Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Perakendia ‘terzi dikimi prensibi’ ile eğitim veriyor

Editör
perakendia1
Abone Ol:

Organize perakendenin cirolarının artmaya devam ettiği ülkemizde insan kaynaklarına verilen önemin artması ile bu konuda markalar yatırım yapmaya başladılar. Perakendenin en önemli sorunu olarak görünen insan kaynakları ve eğitim konusunda firmalar çözüm arayışına girerken karşılarına hiçde fazla alternatif çıkmıyor. Eğitim veren şirketlerin genellikle perakende sektörünü çok iyi tanımayan, bu işin içinden yetişmemiş eğitmenler kullandığını düşünen sektör profesyonelleri bir araya gelip Perakendia’yı kurdular. 2010 yılında kurulan firmanın kurucu ortakları Alper M. Türk 2000 – 2010 yılları arasında, Ayşenur Ünan ise 1999 – 2008 yıları arasında Metro Group içinde çeşitli pozisyonlarda yönetici olarak görev yaptı. Ekip perakendenin farklı alanlarında uzmanlaşmış ve işin mutfağından yetişmiş kişileri de bünyesine katarak büyüyor.

Uzun yıllar zincir mağaza perakendeciliğinde satın alma, satış ve mağaza yönetimi, bilgi işlem ve kalite gibi stratejik alanlarda profesyonel yönetici pozisyonunda çalışmış kişiler olarak perakende sektörünü çok yakından tanıyan ekip sektörün nabzını tutuyor.

Perakendia, 3 alana; eğitim, danışmanlık ve destek faaliyetlerine odaklamış durumda. Alper M. Türk, bunlar içerisinde ilk olarak eğitim alanındaki ürünlerinden şöyle bahsediyor: “Zincir mağazalar için; ’Alırken Kazanma Sanatı’, ‘Stok ve Sipariş Yönetimi’, ‘Promosyonlar Beni Değil Ben Promosyonları Yönetmeliyim’, ‘Benim Aynam Kendi Markam’, ‘Market Personelim Müşteri Kazandırır, Para Kaybettirir’, ‘Kategori Yönetimi’, ‘Zincir Mağazalarda Kalite Yönetimi’ eğitimlerimizden bazıları. Tedarikçiler için ise ‘Zincir Marketlere Giriş Anahtarı Nerede Saklı?’, ‘Zincir Marketlerde Uzun Soluklu Çalışma ve Para Kazanma Sanatı’, ‘Müzakere Sanatı: Herkes Kazanır’, ‘Satış Elemanım Satış Silahım: Satışın Temelleri’ gibi eğitimlerimiz var.

Ayrıca uzun süreli eğitim programlarımız da mevcut. Bunlar içinde en çok ilgi çekenlerden biri ‘Şarküteri Elemanı Yetiştirme Programı’. Bildiğiniz gibi şarküteri bölümü, müşteri sadakati nedeniyle zincir mağazalar açısından çok stratejik. Ancak bu bölümde yeterli bilgi ve donanıma sahip personel bulmak çok güç. Bizim programımız bu alandaki boşluğu doldurmak için çok önemli bir fırsat sunuyor. Program, başta peynir, et ürünleri, zeytin, meze gibi şarküteri tedarikçilerine de hitap ediyor. Bu firmaların bünyesindeki personelin de önemli bir eğitim gereksinimi var. Tabi ki bu alanda hiç bilgi ve tecrübesi olmayan ancak kendisine bir meslek edinmek isteyen kişiler de bu programa katılabilir. Program başlangıçta katılımcıların bilgi seviyesinin ölçüldüğü ve buna göre katılımcıların gruplandırıldığı, 9 ayrı modülden oluşan çok kapsamlı bir sertifika programı. Program içerisinde şarküteri ürün bilgisinden, reyon yönetimine, satış teknikleri ve müşteri iletişiminden mağaza ve ekip yönetimine kadar çok boyutlu bir içerik, yoğun pratik çalışmalarla destekleniyor. Katılımcılara program sonunda bir sınav yapılarak sertifika veriliyor. Ayrıca bir yerde çalışmayan ve programda başarılı olan adaylara iş bulmaları konusunda yardımcı olunuyor.”

perakendia_kutuDanışmanlık ve Proje Hizmetleri kategorisinde ise özellikle ‘Taze Gıda Tedarik Zinciri Yönetimi’, ‘Bilgi İşlem ve Teknoloji Çözümleri’, ‘Tedarikçiler İçin Zincir Marketlerle İlişki Yönetimi’ ve ‘Kalite Yönetimi’ gibi başlıklar öne çıktığına dikkat çeken Türk, “Bütünsel çözüm anlamında sunduğumuz ‘Destek Hizmetler’ kategorisinde ise; zincir market perakendeciliğinde ortaya çıkan çok farklı kurumsal istek ve gereksinimlerin karşılanmasını hedefliyoruz. Örneğin; tedarikçi denetimleri, ürün analizleri gibi kalite güvence faaliyetleri, yeni market açılış alt yapısının kurulması, mağaza içi ve dışında promosyon destekleri ya da mağaza envanter işlemleri gibi çok farklı alanlarda destek veriyoruz” diyor.

