Firmalardan
Flo, çok kanallı perakendecilikte iddialı
Flo Mağazacılık E-Ticaret Direktörü Zeynep Dura “Markaların geleceğin perakende dünyasında başarılı olabilmeleri için tüm satış kanalları arasındaki geçişleri en iyi şekilde sağlayabilmeleri gerekiyor” dedi. Flo Mağazacılık E-Ticaret Direktörü Zeynep Dura, “Flo.com.tr 2011 yılında kuruldu. Zamanla online tarafla ilgili altyapı yatırımlarımız devam etti. İlk olarak bir tasarım değişikliğine gittik. 2015 yılı ile birlikte online taraftaki büyümemiz önceki yıllara kıyasla hızlandı ve her yıl bir önceki yılın iki katı büyümeye başladık” dedi.
Dura, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin 2016 yılında kişiselleştirme yolunda ciddi adımlar atarak bir önceki yıla kıyasla yüzde 100’e yakın bir büyüme gerçekleştirdik. Ayrıca yılsonu itibariyle Flo.com.tr’nin müşteri sayısı 2 milyona yaklaştı. Flo, Türkiye’deki en fazla mağazası olan ayakkabı perakende markası konumunda yer alıyor. Bugün itibariyle Türkiye’nin hemen her yerinde 454 mağazası bulunuyor. Bu nedenle Flo’nun mağazaları vasıtasıyla elde ettiği yıllık ciro Flo.com.tr’nin cirosunun çok üzerinde. Ancak son iki yıldaki büyüme performansı ile Flo.com.tr’nin cirosu mağazaların toplam ciro içerisinde yüzde 1,7’den yüzde 4’e yükseldi. Türkiye ortalamasının yüzde 2 civarında olduğunu düşünüldüğünde, mevcut rakamın hiç de fena bir rakam olmadığı rahatlıkla söyleyebiliriz.”
Flo.com.tr için OmniChannel’in her kanaldan tek bir Flo müşterisi yaratabilmek anlamına geldiğini ifade eden Dura, “Müşterilerimize her kanaldan aynı deneyimi sunabilmeyi hedefliyoruz. Fiziksel mağazalarımız, mobil platformlar, sosyal medya ve çağrı merkezi gibi farklı kanallarda müşterilerimize aynı deneyimi yaşatmak için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Müşterilerimiz artık sadece bir kanalı kullanmıyor. Online platformdan sipariş veriyor. Mağazadan satın alıyor ve sosyal medyada paylaşabiliyor. Ürünlerle ilgili geri dönüşlerde bulunabiliyor. Dolayısıyla kanalları tekilleştirmek müşterilerinizi doğru duymanızı sağlıyor. Bu şekilde müşterilerinizin ihtiyacını doğru bir şekilde anlayabiliyorsunuz” dedi.
Markaların geleceğin perakende dünyasında başarılı olabilmek için kanallar arasında geçişleri en iyi şekilde sağlanabilmesi gerektiğinin altını çizen Dura, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin online tarafta günlük 250 bin ziyaretçimiz var ama bu ziyaretçilerimizin önemli bir bölümü (%20’si) alışverişini mağazalar üzerinden gerçekleştirebiliyor. Online tarafı vitrin olarak kullanabiliyor. Müşterilerimize istediği ürünü alabilmesi için doğru teknolojiyi kullanarak vermek gerekiyor. Online ve fiziki mağazalarımızı ziyaret eden müşterilerimizi her zaman yakından tanımaya çalıyoruz. Onlar ilgili bilgilere anlık hakim olaya özen gösteriyoruz. Bu sayede müşterilerimizi doğru kanalda doğru ürünlere buluşturmaya çalıyoruz. Bunun için de anlık olarak hareket ediyoruz. Hızla gelişen teknolojik imkanlar online kanallarımızı ziyaret eden müşterilerimizi tanımak için kullanılan araçların, fiziksel mağazalarımızı ziyaret eden müşterilerimizi de aynı şekilde tanımak üzere kullanabileceğimiz bir yöne doğru gidiyor. Büyük veriyi kullanarak müşterilerimizin davranışlarını anlamlandırmaya çalışacağız. Böylece kişileştirerek müşteriye özel olduğunu hissettirebileceğiz. Hangi müşterinin hangi ürünü yüzde kaç olasılıkla alacağını biliyor olabileceğimiz bir noktaya gittiğimizi düşünüyorum.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.