitabında topladı. Attila, kitabıyla ilgili şu bilgilere yer veriyor:

“Kitabı perakende dünyasında çalışan firma yöneticileri ve perakende dünyasına yeni girmiş meraklı gençlerle tecrübelerimi, çok gerilerde kalsa da paylaşmak için yazıyorum.

Perakende dünyasının tümünü değil, gıda ağırlıklı perakendecilikle ilgili konuları yazdım.

Gıda perakendeciliği üzerine bazı yerlerde gereğinden fazla, bazı yerlerde de gereğinden az, lojistik gibi tecrübemin olmadığı konularda ise çok az detay bulacaksınız.

Elinizdeki akademik bir kitap değil; bir el kitabı diyebiliriz. Konularla ilgili yazarların görüşlerinin yanında kendi görüşlerimi de koyarak, kararı okuyucuya bırakan bir yaklaşım bulamayacaksınız. Sık sık iş yaşamımda zevk alarak çalıştığım Kipa’dan örnekler vermemi okuyucunun hoş karşılamasını umuyorum.”

Kitabı aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.

www.attiladanismanlik.com.tr

Devamını Oku

Genel Haberler

Perakende Zirvesi 2025, yarın başlıyor

Editör

Yazar:

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) tarafından 15 yıl boyunca düzenlenen Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) bu yıl Perakende Zirvesi adıyla 10-11 Eylül’de Haliç Kongre ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek.

Zirvenin gündem başlıklarından biri enflasyonla mücadele

TPF Başkanı Ömer Düzgün, açılış öncesi yaptığı açıklamada, gıda perakendesinin toplumun en hassas alanlarından biri olduğuna dikkat çekerek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Enflasyonla mücadelede sadece fiyat denetimleri değil, üretimden tüketime kadar tüm zinciri içine alan kalıcı düzenlemelere ihtiyaç var. Tedarik süreçlerinin şeffaflaştırılması, lojistikte verimliliğin artırılması, kayıt dışı ekonominin önlenmesi ve haksız rekabetin ortadan kaldırılması tüketiciye doğrudan yansıyacak önlemlerdir. Ayrıca gramaj oyunları ve aldatıcı fiyat uygulamalarına karşı yasal düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi gerekiyor. Biz yerel zincirler olarak hem üreticinin emeğini hem de vatandaşın sofrasını koruyacak adımların destekçisiyiz.”

“Rekabeti mağaza sayılarıyla değil, sunduğumuz değerlerle yapmalıyız”

Düzgün, yaptığı açıklamada, “Bu yıl Perakende Zirvesi adıyla daha geniş kapsamlı bir açılım yapıyoruz. Sektörümüzün ortak sesi olmayı hedefliyoruz. Burada ortaya konacak fikirler ve alınacak kararlar, üreticilerimizden tedarikçilerimize, perakendecilerimizden tüketicilerimize kadar herkese dokunacak. Rekabeti mağaza sayılarıyla değil, sunduğumuz değerlerle yapmalıyız” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER