Firmalardan
Baydöner, Amerika’nın hamburgerine rakip oluyor
Georgetown Üniversitesi öğrencileri yılın girişimcisi seçilen Baydöner’i tez konusu yaptı.
Yurtiçindeki 76 şubesiyle Türkiye’nin en büyük restoran zinciri olan Baydöner, yurtdışı pazarındaki büyüme fırsatlarını da yakından takip ediyor. Baydöner’in kısa sürede hızla büyümesi yurtdışında da Türk dönerine olan ilgiyi arttırdı. Amerika Birleşik Devletleri’nin en önemli eğitim kurumlarından Georgetown Üniversitesi’nden Executive MBA öğrencileri Baydöner’in başarısını tez konusu olarak seçerek Türkiye’ye geldi. Baydöner’in Gebze’deki restoranında kendileri için düzenlenen tadım etkinliğine katılan Executive MBA öğrencileri, Amerika pazarında dönerin yer alabilmesi için stratejik bir harita oluşturarak Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yılmaz ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Feridun Tuncer’e bir sunum yaptı.
Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı Levent Yılmaz “Endeavor’da ödül almış olmak bize pek çok avantaj sağladı. E&Y’ye aday gösterilmemizde de Endeavor’un katkısı vardı. 2012’de Endeavor Girişimcisi seçildikten sonra marka ve strateji uzmanlarından oluşan bir danışma kurulu sürekli olarak, markalaşma ve işimizi nasıl büyütebileceğimiz konusunda bize danışmanlık vermeye başladı. Turquality’den marka desteği alamaya hak kazanan ilk restoran olduk. Şu an yurtiçinde 76 restorana ulaşmış durumdayız. Yurtdışında da hali hazırda 5 restoranımız var. Hedefimizde Amerika Birleşik Devletleri’nde bir restoran açmak var. Büyük bir yol kat ettik. Aksilik olmazsa 2015’te Amerika’daki ilk restoranımızı açacağız. Georgetown Üniversitesi’nden gelen Executive MBA öğrencileri onlar için hazırladığımız 10 farklı tadım menüsünü deneyimledi. Kendi damak tadlarına göre yorumladı ve Amerika pazarında şansımızı artırmak için bizlere bir yol haritası çizdi. Biz Baydöner ailesi olarak bilimselliğe, sürekli gelişime inanıyor; yer almak istediğimiz pazarları, eğilimlerini takip edip inceliyoruz. Bu anlamda Amerika’dan gelen misafirlerimizin dönerimizi tattıktan sonra bizler için yaptıkları sunum çok önemli. Kendilerine geleneksel lezzetimiz olan döneri deneyimlettirirken Türk misafirperverliğini de göstermeye çalıştık. İlerleyen dönemde bu tarz bilimsel çalışmalara destek olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.