Firmalardan
Boyner, projeleriyle ödülleniyor
Boyner’in çalışanlarının ve müşterilerinin katılımıyla bir yıldır sürdürdüğü “İyiliğe Dönüştür” projesi sayesinde tam 50 ton giysi iyiliğe dönüştü!
Boyner ve YKM mağazalarında hayata geçirilen İyiliğe Dönüştür projesi, kullanılmayan tekstil ürünlerinin yeniden değerlendirilmesini amaçlıyor. Projede, mağazalarda ve şirket merkez ofislerinde toplanan kıyafetler “yeniden kullanılabilir, hammaddesine ayrıştırılabilir, enerjiye dönüştürülebilir” olarak gruplandırılarak ekonomiye ve yeniden kullanıma kazandırılıyor.
Toplanan ürünlerden ihtiyaç sahiplerine verilecek giysiler ayrıştırıldıktan sonra kermes satışları ve hammadde dönüşümünden elde edilen gelir de proje ortağı Lokman Hekim Sağlık Vakfı’nın öğrenci burs fonuna aktarılıyor. Boyner’in Kasım 2014 tarihinde başlattığı proje ile bugüne kadar 3.440 koli yani tam 50 ton giysi toplandı. Toplanan giysiler ayrıştırılarak 4.769 parça kıyafet ihtiyaç sahiplerine ulaştırıldı. Kullanıma uygun olmayan giysilerin 26.8 tonu ipliğe, 4.1 tonu ise enerjiye dönüştürüldü.
İyiliğe Dönüştür projesi, ÇEVKO’nun Yeşil Nokta Sanayi Ödülleri’nde Büyük İşletme kategorisinde ödüle layık görüldü. Proje aynı zamanda TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde Etkililik Ödülü’nü de almıştı.
Müşterileri ve çalışanlarıyla elele verip şimdiye kadar tam 50 ton giysiyi “İyiliğe Dönüştüren” Boyner, projeyi sürdürmeye devam edecek. Proje ile ilgili olarak Boyner Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehtap Alp: “İyiliğe Dönüştür projesinin bir yıllık sonuçlarından memnunuz. Ancak gidilecek daha çok yolumuz olduğunun da farkındayız. Tüm müşterilerimizi kullanılmayan giysilerini Boyner ve YKM mağazalarına getirmeye çağırıyoruz. Ofislerimizde ve çalışma ekosistemimizde de projenin yaygınlaştırılması için çalışmalarımız devam ediyor. Bu bir iyilik hareketi, katılın birlikte büyütelim!” dedi.
Lokman Hekim Vakfı Genel Müdürü Leyla Şeker ise “İyiliğe Dönüştür, Türkiye’de tekstil sektöründeki en büyük kampanyalardan biri olmaya hazırlanıyor. Şimdiye kadar toplanan giysi miktarı çok sevindirici. Umuyoruz ki bu iyilik hareketini daha da büyüterek daha fazla ihtiyaç sahibine ulaşacak, ulaştıramadığımız kıyafetleri de geri dönüştürerek ekonomiye katkımıza devam edeceğiz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.