Firmalardan
Geleceği ‘‘bakliyat’’ kurtaracak
“Bakliyat Günü” bu yıl 10 Şubat’ta kutlandı.
Dünyada 815 milyon insan açlık çekiyor yaklaşık 1 milyar 200 milyon insanda yetersiz besleniyor. Daha düşük maliyetle üretimi yapılan bakliyat ürünlerinin daha doyurucu ve sağlık açısından temel bir besin maddesi olduğunun altını çizen Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, bakliyat üretiminin artırılmasının açlığa çare olacağına dikkat çekiyor.
Bakliyat, hem toprak hem de insan için besin değeri yüksek önemli bir ürün. Sağlıklı beslenmeye olan katkısıyla sofralar için vazgeçilmez olan bakliyat vücudun ihtiyacı olan proteinin karşılanmasına yardımcı oluyor.
Bakliyatın gen merkezi olan Türkiye, ürün bazında uzmanlaşmış üretim bölgelerini oluşturursa tarımda söz sahibi olur diyen Mehmet Reis, “Havza Bazlı Destekleme Modeli kapsamında iklim, toprak ve su gibi unsurlar iyi analiz edilerek yüksek verim alınan bölgelerde nohut havzası, fasulye havzası, mercimek havzası oluşturulmalıdır” dedi.
Dünya bakliyat ihracatında ilk sıralarda yer alan Amerika, Kanada, Meksika ve Hindistan’da yetiştirilen kırmızı mercimek, nohut ve fasulye daha ucuz olmasına rağmen ülkemiz topraklarında yetiştirilen ürünler tercih edilmektedir. Türkiye bu talebi dikkate alarak üretim ve ihracat potansiyelini en iyi şekilde değerlendirmelidir.
Türkiye 1990 yılında yaklaşık 2 milyon ton bakliyat üretimi gerçekleştirmiştir. Ülkemiz bugün bu rakamları aşabilecek kapasiteye sahiptir.
Türkiye’nin birçok bölgesinin ekolojik yönden bakliyat yetiştirmeye uygun olduğunu belirten Mehmet Reis; “Bakliyat üretiminde deneyimli çiftçilerimiz ve yerli tohumlarımız var. Bu değerlerimize sahip çıkmalıyız. Yerli üretime ve çiftçimize verilecek destek ile ekonomimizi çok daha ileri bir noktaya taşıyabiliriz. Bakliyat üreticileri desteklerin ekim öncesi yapılmasını ve maliyetlerin aşağı çekilmesini talep ediyor. Daha nitelikli, verim gücü yüksek, ıslah edilmiş tohumlarla üretim konusunda yönlendirmesini istiyor. Bu çerçevede yurt içi tüketim ve dış satım potansiyeli dikkate alınarak her üründen ne kadar üretilmesi gerektiği araştırılıp; ekilecek ürün çeşidi ve miktarı belirlenmelidir. Üreticiye para kazandırılarak sürdürülebilir bir üretim yapısının oluşturulması gerekmektedir” dedi.
‘’Milli Tarım Projesi’’ ile daha güçlü bir üretim
2017’de uygulamaya başlanan “Mili Tarım Projesi” çiftçimiz için umut oldu. 2019 yılında “Mili Tarım Projesi” ile Türkiye’de tarım sektörün daha da büyüyeceğini ve güçleneceğini ifade eden Mehmet Reis, “Ata tohumu olarak bilinen bakliyat çeşitlerinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması en büyük mirastır. Uzun yıllar kendini tarım ülkesi olarak niteleyen ve tarımın dünyada ilk geliştirildiği coğrafyanın üzerine kurulu Türkiye, bakliyat başta olmak üzere tüm tarımsal üretimde kendine yeten, tükettiğinden fazla üreten, ihracatını artıran cari açıktan kurtulup cari fazla veren bir ülke olmalıdır. Yeter ki nitelikli, yüksek kalitede, katma değerli üretim artırıcı gerekli iradeyi gösterelim ve kararlı olalım” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.