Yerel zincirler önemli bir dönemeçte

2005 yıllarından sonra market sektöründe yaşanan satın alma ve birleşmeler sonucunda uluslararası oyuncuların pazardaki etkisi ile rekabetin sertleştiğine dikkat çeken Türk “Ekonomik krizin de etkisiyle, kıyasıya fiyat savaşlarının yaşandığı dolayısıyla kar marjlarının giderek azaldığı zorlu bir dönemden geçiyoruz. Bu rekabet ortamında, özellikle ülkemizin yerel zincirleri de önemli bir dönemece girmiş bulunuyor. Yerel zincirlerimiz için bu süreçte aslında 2 seçenek var; sahip oldukları işletmeleri, -Yonca-Migros, Alpark-Carrefour örneklerinde olduğu gibi- ulusal bir zincire satmak, ya da kendi aralarında güç birliği yapmak ve ulusal zincirlerle rekabete girmek. Aslında her iki seçenek de aynı kapıya çıkıyor: Dünyadaki ve ülkemizdeki sektörel ve teknolojik gelişmeleri takip ederek piyasa şartlarına çok hızlı şekilde adapte olmalı, kaynaklarını verimli kullanmalı ve özellikle de hizmet sektöründeki en önemli silah olan çalışanlarına yatırım yapmalılar. Aksi takdirde ne ulusal bir zincir için cazip olurlar ne de kendi ayakları üzerinde durup uzun vadede rekabet edebilirler. İçinde bulunduğumuz zorlu süreçte, bu konularda başarılı olamayan yerel zincirlerin maalesef yok olup gitmesine yol açabilecek işaretler görülmektedir” diyor.

Perakendecilerin mutlaka verimlilik sağlayarak şirketlerin kendi iç kaynakları ile eğitime bütçe yaratmasının altını çizen Türk, eğitimin önemine şöyle dikkat çekiyor: “Sizin de belirttiğiniz gibi eğitim eksikliği, perakendeciler için başta satış ve imaj kaybı olmak üzere çok önemli sorunlara yol açmaktadır. Ayrıca personelin eğitimsizliği nedeniyle özellikle satınalma ve mağaza içi operasyonlardaki büyük hatalar ve verimsizlik, işverenler açısından somut ekonomik kayıplarla sonuçlanmaktadır. Örneğin; karlı satın alma anlaşması yapamama, yanlış siparişler, fire oranlarının artması, mal kabul hataları gibi… Bu nedenle, şirketler proaktif davranarak bu tür gerekçelerle para kaybetmek yerine baştan belirli bir eğitim bütçesi ayırabilir.

Aslında bu gerçekten sektör paydaşları açısından da çok önemli bir konu. Başta Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na bağlı devlet kurumları olmak üzere, eğitim konusunda sektörün farklı yöntemlerle sübvanse edilmesi bir zorunluluk. Çünkü işletmelerdeki verimsizlik, sonuçta ülke ekonomisi için de bir kayıp demek.

Sektörel STK’lar da eğitim konusunda kazan-kazan prensibiyle herkesin faydalanabileceği ortak çözümler üretebilir. Örneğin bu konuyla ilgili herkesin katkıda bulunacağı bir havuz oluşturulabilir, çok daha iyi koşullarla eğitim firmaları ile anlaşmalar yapılabilir ve böylece finansal yük dağıtılmış olur.”

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

Mopaş, halka arz için ilk adımı attı!

Editör

Yazar:

Mopaş Marketcilik Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.  halka arzı için 01.04.2024 tarihi itibarıyla Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’na başvuru yaptı. Şirketin paylarının halka arzına ilişkin SPK’ya sunulan Taslak İzahname ile birlikte Fonun Kullanım Yerlerine İlişkin Yönetim Kurulu Kararı ve Raporu’na Şirketin internet sitesinde yer alan “yatırımcı ilişkileri” sekmesinden ulaşılabilmekte. Şirketin çıkarılmış sermayesinin 230.000.000 TL’den 270.650.000 TL’ye artırılması nedeniyle ihraç edilecek olan 40.650.000 TL nominal değerli paylar ile birlikte Şirket’in mevcut pay sahiplerine ait toplamda 27.000.000 TL nominal değerli paylar halka arz edilecek. Toplam 67.650.000 TL nominal değerli payların halka arz edilmesi ile Şirket’in halka açıklık oranının %25,00 olması planlanmakta.

