Genel Haberler
Az az ve sık sık alışveriş yapmak makbul oldu
Ağustos 2015’te en fazla ciro artışını yüzde 19 ile indirimli marketler yaptı.
Vakit darlığı, süpermarket formatlarının küçülüp mahalle arasına girmesi ve bu yıl dolardaki artışın sepeti küçültmesi tercihleri değiştirdi. Habertürk Gazetesi’nden Menekşe Ataselim’in haberine göre az az ve sık sık alışveriş yapmak makbul oldu.
Türkiye’nin hipermarketle tanıştığı yıllarda kimi zaman hafta sonu gezmesi olarak alışverişe gidildiği perakendenin sık sık hatırlatılan gerçeği. Büyük metrekarelerde, ağırlıkla büyük boy ürünlerin satın alındığı ve uzun aralıklarla toplu alışverişlerin yapıldığı o dönem yerini tam tersi bir alışveriş anlayışına bıraktı.
2011’de 2 tüketiciden 1’i aylık market alışverişi yaparken, 2015 itibarıyla tablo “az az, sık sık” satın almaya döndü. Tüketicilerin yüzde 48’i haftalık alışverişi tercih eder oldu. Gıda Perakendecileri Derneği’nin (GPD) gerçekleştirdiği Ortak Gelişim Kongresi’nde gündeme gelen en çarpıcı başlık, alışveriş sıkılığında gözlenen bu keskin değişimdi. Nielsen’in 2015-Hızlı Tüketim Ürünleri Pazarı Perakende Trendleri raporuna göre, haftalık alışveriş yapma oranı 4 yılda yüzde 23’ten yüzde 48’e yükselirken, aynı sürede aylık alışveriş yapanların miktarı yüzde 49’dan yüzde 28’e geriledi. İki haftada bir alışveriş yapanlar yüzde 21, daha seyrek alışveriş yapanlar ise yüzde 3 olarak ölçüldü.
Tüketicinin bu konudaki tercihine etki eden faktörlerden en belirleyici olanlar harcamanın dağılımı ve zamanı verimli kullanmaya zorlayan yaşam koşulları. Öyle ki, markette bir ürün almak için ayrılan ortalama süre 2 dakika. Bazı ürünlerde bu süre 30 saniyeye kadar iniyor. Büyük metrekareli marketlerde ürüne ulaşmak daha zor olduğu için ‘zaman kaybı’ düşüncesi devreye girebiliyor. Bu da daha küçük metrekarede, daha hızlı alışverişe yönlendiriyor. Hız ‘kolay taşıma’ ihtiyacı da doğurduğundan az ve sık alışveriş öne çıkıyor. Diğer yandan, büyük montanlı aylık alışverişler için ayrılan bütçe yüksek oluyor.
Tüketici ise dışarıda yeme, giyim, eğlence gibi harcama kalemlerine eskisinden daha fazla pay ayırdığı için bir anda yüksek miktarlı alım yapmak cazip gelmiyor. Ulusal market zincirlerinin son yıllarda küçük formatlar yaratıp bu alanda hızla büyümesi, indirimli market zincirlerinin yaygınlığını artırması alışveriş sıklığına etki eden diğer faktörler. Yılbaşından bu yana yüzde 30 artan dolar kurunun tüketicinin sepet başına harcamasını yüzde 10 civarında azaltması da büyük marketler yerine yakın lokasyonlardaki küçük seçeneklere ilgiyi artırdı.
Ulusal zincirler küçük formatlı mağazayla büyüyor
Nielsen’in Ağustos 2014 ile Ağustos 2015 arasındaki dönemin karşılaştırmasını yaptığı raporunda, ulusal zincirlerin ve indirimli marketlerin bu sürede yüzde 21’lik büyüme elde ettiği görülüyor. Ulusal zincirler, 400 metrekare ve altındaki mağazaları yüzde 38 oranında artırırken, 2 bin 500 metrekare ve üstü büyüklükteki mağazalarda yüzde 6’lık azalma dikkat çekiyor. 400 ile 1000 metrekare aralığındaki mağazaların da yüzde 17 arttığı görülüyor.
Son dönemde market ürünlerinin fiyatlarında gözlenen artış, tüketicinin farkındalığına etki etti. Raporda, 2014’te yüzde 72 olan fiyat farkındalığının zamlar nedeniyle 2015’te yüzde 63’e gerilediği ifade edildi. Tüketicinin promosyon duyarlılığı ise yüzde 67’den yüzde 69’a yükseldi. Tüketicinin en çok tercih ettiği promosyon, yüzde 81 ile indirim oldu.
İndirimli market ilk kez ‘Bakkal Amca’yı geçiyor
Raporda dikkat çeken bir başka unsur da kategoriler bazında cirodan alınan payların değişimi. Buna göre Ağustos 2015’te en fazla ciro artışını yüzde 19 ile indirimli marketler yaptı. İndirimli marketler pazardan aldığı payı da yüzde 34.3’e yükselterek az bir farkla da olsa yüzde 34.1’de kalan geleneksel perakendecileri geride bıraktı. Geçtiğimiz yıl bakkal, benzin istasyonu, orta market, kuruyemişçi ve büfe gibi ticari işletmeleri kapsayan geleneksel perakendenin payı yüzde 34.2 iken indirimli marketler yüzde 32.7 pay almıştı.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.