Genel Haberler
Perakende Günleri, 15.yılında da sektörü buluşturdu
Günün son konuşmasını yapan Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır; ülke, toplum ve ekonomi üçgeninde yaptığı değerlendirmelerle perakendecilere ışık tuttu.
‘Perakendenin Geleceği: Hayaller Değil Gerçekler’ konulu konuşması ile Perakende Günleri’15’in dikkat çeken isimlerinden biri olan dünyaca ünlü perakende fütüristi Doug Stephens, son yıllardaki teknolojik ve ekonomik gelişmeler çerçevesinde perakende sektörünün fotoğrafını çekti. Perakendenin geleceğine ilişkin paylaşımlarda bulunan Dünyaca Ünlü Perakende Fütüristi Doug Stephens; “2014 yılında bütün dünyada 1.5 trilyon dolar e-ticaret hacmi oldu. Yıllık büyüme oranı yüzde 23. Yüzde 30 – 35’lik büyümeler görebiliriz. Bekarlar gününde AliBaba’da dakikada 65 milyon dolarlık satış yapıldı. Ürün araştırmalarının yüzde 44’ü dijitalde yapılıyor. Şimdi e-ticaretin esas yapması gereken, satın alınan şeyleri en kısa sürede bize ulaştırmak… Perakendede esas savaş hızlı teslimat” dedi.
Tüketicilerin doğrudan satış alışlarında yüzde 70 artış olduğunu ve markaların yüzde 40’ının doğrudan satış yaptığını belirten Stephens; “E-ticaret gerçekten bütün mağazaları kapatacaksa, neden bütün internet şirketleri fiziksel mağaza açıyor? Çünkü; bir markaya sahip olmak, fiziksel ve duygusal bağ kurmak için mağaza gerekli ve mağazalara hep ihtiyaç duyucağız. Bu bağ ihtiyacı ortadan kalkmayacak. Ayrıca, şu da bir gerçek ki; çok uzun bir dönemin sonuna geliyoruz. Reklama yapılan harcama demek, fiziksel mağazaya çok insan gelmesi anlamına gelmiyor. Tüketicinin hareketlerini artık tahmin etmek çok zor. Tarihte ilk defa güç tüketicinin elinde, koşulları tüketiciler belirliyor. Tüketici nerede isterse mağaza orada… Perakende geçiş dönemi içinde, markalar bunu anlamalı ve buna göre hareket etmeli. Mağazalar, sadece ürün tedarik eden bir yer değil, deneyim sunan bir yer olmalı. Artık bir öykü olmalı, hikaye yaşanmalı. Mobil teknolojileri öykü yaratmak için kullanmalı” açıklamasında bulundu.
Stephens sözlerine şöyle devam etti: “Perakende daha az insana ihtiyacımız olacak diye bir şey söz konusu değil. Ama farklı insanlara ihtiyacımız olacak; marka elçilerine, teknolojiden anlayan ve etkileşime geçebilenlere… Perakende satışı artırmak yerine daha fazla marka temsilcisi oluşturmayı hedefleyecek. Son olarak, şunu belirtmek isterim ki; perakende ölmedi; ne fiziksel ne de dijital olarak… Gelecek için yola teknoloji ile değil müşterinize nasıl bir deneyim sunacağınızı planlayarak çıkın. Tüketicilerin, mağazanızda nasıl bir deneyim yaşayacağını düşünün. Bu deneyimi tanımlayıp tasarlayın. İyi bir fikriniz olduğunu düşünüyorsanız ilk yapan siz olun. Yeni bir fikir sizi korkutmuyorsa yeteri kadar iyi değil demektir.”
Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır; seçim sonrasında Türkiye’yi yorumlayarak “20 ayda 4 seçim yaptık, bunun sonucunda ortaya çıkan tablo bize nasıl bir geleceğin beklediğini söyleyecek. Hükümetin önünde iki yol var: “Seçimleri kazandık başkanlığı da getirelim” derlerse başka Türkiye; yapısal reformlar yaparlarsa başka Türkiye yaşayacağız. Peki Türkiye şimdi neyi hedef alacak? Daha önce Avrupa Birliği’ni hedefliyordu ve yapılması gerekenler belliydi” dedi.
Ağırdır; 2040 projeksiyonun ne olacağına ilişkin; “Avrupa’nın taşrası mı, bilgi toplumu mu, tohumu ve yazılımları üreten, hukuku düzgün olan, kadının hayata katıldığı ülkelerden mi, yoksa kadını iş gücüne ve sosyal hayata katmayan ülkelerden mi olacağız? Şu anki konjonktüre göre; sadece hükümetlerin tercihlerine bağlı olmayan bir durum var. Çevresel faktörler çok etkin. 1 Kasım sabahı olan problemlerin hepsi halen önümüzde, hatta daha da şiddetlenerek duruyor. Bu karmaşıklığı sadeleştirip hedefi ve çözümleri netleştirmeliyiz. Bugünün hayatı, basit neden ve sonuçlar üstüne değil, karmaşık ve farklı aktörlerin içinde olduğu bir senaryo üzerine kurulu. Son yaşadığımız 30 – 35 yılı bir bütün olarak inceleyip oradan sonuçlar ve iç görüler çıkarmak gerekli. Bugünün hayatında verimsizlik hakim, artık 18 ay sonrasını tahmin edemiyoruz. Yeniden biz olmayı öğrenmeliyiz. Toplumsal mutabakat sağlayamazsak sorunlarımızı çözemeyiz. Kuralları bütüncül bir şekilde koymalıyız. İşin doğasına uygun değişimi başarmamız lazım. Sırf moda olduğu için bir değişimi fetiş haline getirmemeliyiz” açıklamasında bulundu.
“Standardize iş yapma dönemi bitti”
Bazı şeyleri doğru tanımlamanın gerekliliğine dikkat çeken Ağırdır; “’Şirketinizin karakteri, doğası ve ona uygun olan nedir?’ sorusundan başlamak gerekiyor. Standardize iş yapma dönemi bitti. Artık gittiğiniz yerlerin kültürüne ve doğasına uygun davranmalısınız. Yabancılar yapıyor diye her ülke aynı kurallara uymak zorunda değil. Yerelin özelliklerine dikkat etmek lazım. Olaylara üç boyutlu bakmak gerekiyor. Farklı dinamikler, segmentler ayrı ayrı incelenmeli.” dedi.
Ağırdır, şirketlere şu tavsiyede bulundu: “Bu karmaşık durumda, aktörlere göre şekil alamazsınız. Bırakın partileri, Türkiye’nin sorunları açısından bir tavır almalısınız. Artık her şey siyasi… Fabrika açtığınız bir yerde sadece istihdam sağlamak yeterli değil. Güven ve itibar bilanço ile oluşmuyor. Bir vaadiniz olmalı ve o vaadi yerine getirecek bir duruş sergilemelisiniz. Bugünün hayatını plan ve bütçelerle yönetmek mümkün değil. Senaryolarla yönetebilirsiniz. Senaryo geçişlerini hızlı ve etkili yapmalısınız.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.