Firmalardan
James Emmett: Türkiye, HSBC’nin yatırım için öncelikli 21 pazarından biri
HSBC Türkiye Genel Müdürü James Emmett, HSBC Türkiye’nin, uzun vadeli strateji ve hedeflerini paylaştı.
HSBC’nin büyüyen pazarlarda müşterilerini fırsatlarla buluşturduğunu belirten James Emmett, şu noktaların altını çizdi:
“Türkiye, çok sayıda temel niteliği nedeni ile yatırım için belirlediğimiz öncelikli 21 pazar arasında yer alıyor. Söz konusu nitelikler arasında genç ve artan nüfus, düşük hane halkı ve kamu borcu, krizlere karşı dayanıklı bir ekonomi, güçlü bankacılık sektörü ve mali disiplin, giderek büyüyen uluslararası ticaret hacmi ve yatırım portföyünün yanı sıra ülkedeki girişimcilik ruhunu saymamız mümkün. Türkiye’nin orta ve uzun vadede ekonomik gelişme kaydetmeye ve yatırımcılar için cazip fırsatlar sunmaya devam edeceğine inanıyoruz.”
James Emmett; “HSBC Türkiye olarak; müşterilerimizi, hedef ve hayallerini gerçekleştirmelerinde destekleyerek, Türkiye’nin tercih edilen öncü uluslararası bankası olmayı amaçlıyoruz. Yükselen orta gelir grubundaki ve uluslararası bakış açısına sahip müşteriler; geniş ürün ve hizmet portföyümüzün yanı sıra küresel ağımız, uzmanlığımız ve bilgi birikimimizden en çok yararlanan müşteri kitlesi olmaları nedeniyle bizimle çalışıyorlar. Müşterilerimizle sadece işlem bankacılığına dayalı değil, ömür boyu sürecek bir bankacılık ilişkisi geliştirmek istiyoruz. Kurumsal ve ticari bankacılık alanında ölçekten bağımsız olarak, uluslararası bakış açısına sahip ve küresel ticaret yapmak isteyen müşterilere daha çok odaklanacağız. Bireysel bankacılıkta, müşterilerimize ayrıcalıklar sağlayacak ‘Advance’ ürün ve hizmetler paketini hayata geçireceğiz. Bunun yanı sıra direkt bankacılık ve dijital bankacılık kanallarımıza yönelik yatırımlarımıza artırarak devam ediyoruz. Küresel ve yatırım bankacılığı alanında, müşterilerimize tutarlı ve uzun vadeli performans elde etmeleri için gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda ticari fırsatlar sağlıyoruz. Özel bankacılık alanında servet sahibi müşterilere odaklanırken, hem şahsi, hem de iş birikimlerinin yönetimi için kurumsal, küresel ve yatırım bankacılığı ekiplerimizle yakın işbirliği içinde, müşterilerimizin uluslararası fırsatlara erişimlerini sağlıyoruz. Bu müşterilerimize, aile ve iş birikimlerinin yönetimleri ve sonraki nesillere aktarımlarında uluslararası standartta bankacılık çözümleri sunuyoruz” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.