Firmalardan
Kyocera Ecosys 25. yılında
Kyocera Document Solutions (Kyocera); çevresel sürdürülebilirlik alanında devrim niteliği taşıyan ECOSYS teknolojisine sahip ilk lazer yazıcıyı piyasaya sürmesinin 25. yılını kutluyor.
1992 yılında piyasaya sürülen orijinal Kyocera ECOSYS FS-1500, sahip olduğu yeni toner teknolojisiyle yazıcının kullanım ömrü boyunca tüketilen sarf malzemelerinin %85 oranında azalmasını olanaklı kıldı ve bu özelliğiyle döneme damgasını vurdu.
1990’lı yılların yazıcılarında kullanılan toner kartuşları 60’a yakın baskı bileşeni içeriyor, ancak toner tükendiğinde bu bileşenler de imha ediliyordu. Kyocera’nın ECOSYS tonerleri işte bu dönemde, günümüzde de kimi üreticilerin kullanmayı sürdürdüğü bu eski teknolojini aksine, en fazla 5 adet basit baskı üreteni içerecek şekilde geliştirildi. ECOSYS tonerlerin en önemli özelliği tonerlerin diğer bileşenlerden bağımsız olarak, mekanik parçaların yenilenmesine gerek duyulmadan değiştirilebilmesini sağlamalarıydı. Bu yeni teknoloji özellikle ofislerde kullanılan yazıcıların maliyetlerinin büyük oranda düşmesine, kullanım ömürlerinin ise uzamasına neden oldu.
Kyocera Bilgitaş Turkey Doküman Çözümleri A.Ş. Genel Müdürü Murat Ada, ECOSYS teknolojisi ve Kyocera felsefesi hakkındaki görüşlerini şu şekilde dile getirdi:
“Çeyrek yüzyıl önce işletmeler için duyulmamış birer kavram olan sürdürülebilirlik ve çevresel etki, bugün şirket toplantılarının olmazsa olmaz gündemlerinden ikisi haline gelmiştir. 1959 yılındaki kuruluşundan bu yana Kyocera Group’un temel felsefesinin ayrılmaz bir parçası olan çevresel sürdürülebilirlik konsepti ve ECOSYS teknolojisi, ekolojik bilinç konusunda yeni bir çağın başlangıcını simgelemektedir. İlk kez 25 yıl önce piyasaya sürülen ECOSYS teknolojisine sahip Kyocera ürünleri çevre dostu özellikleri sayesinde bugün de rekabete olumlu anlamda yön vermeye devam etmektedir. Biz de Kyocera Bilgitaş Turkey Doküman Çözümleri A.Ş. olarak Türkiye fotokopi pazarında çevre dostu, maliyet etkin toner teknolojisine sahip ürünlerin başlıca temsilcisi olmaktan gurur duyuyoruz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.