Firmalardan
Ayakkabı Dünyası’nın 2020 ciro hedefi 637 milyon TL!
2017 yılında 250 milyon TL’ye yaklaşan ciro rakamı elde eden Ayakkabı Dünyası, yıl içerisinde ulaştığı 70 mağaza sayısı ve 750 kişilik istihdamı ile dikkat çekiyor.
Akbacakoğlu Grup’un 2014 yılında Esas Holding ile gerçekleştirdiği işbirliği sonrası 360 derecelik değişim ve gelişim sürecini başlatan Ayakkabı Dünyası, Genel Müdür Uygar Turcan’ın ev sahipliğinde yatırım planlarını ve yeni dönem hedeflerini katılımcılarla paylaştı. 1923 yılından günümüze ayakkabıcılık sektörünün nabzını tutan markanın; büyüme hedefleri, 2017 yılı verileri, 2018 yılı yol haritası ve yeni iş modelleri Çırağan Sarayı Enderun Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında değerlendirildi.
Ayakkabı Dünyası Genel Müdürü Uygar Turcan: “2014 yılında 14 ilde mağazamız bulunuyordu. 4 yılda yaptığımız yatırımlarla bugün 30 ilde ziyaretçilerimizle buluşabiliyoruz. Bu 4 yıl içerisinde mağaza sayımızı 70’e çıkarttık. Toplam metrekaremiz 40.000 metrekareye ulaştı. 2017 yılında yıllık 2,5 milyon ayakkabı satış adedine ulaşmış bulunuyoruz. 250 milyon TL’ye yaklaşan ciromuz, hedeflerimize sağlam adımlarla ilerlediğimizin göstergesi oldu. 2017 yılında istihdama katkımız 750 kişiye ulaştı. 25 milyona yaklaşan ziyaretçi sayımızla kendi rekorumuzu kırdık. Her yıl Türkiye nüfusunun yaklaşık 3’te 1’ine ulaşan sayıda ziyaretçiyi mağazalarımızda misafir ediyoruz. 2018 yılında hedefimiz 345 milyon TL ciroya ulaşmak olacak. 2019 yılında 467 milyon, 2020 yılı sonunda da 637 milyon TL ciroya ulaşma hedefinde olacağız” dedi.
Hedeflerine yeni bayilik sistemi ile ulaşmak istediklerini belirten Turcan: “Ayakkabı Dünyası olarak geliştirdiğimiz yeni bayilik modelimizde franchise bedeli bulunmuyor. Aynı zamanda kesin stok satın alma uygulamasının da olmadığı sistemde, ürünler konsinye olarak veriliyor. Dolayısı ile bayinin stok riski olmuyor veya stok için işletme sermayesi koyması gerekmiyor. Mağaza cirosunun yüzde 30’unun yatırımcıya ait olduğu bayilik sistemimizde ürünlerin indirimli satılıp satılmadığına bakılmaksızın aynı oranı uyguluyoruz. Başka bir deyişle indirim dönemlerinde de bayinin getiri oranı değişmiyor. Yeni sistemde ortalama 2 ile 4 yıl içerisinde yatırım geri dönüşü öngörüyoruz. Kendi mağazalarımızı nasıl yönetiyorsak aynı şekilde bayilerimize bölge müdürlerimizle 7 gün 24 saat profesyonel destek sağlıyoruz” dedi.
Ayakkabı Dünyası’nın mobil satış uygulaması hakkında bilgi veren Turcan, “Birçok firmada yavaş yavaş görmeye başladığımız bu teknoloji aslında tek başına yeterli değil. Bu teknolojiyi kullanmak için aynı zamanda kültür değişimi yapmak gerekiyor. Geleneksel metotlarla iş yapmaya alışmış ve en önemlisi o yöntemin en doğru yöntem olduğunu düşünen insanlara ‘artık öyle değil böyle iş yap’ diyoruz. Ben bu kültür değişikliğini başarıyla yapmış olmamızdan dolayı rekabette fark yarattığımızı ve hala 1 adım önde olduğumuzu düşünüyorum. Günümüz perakendeciliğinde vazgeçilmez olan Omni channel yapıda sektörün oldukça ilerisindeyiz. Oluşturduğumuz yapı ile tüketici deneyimini kusursuz hale getirmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimiz, internet siparişlerini mağazalarımızdan alabiliyor veya mağazalarımızda ürünlerini değiştirebiliyorlar. Online ve offline müşterilerimizi unique olarak tek bir veri tabanında takip ederek omnichannel uygulama açısından Türkiye’nin sayılı firmalarından biri olduğumuzu söyleyebilirim. Bütünleşik müşteri datamız sayesinde etkili müşteri ilişkileri yönetimi sağlıyoruz. Bu da tüm kanallarda entegre pazarlama ile güçlü iletişimi beraberinde getiriyor. Online – offline entegrasyon ile ortak stok yönetimi bu alanda öne çıkıyor. Algoritmik ürün planlama sistemimiz sayesinde detaylı satış analizi ve machine learning aracılığıyla ürünlerin doğru lokasyonda bulunurlukta olmasını sağlıyoruz. Tamamen sistemsel bir yaklaşımla hangi ürünün hangi mağazamızda daha çok satılma ihtimali olduğunu hesaplıyoruz. Böylece doğru ürünün doğru zamanda doğru yerde olmasını sağlıyoruz. Elektronik belge akış sistemi, süreçlerin elektronik ortamda takibine ve operasyon akışlarının detaylı analizine olanak tanıyor. Örnek vermek gerekirse mağazalar eskiden; IT, planlama gibi destek fonksiyonlarından bir talepleri olduğunda telefon açıyor veya e-mail atıyorlardı. Bu sistemle elektronik belge akış sistemine taleplerini giriyorlar böylece alınan her talebin ne zaman karşılandığını ölçebiliyor, oluşan veri tabanı sayesinde problemlerin analizini kolayca yapabiliyor, prosesslerimizde iyileştirme alanlarını belirleyebiliyoruz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.