Firmalardan
Papara’dan yeni kurumsal kart
Elektronik para kuruluşu Papara, Papara Business Card’ı kurumların hizmetine sundu.
Mevcut çözümlerde kurumların personellerinin harcamalarını yönetebilmek için ya personellerine kuruma ait kredi kartı veya avans vermeleri ya da personelin kendi cebinden yaptığı harcamayı sonradan personele ödeyerek muhasebeleştirmeleri gerekiyor.
Yönetimi ve kontrolü oldukça zor olan bu yöntemler Papara Business Card sayesinde tarihe karışıyor. Tek bir ürünle kurumlar çalışanlarının tüm masraflarını, giderlerini tek bir panelden yönetirken yemek kartlarına da elveda diyor.
Papara’da kurumsal hesap açan şirketler, çalışanlarına teslim ettikleri Papara Card’lar ile çalışanlarının hangi kategoride ne kadar harcama yapabileceğini kendi panelleri üzerinden yönetiyor.
Papara Business Card tüm POS ve ATM’lerde kullanılabiliyor. Kurumlar ise çalışanlarının nerelerde harcama yapabileceğini kendileri belirliyor.
Örneğin bir lojistik şirketi, satış departmanı personelinin yemek kategorisinde aylık 300 TL, ulaşımda 200 TL, konaklamada 750 TL harcama yapabileceğini; pazarlama departmanı personelinin ise yalnızca 500 TL yakıt harcaması yapabileceğini belirleyebiliyor.
Daha da ötesinde şirketler kart kullanıcısı bazında kartların kullanılabileceği mağazalara kadar belirleyebiliyorken (Örn. belirli bir kafede günlük 20 TL gibi) yine kullanıcı bazında aylık, haftalık, günlük ve hatta saatlik limit belirleyebiliyor.
“Papara Business Card projesi, 20 aylık süreçte kurumların ihtiyaçlarını dinleyerek ortaya çıktı” diyen Papara Yönetim Kurulu Başkanı Ahmed F. Karslı, şu bilgileri veriyor:
“Bildiğiniz üzere biz ağırlıklı olarak bireysel kullanıcılar ve özellikle “unbanked/underbanked” dediğimiz hiçbir şekilde finansal ürünler ile tanışmamış ya da bu ürünleri kullanmak istemeyen kullanıcılar için ürünlerimizi geliştiriyoruz. Yaşattığımız kullanıcı deneyimi ve sağladığımız fayda ile kısa süre içerisinde kullanıcı sayımızı 1.2 milyonun üzerine taşıdık ve hızla büyümeye devam ediyoruz. 20 aylık serüvenimizde gördük ki Papara yalnızca gençlere ve banka hesabı olmayanlara ait bir ürün olmamalı.
Nitekim Papara Card kullanmaya başlayan ve banka hesabı da bulunan kullanıcılarımız ayda ortalama 11 alışveriş işlemini Papara Card ile gerçekleştiriyorlar. Pazardan gelen talep ve kullanıcılarımızın davranışlarından yola çıkarak bugün tanıttığımız Papara Business Card ürününü çıkardık. Bugün bu ürün sayesinde kurumlar tüm personellerinin harcamalarını tek bir panelden yönetebiliyor, sınırlandırabiliyor ve takip edip muhasebeleştirebiliyorlar.
Papara Ceo’su İlker Diker “Bunun ilk olmasının birkaç sebebi var. Bir tanesi, bankaların bu tarz ürünleri var fakat bu ölçüde parametrik ve esnek değil. Bir diğer sebep ise, bu sistemde kullanılan bir banka alt yapısı yok, tamamen kendi geliştirdiğimiz elektronik para altyapımızı kullanıyoruz. Yurtdışında benzer iş modelleri yapan elektronik para kuruluşları var ama bu kadar esnek şekilde saatlik/işyeri bazlı sınırlamalar yapabilecek ikinci bir şirket yok şu anda. Klasik, konvansiyonel bankacılık ürünlerinden farklılaşmış bir ürün, bu da bizi çok gururlandırıyor. Bankaların çıkardığı ürünler karlılık beklentisi nedeniyle hep kredili ürünler üzerine yoğunlaşıyor. Bizim amacımız kredi bazlı ürünlerden kurumları uzaklaştırabilmek. Dolayısıyla kurumlar hiç kredi riskine girmeden, hatta çalışanlarının da kredi risklerine girmeden tamamen kendi bakiyeleriyle bir ana hesap altından yönetebiliyorlar Papara Business Card’ı. Hiçbir kartın üstünde limit ve bakiye yok, sadece harcama hakkı var. Yani kurumunuzca sizin kartınıza 500 TL tanımlandığı zaman siz 500 TL’lik harcama yapabiliyorsunuz.
Sunduğumuz ürün o kadar esnek bir ürün ki aslında bugün anlattığımız ve hedeflediğimiz sektörlerin dışında, hiç hedefimizde olmayan bir sektörün ihtiyacını da çözümleyebilecek nitelikte. Şimdiden yemek kartlarına veda diyebiliriz. Kuruma hiçbir maliyeti olmayan ve restoran/lokantadan hiçbir komisyon alınmayan bir yemek kartını kim istemez ki?”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.