Firmalardan
Caudalie, İstanbul’da da butik bir mağaza açacak
Fransa’nın en büyük 5 dermokozmetik markasından biri olan ve dünyada sadece 10 mağazası bulunan Caudalie, İstanbul’da da butik bir mağaza açmaya hazırlanıyor.
Caudalie, Fransa’nın en büyük 5 dermokozmetik markasından biri… 1995 yılında kurulan markanın Milano, Paris, Londra ve Los Angles’ın da aralarında olduğu sınırlı şehirde sadece 10 tane mağazası var. Cilt temizliği, vücut bakımı, güneşten korunma, lekeli cilt bakımı ve yaşlanma karşıtı bakım gibi birçok kategoride ürünleri olan markanın ürünlerindeki üzüm ve asma içeriklerinin hepsi Fransa’nın Bordeaux, Burgundy ve Champagne bölgelerinde üzüm bağlarından elde ediliyor.
Markanın kendi geliştirdiği 3 büyük patenti var: Üzüm çekirdeğinden elde edilen Polifenol, asma yaprağının sapından elde edilen Resveratrol-Oleyl ve asma öz suyundan elde edilen Viniferine… Ürünlerdeki koruyucu maddeler Ecocert onaylı, hayvanlar üzerinde test yapılmıyor. Ürünler sadece eczanelerde satılıyor.
150 milyon euro cirosu olan şirket her yıl cirosunun yüzde l’ini doğa yararına çalışan derneklere bağışlıyor.
Caudaile, 2011 yılından bu yana kendi şirketiyle Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Hedef Türkiye’de dermokozmetikte uzmanlaşan 1.500 civarında eczanenin en az 600’üne girmek. Caudalie Türkiye Genel Müdürü Yasin Kocaoğlu’nun verdiği bilgiye göre şu anda 250 eczanede şirketin ürünleri satılıyor. Bu yılsonunda rakam 350’ye yükselecek.
20’li yaşlardan olgun yaşlara uzanan herkes için 60’tan farklı ürünleri olduğunu anlatan Kocaoğlu, “Biz doğallıktan yana olan tüketiciye yönelik bir markayız. Ulaşılabilir lüks fiyat seviyesindeyiz. Ürün fiyatlarımız 60 TL ile 375 TL arasında değişiyor. Türkiye’de cilt kategorisinde 150 milyon dolarlık bir pazardan söz ediliyor. Bu pazarı büyütmeyi hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’de amiral gemisi niteliğinde bir mağaza açmak istediklerini de kaydeden Yasin Kocaoğlu, “Caudalie Butik açmak istiyoruz. Nişantaşı, Bağdat Caddesi veya çok özel bir alışveriş merkezinde açmak niyetindeyiz. En geç 2015 yılında bu mağazayı açmış olacağız” diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.