Genel Haberler
Gözler İstanbul’da!
Türkiye’deki en güçlü fikir platformu olarak tanımlanan Marka Konferansı’nın birinci gününde alanının lider isimleri katılımcıların zihin dünyasında önemli etkiler bıraktılar.
Türkiye’nin en önemli çağdaş sanat sanatçısı Halil Altındere’nin, Marka Konferansı’na özel olarak ürettiği ve ilk defa izleyicilerle bir araya gelen eseri ‘Polis Limuzini’ katılımcıları karşıladı. Ayrıca Altındere’nin Yapı Kredi’nin 75’inci yılı için hazırladığı heykelleri Yapı Kredi özel alanında yer aldı. 19 yıldır olduğu gibi 20’nci yılında da konferansın moderatörlüğünü yapan BJ Cunningham, 20 yıldır konferanslardan öğrendiğini şöyle özetledi: “Marka ne logodur, ne isimdir. Marka söz vermek ve bu sözleri yerine getirmektir.”
Marka Konferanslarının yaratıcısı Yürekli Yönetim Kurulu Başkanı Ayşegül Yürekli Şengör açılış konuşmasında, Marka Konferansı’nın birçok yerde iş dünyasının ‘en etkili fikir platformu’ olarak anıldığını hatırlatarak şöyle devam etti: “‘Yirmi’ çok özel bir yıl. Bir markayı marka yapan istikrarın, sürdürülebilirliğin, dayanıklılığın, bugüne kadar arkasında durduğu tüm değerlerin bir anlamda diplomasını almak gibi. Bu özel yılda, çok değerli ve anlamlı bir çıktı yaratma sorumluluğumuz olduğuna inandık ve bu yılı en değerli markamız olan İstanbul’a adadık.”
Yürekli Şengör, konferansın var olduğu günden beri İstanbul’dan ilham aldığını vurgulayarak, İstanbul markasını hak ettiği noktaya yükseltmek için bir sorumluluk hareketi başlattıklarını kaydetti. Yürekli Şengör, şunları söyledi: “İstanbul için emek harcamalıyız. Biz bu amaç için aylardır çalışıyoruz. Üç büyük STK Marka Konferansı’na destek verdi. TÜSİAD ile akıllı şehir politikaları üstüne bir çalışma; İKSV ile kültür sanatıyla markalaşan İstanbul hedefini somutlaştırma arayışı… Ve Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF ile de İstanbul plastik sorununa çare arıyoruz.”
Plastik Avcıları İstanbul projesiyle Doğal Hayatı Koruma Vakfı WWF Türkiye’nin liderliğinde İstanbul’un tek kullanımlık plastik atığını azaltmak ve açığa çıkan atığı da geri dönüşüme kazandırmayı hedeflediklerini söyleyen Yürekli Şengör, Plastik Avcıları İstanbul projesinin, Üsküdar ve Beşiktaş ilçelerini kapsadığını ve bu ilçelerin belediye başkanlarının desteğiyle gerçekleştiğini vurguladı.
Yürekli Şengör, konferansın da sıfır atık ilkeleriyle tasarlandığını dile getirerek, tüm sponsorların da bu projeye destek verdiğini kaydetti. Yürekli Şengör, “Projenin bir diğer önemli destekçisi Yapı Kredi World. Yapı Kredi World tüm Worldcard kullanıcılarını kapsayan bir bağış kampanya başlattı. Kampanyaya katılan her kart kullanıcısının ilk 100 TL harcaması için WWF’e 10 TL world puan değerinde katkı sağlanıyor. Sabah saat 9’da başladı ve şu anda bağışlanan rakam 85 bin TL. Hedefimiz bu kampanyayı 50 bin kişiye ulaştırmak. 500 bin TL katkıyla ayrılmak istiyoruz. Siz de World Mobil’e girin. Kampanyaya dahil olun” diye konuştu.
20. yılında tüm konferansın merkezine alınan İstanbul markası için bir şarkı hediye etmek istediklerini söyleyen Yürekli Şengör, “İki kıtaya, farklı kültürlere, tüm dinlere ev sahipliği yapan İstanbul’un buluşturucu gücünün eşsiz olduğuna inanıyoruz. Türkiye’nin en iyi müzisyenlerinden biri olan Yalın bizler gibi bu hayali kurdu. Şarkıyı Yalın’la birlikte seslendirmek üzere birçok ses arasından Kübalı şarkıcı Solanch de la Rosa seçildi. Marka Konferansı’nın 20. yılı için bu şarkıyı İstanbul’a ve sizlere hediye ediyoruz” dedi.
Yürekli Şengör’ün konuşmasının ardından katılımcılar ilk kez Yalın’ın İstanbul şarkısını dinledi. Komedyan, yazar Kaan Sekban ise Plastik Avcıları İstanbul projesinin ayrıntılarını paylaştı ve tüm katılımcıları plastik avcısı olmaya çağırdı.
Dünyaca ünlü ve ezber bozan kişiliğiyle New York Modern Sanat Müzesi MoMA’nın efsane direktörü Glenn D. Lowry, Müzelerin toplumsal merkezler haline dönüştüğünü, hem protesto noktası, hem buluşma hem de öğrenme noktaları olduğunu vurgulayarak, “Müzelerin varoluşçu olması lazım. Anı yakalaması, duygulara hitap etmesi ve yenilenmesi şart. Müzelerin devingen olması şart sabit kalamaz. İstanbul, New York, Paris hepsi sürtüşmeleri, farklı kültürleri, fikirleri bünyesinde barındırmak zorunda ki bir sinerjiye dönüştürebilsin. Demokratik toplumlarda bu çok önemli sadece ziyaretçi değiliz katılımcıyız sanatla buluşuyoruz” dedi.
