Firmalardan
Orıent Express treninin lezzet tercihi Backhaus oldu
Paris’ten İstanbul’a uzanan tarihi Venice Simplon – Orient Express treni, kahvaltı, çay saati ve yemek servisleri için Backhaus kurabiye ve ekmeklerini tercih etti.
Senede bir defa gerçekleştirdiği Paris-İstanbul rotası ile ünlü olan dünyanın ilk lüks ekspres treni Venice Simplon – Orient Express, başvurular arasından titizlikle seçilen prestijli yolcularını Backhaus kalitesi ve lezzetleri ile ağırlamayı seçti. Ürünlerini daha önce Paris’ten alan Venice Simplon – Orient Express, Paris ve Viyana’daki en ünlü pastanelerle birlikte yaptığı değerlendirmede, Backhaus ürünlerinin müşterileri için en uygun kalitede ve lezzette olduğuna karar verdi.
Budapeşte, Venedik ve Krakov gibi bir düzine Avrupa şehri arasında hizmet veren Venice Simplon -Orient Express’in konukları arasında Lawrence of Arabia, Mata Hari, Marlene Dietrich, Serge Diaghilev ve Lisa Minelli gibi ünlüler yer alıyor. Ünlü polisiye yazarı Agatha Christie’nin “Doğu Ekspres’inde Cinayet” romanı gibi, çeşitli kitap, film ve belgesellere konu olan Venice Simplon – Orient Express, tarih ve heyecan ile özdeşleştiriliyor. Paris – İstanbul arasında sadece senede bir defa gerçekleşen yolculuk bir hafta sürüyor. Kahvaltı ve çay saati kompartımanlarda, öğlen ve akşam yiyecek vagonundaki yemek servisine Backhaus’un dünyaca ünlü şeflerine ait özel tarifleri ile hazırlanan gurme ürünleri imza atıyor.
Backhaus, özel olarak tasarlanan ekmek, kek, çörek, kurabiye, makaron ve pasta çeşitlerini en yüksek kalite standartlarına uyarak her gün taze üretiyor. Hansel ve Gretel’in masalındaki ekmek ve şeker evinden esinlenerek yaratılan Backhaus, Almanca “Fırın Evi” anlamına geliyor. Toplam 9 şubesi olan Backhaus’un şubelerinin 6 tanesi Fırın-Kafe, 3 tanesi Fırın-Restoran olarak hizmet veriyor. Üstün ürün ve hizmet kalite standartlarını korumak için hiçbir bayilik talebine olumlu cevap vermeyen Backhaus, tüm şubelerini kendisi işletiyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.