Firmalardan
Hero Baby’den arılara hayat veren proje: Bu bahçede arı var
Hero Baby, “Bu bahçede arı var” projesiyle arı popülasyonunu arttırmayı ve arıların meyve verimi ve kalitesi üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı hedefliyor.
Hero Baby’nin 2015 yılında başlattığı Bee Careful projesinin Türkiye ayağı olan “Bu Bahçede Arı Var!”, arı popülasyonunu artırmayı, arıların meyve verimi ve kalitesi üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmayı ve ülkemizde sürdürülebilir ve yüksek kalitede meyve yetiştiriciliği için arıcılarla meyve üreticilerinin ortak bir platformda çalışmalarını hedefliyor. Çünkü arıların polinasyonda görev yapmaları, hem bitki popülasyonlarının devamlılığını sağlıyor, hem de meyvelerin verimliliğini arttırıyor.
Türkiye’nin elma üretiminde dünyada 4. sırada yer alması ve elmanın bebek mamalarında en fazla kullanılan meyve olması nedeniyle projeye ilk olarak elmayla başlayan Hero Baby, 2015 yılında Niğde’de elma, 2016’da ise Mersin ve Tokat’ta şeftali bahçelerinde uygulamayı hayata geçirdi. Araştırma sürecinde, bahçelere arı kovanları yerleştirildi. Bahçenin bir kısmındaki ağaçlar tüllerle kaplanarak arı ile tozlaşması önlenirken, diğer ağaçlar arı ile tozlaştı. Daha sonra arı ile tozlaşan meyvelerin, arı ile tozlaşmayanlarla karşılaştırmaları yapıldı. Araştırmada verim, meyve iriliği, meyve tutumu, meyve ve et rengi, toplam suda çözünebilir kuru madde miktarı, antioksidan kapasitesi ve toplam fenolik miktarı ölçüldü.
Elma ile yapılan çalışmalar ve sonrasında yapılan bilimsel analizler sonucunda, meyve verimi ve kalitesindeki artışın yüzde 11,2 oranında olduğu tespit edildi. Meyveler irileşti, şekilleri simetrik ve düzgün görünümlü bir hale geldi. Kabukları ve rengi daha parlak oldu. Bunun yanı sıra elmaların besin değerlerinde de yükselme tespit edildi. Meyveye kırmızı rengini veren antioksidan maddesinin daha fazla sentezlendiği gözlemlendi. Ayrıca aynı bölgede yaşayan arıların sayısında da artış oldu.
Şeftali bahçelerinde yapılan çalışmanın sonucunda ise; iri bir şeftali cinsi olan ‘J.H. Hale’ çeşidi ile yapılan analizlerde toplam verim yüzde 49,7 oranında artarken, orta boy bir şeftali türü olan “Dixi Red”de ise verim yüzde 22,9’a varan oranda arttı. Şeftalilerin antioksidan kapasitesi ve meyve cilt renginde de iyileşme görüldü.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.