Firmalardan
Altunbilekler’de çalışanlar konuştu
Altunbilekler çalışanları, “Alışverişte farkı biz yaratıyoruz, dükkanı açan biziz. Bizi en iyi biz anlatırız, iyi alışverişin sırrı bizde” diyorlar.
Başkent Ankara’nın marketler zinciri Altunbilekler bir ilki gerçekleştirdi. “Daha iyisi için…” sloganıyla yeni bir dönem başlatan Altunbilekler lansmanında patron sustu çalışanlar konuştu. Böylece ilk kez bir market zincirinin çalışanları basın toplantısı düzenledi.
Altunbilekler’in Bağlıca mağazasında alışveriş ortamında düzenlenen basın toplantısında Altunbilekler Genel Müdür Yardımcısı Öznur Altunbilek, “Bu dükkanları sabah açan, müşteriye en iyi hizmeti sunan, akşam kapatan onlar. O yüzden bizi en iyi çalışanlarımız anlatır” diyerek, sözü çalışanlara verdi. Manav, kasap, şarküteri, reyon görevlisi, fırın ustası ve mutfak annesi, Altunbilekler ailesi olarak müşteri için nasıl fark yarattıklarını, “Daha iyisi için…” sloganıyla başlattıkları yeni dönemde Başkentin alışveriş kültürüne katacaklarını anlattılar. Altunbilekler’in misafirperverliğini bu kez de kameralar önünde sergileyen çalışanlar, alışverişin püf noktalarını ve dikkat edilmesi gerekenleri sıraladılar.
Basın toplantısında perakende sektöründeki 30 yılı aşkın öykülerini anlatan Genel Müdür Yardımcısı Öznur Altunbilek, bugün 72 mağazayla Ankara’nın her yerine ulaştıklarını ve ilk günün heyecanıyla Başkentlilere hizmet verdiklerini söyledi. “Biz Ankarayız! Bir Ankara Markasıyız! Ankaralılarla kocaman bir aileyiz. Küresel düşünüyor, yerel hareket ediyoruz” diyen Öznur Altunbilek, Altunbilekler olarak müşteri memnuniyetini sürdürülebilir kılmak için her yeni gün “daha iyisi için” ne yapabileceklerini araştırdıklarını anlattı.
Günde 80 bin kişiye hizmet veren ve ortalama 10 bin çeşit ürün sunan Altunbilekler’in taze ürün gruplarıyla öne çıktığını ve semtinin marketi olmak için müşteri ihtiyaçlarını önceliğine koyduğunu belirten Öznur Altunbilek, bugün 37 bin 340 metrekare toplam satış alanına sahip mağazalarında müşterilerine en iyi hizmeti verebilmek için 15 bin metrekarelik bir lojistik merkez, 10 bin 100 metrekarelik bir alanda kurulu Genel Müdürlük, modern et entegre tesisleri ve akıllı mutfak ile en güvenilir gıda tedarik zincirini oluşturduklarını anlattı.
Çalışanına yatırım yapmayan ayakta kalamaz
Perakende sektöründe artan rekabet ortamının sektör oyuncularını “farklı olmaya” doğru yönlendirdiğini vurgulayan Öznur Altunbilek, “İşini doğru yapmayan, geliştirmeyen, yenilemeyen, çalışanına yatırım yapmayan perakendecilerin gelecekte ayakta kalmaları mümkün olmayacaktır. Sadece rakamsal veya şubeleşerek büyümek de sektör için bir şey ifade etmez” dedi. Altunbilekler olarak dünya devlerinin kullandığı ileri teknolojiyi mağazalarına kanalize ettiklerini, bu teknolojiyi kullanan insan unsurunu asla geri plana itmediklerini vurgulayan Öznur Altunbilek, “Yarın da sektördeki yerimizi korumak istiyorsak çalışanımıza yatırım yapmalıyız. Çalışanına yatırım yapmayan, onları geliştirmeyen şirketler sektörde yerlerini yitireceklerdir” dedi. “Bugün 2 bin 500 çalışanımızla dev bir aileyiz” diyen Öznur Altunbilek, şunları kaydetti:
“Altunbilekler’i Altunbilekler yapan müşteriyle asıl ilgilenen çalışanlarıdır! Biz; büyük hedefler koyabiliriz ama bu hayalleri sadece ‘Altunbilekler Takımı’ ile başarabiliriz. Çünkü; ‘Tek başına kurulan hayal, yalnızca bir hayaldir. Birlikte kurulan hayal ise artık bir hayal değil, gerçeğin başlangıcıdır…’ Bizim en büyük farkımız çalışanlarımızdır! Ve inandıkları, güvendikleri, mutlu oldukları bir marka onlarla daha güçlü,‘daha iyi’dir! Bizim başarımızın sırrı çalışanlarımıza yaptığımız yatırımdır… Ücret politikalarımızı, çalışma koşullarını, sosyal politikalarımızı bu yönde oluşturduk. Sektöre eğitimli çalışanlar kazandırdık ve çalışanlarımızın fikirlerini önemsedik. Biz kazancımızı “daha iyisi için ”yatırıma dönüştürdük! Perakende sektöründeki bu büyük rekabetin içinde taklit edilemeyecek tek şeyin ilişki olduğunu düşünüyor ve çalışanlarımızı farkımız olarak görüyoruz.”
