Firmalardan
Abalıoğlu Grup, krizde bile yüzde 25 büyüdü
Yem ve piliçten sonra balıkçılık sektörüne de giren firma 2009 ve 2010’da toplam 40 milyon dolara yakın yatırıma imza atmaya hazırlanıyor.
Türkiye’nin ilk özel sektör yem fabrikasını 1969 yılında kuran Abalıoğlu Grup, ekonomik kriz ortamında 40 milyon dolarlık yatırıma imza atacak. 2009 ve 2010 yıllarında yeni fabrika ve mevcut tesislerinde kapasite artırımı yatırımlarını tüm hızıyla sürdüren grup, bu yıl Karaburun’da satın aldığı çiftlik ile yem ve piliçten sonra balıkçılık sektörüne de adım attı. Abalıoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ender Abalıoğlu, “2009 ve 2010 yılında toplam 40 milyon dolara yakın bir yatırıma imza atacağız. En iyi yatırımın kriz döneminde yapıldığı bilinciyle hareket ediyoruz” dedi.
Abalıoğlu Grup’un 3 yıllık markası Lezita, pazar payını bu dönem 3 kat artırarak yüzde 6’ya çıkardı. Grup, her yıl yüzde 25’in üzerinde büyümeyi başardı. 2007 yılında 312 milyon TL ciro yapan grup, bu yılın sonunda 600 milyon TL ciroya ulaştı. Binin altındaki çalışan sayışım, bin 150’ye çıkaran Abalıoğlu Grup, 2010 yılında devreye alacağı tesislerle de istihdamını daha da artırmayı amaçladı. Abalıoğlu, Türkiye’nin ilk 500 firması sıralamasında 2 yıl önce 148, geçen yıl 110’uncuydu. Firma, bu yıl ilk 100’e girmeyi hedefledi.
Abalıoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ender Abalıoğlu, yem, yumurta, soya yağı, tavuktan sonra balıkçılık sektörüne de girdiklerini söyledi. 2009 ve 2010 yılında toplam 40 milyon dolara yakın bir yatırıma imza atacaklarını dile getiren Abalıoğlu, “Denizli, Ankara ve Biga yem fabrikamızdan sonra 4’üncü fabrikamızı, 13 milyon dolarlık yatırımla Kemalpaşa’da kurduk. 2010 yılının üçüncü çeyreğin de Mersin’de devreye girecek 5’inci yem fabrikamız için 9 milyon dolarlık bir yatırım yapılacak. Damızlık kümes yatırımları ve yumurta çiftliğindeki yumurta tavuk üretim kapasitesini artırmak için de 3 milyon dolarlık bir yatırım gerçekleştirdik. Kemalpaşa’daki fabrikamızda 2010 yılının dördüncü çeyreğinde devreye girecek pratik piliç ürünleri üretimi için de 7 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Piliçte de 12 bin kapasiteli hattın görüşmelerini yapıyoruz. Önümüzdeki yıl sonunda tamamlanacak bu yatırım için de 8 milyon dolar harcayacağız. Trakya ve Karadeniz bölgesinde yem fabrikaları kurmak için fizibilite yapıyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Yeni Asır Gazetesi
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.