Firmalardan
Temassız kartlar bir yılda yüzde 40 büyüdü
Eylül ayında Visa temassız kartların sayısı geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 41 artarak 6.5 milyon adete ulaştı. Bu rakam Avrupa’daki toplam 73 milyon olan Visa temassız kartların yüzde 9’una denk geliyor.
Teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesine paralel olarak tüketicilerin harcama ve ödeme yöntemleri de hızla değişiklik gösteriyor. Kasalarda daha az vakit geçirmek isteyen tüketiciler temassız kartlar sayesinde ödemelerini hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Geçtiğimiz sene Eylül ayında Türkiye’de 4.6 milyon adet olan Visa temassız kart sayısı, son 12 aylık dönemde yüzde 41 artışla 6.5 milyon adete yükseldi. Bu büyüme ile Türkiye’de Visa kredi kartlarının %20’si temassız özelliğine sahip oldu. 2013 Eylül ayı sonunda Avrupa’daki temassız Visa kartların sayısının 73 milyon adet olduğu göz önüne alındığında, Türkiye’deki temassız kartların oranı Avrupa’nın yüzde 9’u oldu.
Tüketicilerin sahip oldukları temassız kartları kullanabilecekleri POS Terminallerinin sayısı da artmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl Eylül ayında 58 bin olan temassız POS’ların sayısı yüzde 35 oranında artarak 78 bine yükseldi. Temassız kartlarla tüketicilerin yaptığı ortalama alışveriş ise 19.8 TL olarak hesaplandı.
Visa Europe Türkiye Ülke Müdürü Merve Tezel konu ile ilgili değerlendirmesinde, “Ödeme sistemleri konusunda Türkiye Avrupa’da önemli bir yere sahip. Temassız kartlarda Avrupa’daki toplam kart sayısının yüzde 9’u Türkiye’de bulunuyor. POS sayısındaki artış da tüketicilerin bu kartları daha fazla noktada kullanmasına olanak tanıyor. Türk tüketicisinin yeniliklere açık olması ve teknolojik gelişmeleri hızlı takip etmesi ülkemizin yenilikçiliğin üssü konumunu pekiştiriyor. Temassız kullanımı, zaten hızlı ve kolay olan çip ve PIN ile alışverişe göre az oranda kullanım farkı yaratıyor gibi görünse de, araştırmalarımıza göre tüketiciler temassızı tecrübe ettiklerinde özellikle küçük meblağlı ödemelerde bu özelliği tercih etmeye ve aramaya başlıyor. Temassız kullanım noktalarının yaygınlaşmasına, ileride hız kazanacak olan NFC ve diğer yenilikçi ödeme şekilleri için önkoşul olması sebebiyle de çok önem veriyoruz ” diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.