Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Palandöken, “Esnafın 9 bin gün olan prim gün sayısı 7 bin 200’e indirilmeli”

Editör
Abone Ol:

“2000 öncesi esnafın oda ve vergi kaydı emekliliğe sayılmalı”

Esnaf ve sanatkârın sosyal güvenlikle ilgili sıkıntılarının vakit kaybedilmeden çözülmesi gerektiğini belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Ekonominin barometresi olan esnaf ve sanatkârımızın rahat nefes almaları için ödemekte zorlandığı yüksek prim yükünden kurtarılması gerekiyor. Asgari ücrete bağlı olarak her yıl artan Bağ-kur sigorta primleri düşürülmeli. Esnafın emekliliği için gereken prim gün sayısı 9 bin günden SSK’lı çalışanlarda olduğu gibi 7 bin 200’e indirilmeli. Ayrıca 2000 öncesi esnafın Oda ve vergi kaydı esas alınarak emekli olabilmesinin önü açılmalı” dedi.

“Esnafın ödediği bağ-kur primleri aşağı çekilmeli”

Esnaf ve sanatkârın üzerindeki sigorta prim yükünün hafifletilmesi gerektiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Asgari ücrete bağlı olarak esnafımızın ödediği sigorta primleri her yıl artıyor. Bağ-kurluların 2018’de en düşük 700 TL olan sigorta primi bu yıl yüzde 26 artışla 882 TL’ye yükseldi. Yıllık bazda hesaplanınca esnafımız neredeyse sermayesi kadar sigorta primi ödüyor. Hem kendi sigorta primi hem de yanındaki işçinin sigorta primi derken esnaf belini doğrultamıyor. Bu konuda acilen esnafa kolaylık sağlanmalı, işçi ve işveren üzerindeki sigorta yükü hafifletilmeli. Sigorta primleri düşerse esnaf hem yanındaki elemanı çalıştırmaya devam eder, hem de ihtiyacı varsa eleman almaktan kaçınmaz” diye konuştu.

“Emeklilik için gereken prim gün sayıları eşitlenmeli”

Esnaf ve sanatkarın emeklilik için 9 bin prim gününü doldurmak zorunda olduğunu hatırlatan Palandöken, “SSK’lı çalışanların emekliliği için 7 bin 200 olan prim gün sayısı yeterliyken esnaf ve sanatkarımız emeklilik için 9 bin günü doldurmak zorunda. Arada 1800 prim günü, yani yaklaşık 5 yıllık fark var. Tüm kesimlerin eşit haklara sahip olması ve sosyal güvenlikte norm birliğinin sağlanması için prim gün sayısı eşitlenmeli. SSK’lı çalışanların iki katı kadar mesai yapan esnafımızın yıpranma payı düşünülerek, ödemesi gereken prim gün sayısı 7 bin 200’e indirilmeli. Esnafın prim gün sayısının diğer kesimlerden fazla olması, Anayasa’nın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Artık sosyal güvenlikte SSK’lı ve Bağ-kurlu ayrımı son bulmalı” şeklinde konuştu.

“2000 öncesi esnafa geriye dönük borçlanma hakkı tanınmalı”

2000 öncesi binlerce esnafın Oda ve vergi kaydı dikkate alınarak emekli olabilmeyi beklediğini belirten Palandöken, “Emeklilik yaşı gelen ancak 2000’den önce Bağ-kur kaydı olmayan esnafa vergi ve oda kaydı dikkate alınarak son kez geriye dönük borçlanma hakkı verilmeli. Esnaf ve sanatkara daha önce birkaç kez bu hak tanınmıştı. Ancak çok sayıda vatandaş ekonomik imkansızlıklar nedeniyle bu haktan yararlanamadı. Şimdi binlerce esnafımız bu yeni düzenlemeyi bekliyor. Oda ve vergi kaydı olan ancak sigortalı olma niteliklerini taşımasına rağmen Bağ-kur’a kayıt yaptırmamış olanların sigortalılıkları 4 Ekim 2000’den önce başlatılmalı” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