Öznur Altunbilek, konuşmasını tamamlarken, “Altunbilekler’i size Altunbilekliler anlatacak. Onlar bizim yıldızlarımız! Biz bu takımla çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz! ‘Daha iyisi için’ çalışmaya üretmeye devam!” diyerek sözü çalışanlarına bıraktı.
Altunbilekler’de müşteriyi ilk karşılayan yüz olan Manav Uğur Ercan, “Altunbilekler huzurlu bir işyeri ve bir aile ortamı. Çalışana değer veriliyor. Bizim yüzümüz gülünce biz de müşterimize güler yüzlü oluyoruz” sözleriyle başladığı konuşmasında müşteri memnuniyeti için neler yaptıklarını şöyle anlattı:
“Çok çalışıyoruz. Tezgahlarımızdaki sebze ve meyveyi günlük olarak taze taze sunuyoruz. Mevsimine göre her gün 70 çeşit ürün sunuyoruz. Halde en iyi sebze meyveyi seçmek için tüm gece çalışan bir ekibimiz var. Her gece 02.00’den itibaren sabaha kadar en taze ve kaliteli ürünleri seçiyoruz. Biz raflarımızda titizliğe, temizliğe, düzene önem veririz ve ürünümüzü sevgiyle sunarız. Ben tezgahı doldurup bir hafta satmam bir ürünü. Her gün azar azar sipariş ederim ki taze olsun. Sebze meyvenin tezgahımıza nereden geldiğini biliriz. Ürünümüzü tanırız. Tarlanın en tazesinin, bahçenin en kalitelisinin seçildiğini biliriz. Bu yüzden de müşteriye gönül rahatlığıyla tavsiye edebiliyorum. Alışveriş yaparken müşterilerimize ürün künyelerine bakarak almalarını öneriyorum. Müşterilerimiz ürünlerimizin üzerlerindeki künyelere bakarak ürünün nerede üretildiğini, tarladan ne zaman koparıldığını inceleyebilirler ve tazeliğine güvenerek alabilirler.”
“Etimize güveniyoruz, sürpriz yok”
35 yıldır sektörde olan Altunbilekler’in 3 yıldızlı kasabı Kemal Kaya ise, “Altunbilekler’de başarınız ödüllendirilir. Ben de işimde uzman olduğumu kanıtlayarak üç yıldızımı aldım ve şimdi yeni uzmanlar yetiştiriyorum Altunbilekler için” dedi. Kaya, Daha iyisi için ne yaptıklarını ise şöyle anlattı:
“Daha iyisi için en güvenilir besi çiftlikleriyle çalışıyoruz. Buradan etiyle ünlü restorantlara bile mal sattığımız olur. Etin bize nasıl ulaştığını da biliriz. Etlerimiz et entegre tesisinde veteriner kontrolünden geçtikten sonra mağazalarımıza soğuk zincirde vakumlu olarak gelir. Biz de etleri müşterilerimizin damak zevkine ve isteğine uygun olarak özenle hazırlayıp reyonlarımıza yerleştiririz. Müşterimiz bizi mahallenin kasabı gibi görür. Reyonda tazeliğini görüp aldığı eti evine gidip açtığında sürpriz yaşamaz. Tüketici et alırken menşeini sorgulamalı, güvenmediği ürünü almamalı.”
“Ürünü önce ben tadarım, beğenmediğimi tavsiye etmem”
Şarküteri reyonunda çalışan Özden Özdemir, “Şarküteri reyonumuzda menşei belli olmayan hiçbir ürünümüz yok. Burada en ucuz ürünümüz bile kalitelidir. Reyonlarımızda her damak zevkine uygun peyniri, zeytini, et ürünlerini bulursunuz. Yöresel ve ulusal tüm markaları bulunduruyoruz. Ben müşterimin damak tadını bilirim. Burada ürünü önce ben tadarım, beğenmediğim hiçbir ürünü de tavsiye etmem. Reyonumda herşeyin tadına bakabilirsiniz. Müşteri memnuniyeti bizim için çok önemli” şeklinde konuştu.
Daha önce hiç çalışmamış kadınları istihdama katıyor
Altunbilekler, fırın personelini ise daha önce hiçbir iş tecrübesi olmamış kadınlardan seçerek ve onları iş hayatına katarak büyük bir sosyal sorumluluk örneği sergiliyor. Bunlardan biri de Altunbilekler’in fırınında her 2 saatte bir sıcacık ekmek, pasta çıkaran Afide Arslan. “Altunbilekler benim ona kattığımdan çok daha fazlasını bana kattı” diyen Arslan, “Biz burada evimizin mutfağında nasıl çalışıyorsak öyle çalışıyoruz. Kendi fırınımızda Mirabelle markasıyla üretiyoruz. Bu işte ustayız ve ustalığımızı da lezzet hikayelerine dönüştürüyoruz. Sıcak ekmek kokularımızla çocukluk hatıralarına döndürüyoruz müşterilerimizi…” diye konuştu. Arslan, tezgahlarında tatlı ve tuzlu yaklaşık 100 çeşit ürün sergilediklerini, tatlılarda kesinlikle glikoz kullanmadıklarını anlattı. Kuruyemiş reyon sorumlusu Sonnur Alış da Altunbilekler çalışanlarının bir aile olduğunu vurguladı. “Müşteri her markette sepetini ortalama aynı fiyatlara doldururken Altunbilekler’de farklı olarak güleryüz, samimiyet ve iyi hizmeti de sepetine koyabiliyor. Ürün her yerde bulunur ama biz hizmette iddialıyız” dedi.
MÜŞTERİ GÜLERYÜZ VE SAMİMİYET ARIYOR
Altunbilekler’in orta reyon şefi Yasemin Bayram, “Altunbilekler benim. Benim olduğum yerde Altunbilekler var. Altunbilekler’in geleceği de benim” sözleriyle Altunbilekler çalışanı olarak hissettiklerini paylaştı. Yasemin Bayram, “Akademi’de aldığımız eğitimlerle de işimizi sahiplenerek yapmayı, güleryüzle yapmayı öğrendik. Altunbilekler’de bize yükselme imkanı tanıyorlar. Bu da bizi motive ediyor” dedi. Yasemin Bayram, “Bugün müşteri artık fiyata bakmıyor, güleryüz ve samimiyet arıyor ve biz de ilgi ve alakamızla onları rahat ettirmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ KASADA ZİRVEYE ULAŞIYOR
Müşterinin mağazadaki son uğrak noktası kasada “Müşteri memnuniyetini zirveye taşımak bizim görevimiz” diyerek çalışan Amine Ladik Yaman da üç yıldızlı uzman kasiyerlerden. “Altunbilekler’de müşteriyi güleryüzlü uğurlamak benim görevim” diyen Yaman, “Kasa sistemimiz son teknolojik yeniliklerle donatılmış durumda. Ürünleri hızlı ve doğru hesaplıyoruz. Müşterinin poşetlerini hazırlamalarına yardım ediyoruz, ihtiyaç halinde evlerine kadar eşlik ederek uğurlamaktan mutluluk duyuyoruz. Kasalarımızda en büyük hassasiyetimiz uzun kuyruklar oluşmasına fırsat vermemek. Kısacası biz Altunbilekler’de müşterimizi bir misafir gibi ağırlıyoruz ve farkımızı da güleryüzümüzle ortaya koyuyoruz. Müşterimizi para üzerlerini sayarak almaları, aldıkları bütün ürünleri poşetlerine koymuşlar mı bakmaları gibi konularda uyarıyoruz” diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.