Firmalardan
Cem Boyner’e ödül
Cem Boyner, işyerindeki demokrasi uygulamaları ve kamuoyunda cinsiyet eşitliği bilincini artıran çalışmalarıyla ödüle layık görüldü.
Boyner Grubu CEO’su Cem Boyner, Birleşmiş Milletler Kadını Güçlendirme İlkeleri (Women’s Empowerment Principles) kapsamında yapılan “Cinsiyet Eşitliği ve Küresel İşsizlik Sorunu” konulu toplantıda, “Dünya Liderlik Ödülü” ile onurlandırıldı. Cem Boyner, işyerindeki demokrasi uygulamaları ve kamuoyunda cinsiyet eşitliği bilincini artıran çalışmalarıyla ödüle layık görüldü.
Cem Boyner alınan ödülle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “İşyerinde Demokrasi uygulaması, gündemimizdeki en önemli konu. Biz demokrasi dediğimizde, herkes için demokrasiyi kastediyoruz. Hangi kimlikten olursa olsun sunduğumuz fırsatlardan tüm çalışanlarımızın faydalanmasını sağlıyoruz. Çalışanlarımızın kendilerini iş ortamında özgürce ifade edebilmesi, yönetim felsefemizin merkezinde yer alıyor. Yanlızca kendi çalışma ortamımızda değil, 13 milyonun üzerindeki müşterilerimiz, iş ortaklarımız, tedarikçilerimiz için hayatın tüm alanlarında eşitliğin ve demokrasinin savunuculuğunu yapıyoruz. Kadınların özgürce yaşadığı, tüm kamusal fırsatlardan faydalandığı, karar alma süreçlerine katıldığı ve temsil edildiği bir yaşamın tesisi için çalışıyoruz. Kuşkusuz aldığımız bu ödül, savunduğumuz kadın- erkek eşitliğinin Türkiye ve dünyada yaygınlaşmasına, bizim dışımızdaki şirketlerin de harekete geçmesine neden olacak. Biz, daha fazla kurumun bu liderliğe ortak olması için çalışacağız.” dedi.
Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner de alınan ödülün önemine dikkat çekerek, “Ödüle; grup şirketlerinde tüm istihdam koşullarında sağlanan eşit fırsatlar; işyerindeki demokrasi uygulamalarının tedarik zincirinde de yaygınlaştırılması; Dünya Kadınlar Günü’nde yayınladığımız ilanlarla kamuoyunda cinsiyet eşitliği bilincini artırmamız; önderliğimizde başlatılan, yetiştirme yurtlarında büyüyen genç kadınların kişisel gelişimini ve iş hayatına hazırlanmasını sağlayan “Nar Taneleri” projesiyle layık görüldük. Demokrasinin vazgeçilmez unsuru cinsiyet eşitliği, katılımcı demokrasi, yaratıcılık, inovasyon ve çeşitliliğin temel gereksinimidir. Çeşitlilik ise sürdürülebilirliğin şartıdır. Cinsiyet eşitliği sağlamanın ve tüm kimliklerin dahil edilmesinin en tatmin edici yönü, tüm yaratıcı fikirleri kucaklayabilmektir. Eşitliğin tam tesisi için insanların zihniyetinde gelişim ve değişime ihtiyaç vardır. Kadın ve erkek arasındaki farklılıkları zenginlik ve çeşitlilik olarak görmek, her bireyin kendi potansiyeli olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekir.” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.