GPD: Perakendenin çoğaltan etkisi ile ülke ekonomisine katkı büyüyor

Editör

Yazar:

Modern gıda perakendesinin temsilcisi Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), 19 Kasım 2024 Salı günü gerçekleştirdiği 10. Ortak Gelişim Kongresi’nde gıda perakendecilerini ve tedarikçilerini bir araya getirdi. 900’ün üstünde profesyonelin Wyndham Grand Levent Istanbul’da buluştuğu kongre, eş zamanlı olarak Digital Network Alkaş’ta yayımlandı.

GPD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu’nun açılış konuşmasını yaptığı kongrede, değişen alışveriş dinamikleri, dijitalleşmenin getirdikleri, tüketici alışkanlıkları, üretimin desteklenmesi gibi birçok konu başlığı ele alınırken, sektörün ana mesajları önemli perakende liderleri tarafından vurgulandı. Kongrede hızlı tüketim ürünleri pazarının genel durumuna dair güncel veriler paylaşılırken, oturumlarda sektör gündemine dair çalışmalar, geleceğe hazırlanma yolları ve kapanışta da dünyadaki makro değişimler konuları incelendi.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Özpamukçu, toplamda 2,85 trilyon liralık gıda perakendesinde organize kanalın 1 trilyon liraya ulaştığını bunun da halen yüzde 35 orana tekabül ettiğini belirtti. Enflasyonla ve kayıtdışı ile mücadelede önemli rol oynayan organize perakendenin gelişiminin ülkeye farklı alanlarda katkılarının olacağını vurgulayan Özpamukçu, bu katkının tüketici, üretici, istihdam, kayıtlı ekonomi, vergi gelirleri başlıklarında yansımalarını açıkladı.

Perakendenin ekosistemi ile beraber ekonomiye katkısının çarpan etkisi ile arttığını belirten Özpamukçu şöyle devam etti: “Perakende, sadece kendisini değil içinde bulunduğu ekosistemin tüm paydaşlarının ve dolayısıyla da ülke ekonomisinin gelişiminde lokomotif görevi görüyor. Ve bu etkiyi her kademede daha da artırarak çoğaltıyor. Yeni bir mağaza, bir kafe, bir restoran açıldığını düşünün, beraberinde harekete geçen sektörleri, ulaşılan yeni tüketicileri, istihdam eden çalışanları, bu satış noktasına ürün sağlayan üretici ve tedarikçileri, ürünleri getiren lojistik işletmesini, daha sayamadığımız birçok bileşeni düşünün. Sadece bir mağaza açılışında çoğalarak büyüyen katkı, binlerce mağazanın işleyişinde inanılmaz boyutlara ulaşıyor.”

Türkiye’nin artık yeni bir gelişim hikayesi yazması gerektiğini ifade eden Özpamukçu, tarım ve hayvancılıktan üretime, lojistikten insan kaynağına kadar pek çok konuda perakende sektörünün sürdürdüğü çalışmalara, ülke çapında bir yaklaşım gerektiğini, yapısal reformlarla kalkınma ekonomisi politikalarına ihtiyaç olduğunu belirtti.