MoMA’da yaptıkları dönüşümü aktaran Lowry, şunları söyledi: “Müzede, insanları buluşturup kaynaştırıyorsunuz. Sanatçıları ve düşünürleri bir araya getiriyor toplumu zenginleştiriyorsunuz. İstanbul’daki tüm müzeler o kadar önemli ki uhu gibi toplumu birleştirip kaynaştırma başarısını yakalıyor. Ve bu başarılı olduğunda sizlere bambaşka bir şey yaşatıyor. Müze, hem halka açık olup kaynaştırmalı, yüzlerce binlerce farklı kişiye aynı anda aynı şeyi yaşatmalı, aynı zamanda butik müzeler de olmalı ki sanat eseriyle tekil ilişkiler de kurulabilsin.”
Lowry, İstanbul’un çok önemli bir sanat merkezi olduğunu da dikkat çekerek “İstanbul bana bilmediğim tanımadığın sanatçıların eserlerini tanıtıyor çok şey öğreniyorum. Hem bienaliyle yapıyor hem de müzeleriyle. Belli başlı sanat noktalarından biri haline geldi İstanbul. Sanatla buluşuyoruz ve sanatçının gücünü takdir eder hale geliyoruz” dedi.
Sakıp Sabancı Müzesi’nin müdürü ve Türkiye’nin en önemli sanat tarihçilerinden Dr. Nazan Ölçer, gazeteci Şelale Kadak’ın sorularını yanıtladı. Müzelerin İstanbul’un marka olmasında önemli olduğunu vurgulayan Ölçer, “Ancak müzelerin yanı sıra İstanbul’un kendisi de açık şehir müzesi. Biz hala İstanbul’u keşfediyoruz. 8 bin yıllık bir şehir. Şehre gerçekten müzedeki eserler kadar ilgi göstermeliyiz hoyratça el koymalardan kaçınmalıyız” dedi.
Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, İstanbul’u hak etmenin İstanbullu olmanın kurallarını açıkladığı konuşması ayakta alkışlandı. Gazeteci Deniz Bayramoğlu moderatörlüğünde Ortaylı, öncelikle İstanbulca yani İstanbul Türkçesi ile konuşanın kalmadığını vurgularken, “İstanbullularda edep erkan vardı, İstanbulca konuşurdu, etrafla da çok ilgilenirdi. Şimdi AVM’lere göre tarif veriyorlar. Kadıköy’de oturup Süleymaniye’yi bilmeyen İstanbullu olamaz” dedi.
Caroline Rush ile Dice Kayek markasının yaratıcıları Ayşe Ege ve Ece Ege, sanat müzelerine giren koleksiyonları İstanbul Contrast’ı anlattılar. Ece Ege, İstanbul’un markayı ilk kurduklarından beri kendilerine ilham kaynağı olduğunu vurgularken, Ayşe Ege, İstanbul Contrast’ın modern sanat müzelerinde kostüm kısmında değil de sanat eserleri kısmında sergilenmesinin kendileri için büyük bir onur olduğunu söyledi. Ayşe Ege, bir sonraki duraklarının da 2022’de Los Angeles bölgesi olduğunun da müjdesini verdi.
Psikiyatrist Prof. Dr. Mehmet Sungur, gazeteci Balçiçek Pamir ile yaptığı konuşmada modern insanın endişe ve kaygılarına dikkat çekti. Sungur, kaygının gelecek ile ilgili tehdit karşısında ortaya çıktığının ve bunun da endişeye neden olduğunu dile getirerek “Endişe belirsizlikle ilgili kavram. İstanbul öngörülebilir değil sürprize gebe bir şehir. Roller coaster gibi bir duygudan diğerine geçiyoruz. Hayat bize olanlardan çok onlara verdiğimiz tepkilerle ilgili olduğu gibi şehirlerde de aynı şey geçerli. İstanbul’da da daha az yargılamalı daha çok sevmeli daha az protesto etmeliyiz. Belirsizliği kabul etmeliyiz. Pusulamız da değerlerimiz olmalı” dedi. Hep iyi duyguları hissetmenin varoluşsal veya duygusal mükemmeliyetçiliğin bencilliğe alacaklı gibi davranmaya yönelttiğini belirten Sungur, tüm alacaklıların mutsuz olacağını söyledi. Sungur, “Hayat bize bedel ödemeden verilmiş armağan bunu almayı bilmek gerekiyor. Zaman zaman acılar da olacaktır” dedi.
TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Türk iş dünyasının rekabetçi olmak istediğini belirterek, “Rekabetçi olmak için finansal istikrara ihtiyaç var ve kurumsallaşmak çok önemli ama tahmin edilebilir bir ortam çok daha önemli. Böylece yatırımcılar, müşteriler rahatlıkla faaliyet gösterebilsin girişimciler işini kurmaktan kaçınmasın” dedi. İş dünyasının aynı zamanda dünyaya entegre olmak istediğini kaydeden Kaslowski, bunun için de TÜSİAD’ın Gümrük Birliği’nin tarım gibi sektörleri de dahil edecek şekilde genişletilmesi için uğraştıklarını vurguladı. İstanbul’un ve TÜSİAD’ın en önemli konularının başında dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin geldiğini söyleyen Kaslowski, şöyle konuştu: “İklim değişikliği konusunda farkındalığın artırılması çok önemli. Plastik Avcıları çok önemli girişim. Biz de üyelerimizden yakın zamanda plastik kullanımlarını azaltma konusunda taahhütle gelmelerini istedik. Tabii ki bu çalışmaları tüm taraflar birlikte yürütmeli.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.