Firmalardan
Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği onaylı
Türkiye’nin ilk meyve markası Doal, 7’den 77’ye tüm tüketicilerine mevsiminde, tadında ve güvenilir meyveler sunmak hedefiyle bir ilki daha gerçekleştiriyor.
Bu kapsamda meyvelerini tüketicileriyle buluşturmadan önce 600 farklı analizden geçiren Doal, son olarak kalıntı testlerinden güvenle geçerek Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nden de onay aldı. Türkiye’nin, bu onaya sahip tek meyve markası olan Doal, böylece Duyarlı ve Kontrollü Tarım uygulamaları ile yetiştirdiği meyvelerinin güvenilir olduğunu kanıtladı.
Anadolu Etap hakkında
Türkiye’nin en büyük meyve şirketi Anadolu Etap, Anadolu Grubu, Özgörkey Holding ve dünyanın en büyük portakal suyu üreticilerinden Brezilyalı Cutrale Grubu’nun işbirliği ile kendi fabrikalarında oluşan yüksek kaliteli meyve suyu hammadde ihtiyacını ve taze meyve sektöründeki talebi karşılamak amacıyla 2010 yılında yatırımlarına başladı.
Meyve suyu operasyonlarına yaptığı yatırımlar sonucu Mersin ve Denizli’de bulunan fabrikalarında 2016 yılında 3.000 köyden aldığı 180 bin ton meyveyi işlemiştir. Yapımı tamamlanan Isparta Meyve Suyu Fabrikası ve Gönen Paketleme Tesisi yakın zamanda faaliyete geçecektir. Anadolu Etap, Amerika’dan Japonya’ya uzanan geniş bir coğrafyada müşterilerine kesintisiz hizmet vermektedir.
İlk fidanını 23 Nisan 2011 tarihinde diken Anadolu Etap bugün 6 farklı bölgede, 25 bin dekar alanda kurulu 7 çiftliğinde 3 milyon 500 bin dikili meyve ağacına sahiptir. Anadolu Etap tüketicilerin hem çocukları hem de kendileri için doğallığından şüphe duymadan, güvenle tüketebilecekleri Türkiye’nin ilk sertifikalı meyve markası Doal’ı Aralık 2015 tarihinde piyasaya sunmuştur. Anadolu Etap uluslararası geçerliliği olan Global G.A.P ve Türkiye’de geçerli olan İyi Tarım Uygulamaları sertifikalarına sahiptir. Aynı zamanda 2016 yılında Ege Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü bahçeleri ve paketleme tesislerini denetleyerek, meyvelerin kalıntı testlerinden güvenle geçtiğini onaylamıştır.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.