Yanlış algı, tüketici tarafından satın alınmıyor

Enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarı konusunda organize perakende için yanlış bir algı oluşturulduğunu ama bu algının tüketicide bir yansıması olmadığını da ifade eden Özpamukçu, ürünlerin fiyat oluşumundaki maliyetlerin detaylı araştırılmadığı ve sorunların kök nedenlerine ulaşılmadığı durumda, bulunan çözümlerin geçici olacağını vurguladı. Özellikle meyve sebze fiyatlarındaki tartışmalara da değinen Özpamukçu: “Ülkemizde gıda firesinin 43 milyar dolar seviyesinde olması, bunun 15 milyar dolarlık kısmının meyve sebzeden oluşması, meyve sebze de tarladan rafa giderken fire, işçilik ve nakliyenin çok yüksek ağırlığı sebebiyle bu fiyatların her satış noktasında tarladan çok farklı şekilde oluştuğu görmezden geliniyor. Bu sadece bir faktör. Sebze meyve ürünlerinde modern kanaldaki satış noktalarının büyük çoğunluğu kar etmeden veya çok cüzi karlarla bu operasyonu yürütüyor. Bu ürünlerdeki toplam pazar payımız da yüzde 10’u geçmiyor. Açık pazarlar ve ev dışı tüketim bu ürünlerde pazarın en büyük kısmını oluşturuyor.  Bu algı yanıltmaları gerçek sorunumuz olan maliyet artışı sorununa odaklanmanın önüne geçerek bu alandaki vermemiz gereken mücadeleyi zayıflatıyor ve sorunun büyümesine neden oluyor. Bu konuda organize perakendenin çok güçlü olduğu ve benzer nüfusa sahip olduğumuz, Almanya ve İngiltere örneklerinde oradaki gıda kayıplarının 8-9 Milyon ton ve 20 Milyar dolar seviyesinde olup bizde 18 Milyon Ton ve 43 Milyar dolar seviyesinde olması bile, organize perakendenin ülkemizde daha da gelişmesi ve rekabet ve verimliliği artırmasına ne kadar ihtiyacımız olduğuna somut bir örnek.” dedi.

Sektör gündemine ışık tutan oturumlar ilgiliyle izlendi

Gıda sektörünün çeşitli paydaşlarından 900’ün üstünde profesyonelin katıldığı Ortak Gelişim Kongresi’nde, ilgiyle beklenen rapor sunumları yer aldı.

NIQ (NielsenIQ + GfK) Türkiye Genel Müdürü /EEMEA E-Ticaret Başkan Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan ve NIQ (NielsenIQ + GfK) Türkiye Perakende Hizmetleri Direktörü Serhat Sükan tarafından sunulan Çoklu Kanal ve Okazyon Denklemini Dogru Anlamak: Büyümeye Boyut Verecek Alışverişçi ve Perakende Trendleri sunumunda, Türkiye tütün ve alkol hariç FMCG pazarının 2024’ün ilk 9 ayında hacim olarak %10,7 ciro olarak da %75,4 oranında büyüme kaydettiğinin altını çizen Didem Şekerel Erdoğan, global FMCG pazarının son 3 çeyrektir pozitif hacim büyümesi kaydederek olumlu bir tablo çizdiğini; Türkiye’nin ise 2023 başından beri sürdürdüğü pozitif hacim performansını son 2 çeyrekte çift haneli büyümelere taşıyarak Global ortalamadan pozitif olarak ayrıştığını vurguladı. Büyümeyi hem hacim ve hem de ciro bakımından öne çeken kategori grupları arasında Dondurma, Ev Temizlik Ürünleri ve Alkolsüz İçeceklerin öne çıktığını belirten Şekerel Erdoğan, 2024’ün ilk 9 ayında yüksek büyüme performansıyla ciro payını en çok arttıran ilk 3 kategorinin Dondurma, Çikolata Kaplamalılar ve Ev Temizleyicileri olduğunu paylaştı.

Serhat Sükan ise, FMCG E-Ticaret pazarının gelişimine ilişkin verileri paylaştı. Türkiye’nin FMCG içindeki %7’lik online payıyla Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da öne çıkan bir pazar olduğunu vurgulayan Serhat Sükan, online payının Türkiye Tüketici Teknolojisi ve Dayanıklı Tüketim Ürünleri pazarında %23’lük bir paya sahip olduğunu ve FMCG bakımından henüz kat edilecek yol olduğunu paylaştı. 2024 yılının ilk 10 ayında offline pazar ile paralel bir ciro büyüme kaydedildiğini paylaşan Sükan, FMCG E-Ticaret pazarında 2024’ün ilk 9 ayında en çok ciro büyümesi kaydeden ilk 5 kategorinin Saç Jölesi, Kek, Ketçap, Çerez ve Mayonez olduğunu paylaştı.