Devamını Oku

Genel Haberler

Kaya Üzen, ÇASİAD Başkanı oldu

Editör

Yazar:

Çanakkale Sanayicileri ve İş Adamları Derneği’nin (ÇASİAD), 16. Olağan genel kurulunda görev dönemi sona eren Başkan Semih Başaran’dan bayrağı Kale Gıda Yönetim Kurulu Üyesi Kaya Üzen devraldı.

ÇASİAD olarak iş yaşamında entegrasyona büyük önem vereceklerinin altını çizen Üzen, “Rekabetçilikte bir alt lige düşmemek için eğitimlere, bilgilendirme faaliyetlerine ve iş yaşamına entegrasyona büyük önem vereceğiz. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm ajandamızdaki önceliklerimiz arasında yer alacak” dedi.

Devamını Oku

Genel Haberler

İş Gıda, Down sendromlulara istihdam sağlıyor

Editör

Yazar:

İş Gıda’nın; bağımsızlık, kapsayıcılık, çeşitlilik ve eşitlik değerleri ışığında Türkiye Down Sendromu Derneği iş birliği ile 2022 yılı sonunda KFC ile başlattığı Bi’ İşim Var projesi büyüyor. Bi’ İşim Var Projesi için düzenlenen etkinlik İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu ev sahipliğinde, Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin ve Bi’ İşim Var projesi çalışanlarının katılımı ile 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nde gerçekleştirildi. Basın toplantısında Bi’ İşim Var projesinin, İş Gıda çatısı altında faaliyet gösteren iki diğer dünya markası Pizza Hut ve Krispy Kreme’i de kapsayacak şekilde genişletildiği duyuruldu.

Etkinlik kapsamında düzenlenen panelde TDSD Başkanı Gün Bilgin Down sendromlu gençlerin çalışmasının ayakları üzerinde durmasının kendileri, aileleri ve toplum için önemine değinirken; İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu, Down sendromlu bireylerin toplumdaki vazgeçilmez yerlerine dair farkındalığı artırma hedefiyle 2022 yılından bu yana süren Bi’ İşim Var projesinin gelişim yolculuğunu, değişen yapısını, gelecek planlarını ve grup için anlamını aktardı.

Bi’ İşim Var projesinin grup için önemi ışığında 21 Mart Dünya Down Sendromu Farkındalık Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan İş Gıda Grup CEO’su Feliks Boynuinceoğlu panel konuşmasında; “Arka planda çok fazla çalışma olsa da ilk olarak 2022 Eylül ayında İş Gıda çatısı altındaki markalarımızdan KFC ile başlayan Bi’ İşim Var projesinin arkasında İş Gıda’nın bağlı olduğu İş Holding’in öngörüsü yatıyor. İstanbul’da seçili KFC restoranlarında 2022 Eylül’ünde başlayan projemiz, bugün üç ayrı şehirde 16 Down sendromlu çalışana ulaştı. Bi’ İşim Var’ın başarısı sonucunda, restoranlarımızla uluslararası geçerliliği olan ve 2014’ten bu yana Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan “Valueable” (Değerli Bir Ağ) unvanını almaya hak kazandık. Projenin global bir değer ile taçlanmış olmasından mutluluk duyduk.  150 ülkede faaliyet gösteren KFC markası tarafından da örnek gösterilen bir proje olmasıyla göğsümüzü kabartıyor” dedi.

İş Gıda ile iki yıldır süren iş birliğinin Down sendromlu bireylerin bağımsız yaşamları için çok kıymetli olduğunu belirten Türkiye Down Sendromu Derneği Başkanı Gün Bilgin paneldeki konuşmasında; “Down sendromlu bireylerin özgür, bütünleşik ve bağımsız yaşamlar kurabilmeleri için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Biz dernek olarak ailelerin yaşadığı “Benden sonra çocuğum ne olacak?” kaygısını ortadan kaldıracak projeler üretiyoruz. Avrupa Down Sendromu Federasyonu Başkan Yardımcılığı ile Avrupa’da Türkiye’yi temsil ediyor ve dünyada 133 ülkenin Down sendromu sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim halinde, Down sendromu alanının gelişimine öncülük ediyoruz. En önemli çalışmalarımızdan İstihdam +1 programıyla ise gençlerimizin istihdam edilmesine olanak tanıyoruz. 2012 yılında Türkiye’de uygulamasını ilk başlatan kurum olarak 18 ilde 48 firmaya 170 Down sendromlu bireyin istihdam edilmesini sağladık. Bu bağlamda iş koçları yetiştirmek üzere geliştirdiğimiz eğitim programını yaygınlaştırıyoruz. İŞKUR, istihdam büroları, iş yerlerinin kendi bünyeleri gibi farklı alanlarda iş koçları yetiştirmek üzere iş birliklerimiz devam ediyor” dedi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER