Firmalardan
Deichmann, Türkiye’de hız kesmeden büyüyecek
Türkiye’de toplam 110 mağazası bulunan marka, 2015’te doğudan batıya 16 yeni mağaza açmayı hedefliyor.
Deichmann, globalle eş zamanlı olarak, 2014 yılı ekonomik performansını kamuoyuyla paylaştı. Marka, 2014 yılında Türkiye genelinde 6,5 milyon çift üzeri ayakkabı ve aksesuar satarak yaklaşık %20 büyüme ve 270,6 milyon TL’lik ciro elde etti. Dünya çapında 23 Avrupa ülkesi ve Amerika olmak üzere 3600 mağazada ürünlerini tüketiciyle buluşturan marka, globale bakıldığında yıl sonunu 172 milyon çift ayakkabı satışı gerçekleştirerek kapattı. DEICHMANN, Almanya’dan sonra en fazla mağaza yatırımını yaptığı ülke olan Türkiye’de 2015 yılında da hız kesmeden büyümeye devam ederek 16 yeni mağaza açacak. Almanya ‘nın Ardından En Fazla Yatırım Türkiye’ye Yapılacak Deichmann’ın 2014 ekonomik performansını açıklayan Türkiye Genel Müdürü Atilla Özkul, “Türkiye’de 110 mağazaya ulaştığımız 2014’te, 6,5 milyon çift üzeri ayakkabı ve aksesuar sattık. Bu oran hedefimizi daha da büyüttü. Hedefimiz, 2015 yılında 16 yeni mağazayı daha hayata geçirmek. 2014 yılını yaklaşık %20 büyüme ve 270,6 milyon TL’lik ciro ile kapatmamız, Almanya merkez tarafından da takdir edildi. Bu başarıdan hareketle, 2015 yılında en fazla mağaza yatırımı Almanya’nın ardından Türkiye’ye yapılacak” diye konuştu. Perakende Sektörüne Artık “Multichannel” Yerine “Omnichannel” Yön Verecek Çok kanallı perakendecilik yani “Multichannel” yaklaşımının yerini, sektörün en önemli açılımlarından biri olan “Omnichannel” stratejisine bırakacağından bahseden Özkul, bu akım ile tüketiciyi dijital ve fiziki kanalların hepsinde yakalamayı hedeflediklerini belirtti. Özellikle markanın Facebook hesabının sadece Türkiye’de 900 bini aşkın kişi tarafından takip edildiğini söyleyen Özkul, bu platformda yaptıkları duyuruların geri dönüşünün sadece e-ticaret kanallarına değil mağaza satışlarına da yansıdığını ifade etti. Özkul, “Omnichannel’da pazarlama, entegre bir şekilde hem dijital hem de geleneksel kanallar üzerinden yapılıyor. Bu yaklaşım sayesinde tüketicinin markaya daha çok sadakat göstereceğine inanıyoruz” dedi ve online satışların oranının gün geçtikçe yeni yaklaşımla beraber daha da artacağını ifade etti. Atilla Özkul ayrıca, yeni pazarlama trendinde, dijital ve geleneksel kanalları birbileri ile sağlıklı bir şekilde bütünleştirebilen markaların uzun vadede başarı sağlayacaklarını da sözlerine ekledi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.