Didem Şekerel Erdoğan Çoklu Kanal ve Okazyon, Yeni Tüketici Değerleri, Kalite Algısı, Z Kuşağı, İnovasyon, Akıllı Promosyon ve Çarpraz Medya başlıklarının yakın gelecekte FMCG büyümesinde çarpan etkisine sahip olacağını belirtirken, bu başlıklarda NIQ ölçüm ve araştırmalarına dayanan detaylı içgörüleri de katılımcılarla paylaştı.

“Değişen Dünyada Perakendenin Dinamikleri” oturumunda Caffè Nero Türkiye CEO’su Ahmet Yanıkoglu moderatörlüğünde, Çelebi Gıda A.S & Little Caesars Türkiye İş Geliştirme Direktörü Bora Tanrıverdi, Yemeksepeti Market & Mahalle Genel Müdürü Bülent Dölek ve McDonald’s Türkiye Tedarik Zinciri Direktörü Sertaç Hamza bir araya geldi. Oturumda, özellikle yeme içme sektörünün gelişimi ve gelecek beklentileri farklı açılardan ele alındı.

“Üreten Türkiye’de Gıda Sektörünün Güç Birliği” başlıklı oturumda, Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım moderatörlüğünde, Onur Market Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özen, Hatay Valiliği İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü Mustafa Örgüt, Ağırnas Mimarsinan Kadın Kooperatifi Başkanı Şerife Tural ve Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu, tarım ve hayvancılığın desteklenmesinin önemi ile bu yolda yapılması gerekenleri başarı örnekleriyle birlikte ele aldılar.

Kongrenin en ilgi çekici oturumları, “Liderlerin Perspektifinden Sektörün Geleceği” başlığıyla gerçekleşen, moderatörlüğünü İletisim ve Finans Danısmanı Dr. Artunç Kocabalkan’ın yaptığı, Alshaya Group – Avrasya (Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan) Genel Müdürü Bahadır Özbek, BİM Birlesik Magazalar A.S. CEO’su Haluk Dortluoglu, CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoglu, TAB Gıda Co-CEO’su Özgür Çetinkaya, Migros Grubu İcra Baskanı Özgür Tort ve A101 COO’su Talat Olgay’ın yer aldığı paneller oldu. Sektörün liderlerinin gündeme dair konuları ele aldığı panellerde, tedarik zincirinde yaratılan katma değer, tüketici odaklı çözümler, üretici – perakendeci işbirlikleri ve birlikte gelişim yolları, teknoloji ve dijitalleşmenin sektöre etkileri, gelecekteki çalışma şekilleri beklentileri ve insan kaynağı problemleri gibi pek çok konuda görüş alışverişi sağlandı.

Ortak Gelişim Kongresi keynote oturumlarında “Türkiye’de Değişen Paradigmalar:

Geleceğe Nasıl Hazırlanmalıyız?” sunumuyla FutureBright Group Kurucu Ortağı Akan Abdula ve “21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Dünyaya Makro Perspektiften Bakmak” sunumuyla Oxford Üniversitesi CRIC Merkezi Kıdemli Üyesi /Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Deniz Ülke Kaynak ağırlandı.

Kongrede ayrı bir salonda düzenlenen Tanışma Stantları alanında 30 firmanın stantı yer aldı. Çoğunluğu yerel üreticilerden oluşan firmalar bu alanda ulusal perakende zincirleriyle tanışma ve ürünlerini tanıtma fırsatı buldular.

Devamını Oku

Genel Haberler

E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak

Editör

Yazar:

Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:

“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”

Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.

Devamını Oku

Genel Haberler

CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi

Editör

Yazar:

19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.

CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER