Firmalardan
Kühne, İzmir’de yeni fabrikasını hizmete açtı
Avrupa’nın en büyük sirke, turşu ve sos üreticisi olan Kühne, yeni fabrikasını İzmir-Kemalpaşa’da hizmete açtı.
Kühne, 8 milyon 500 bin TL’lik yatırımı ile 16 bin 732 metrekarelik alanda hizmete açtığı yeni fabrikasında; uzmanlık alanı olan sirke, dökme sirke ve nar ekşisi üretimini gerçekleştirecek. Kühne, üretim kapasitesinde başlangıç olarak 10 bin ton sirke üretimini ve yıllık şişeleme kapasitesinde ise 16 milyon 800 bin’den 25 milyon’a çıkmayı hedefliyor.
CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören’in gerçekleştirdiği açılışa; Kemalpaşa Kaymakamı Yüksel Topal, Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı ve İzmir Almanya Başkonsolosu Margit Häberle, İzmir Sanayi Odası Başkanı Mehmet Tiryaki de bulundu. Açılışı yapan CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören: “300 yıllık bir lezzet tarihinin öncüsü olan Kühne’nin üretim ve marka değerlerini yitirmeden bugünlere gelmesi; ülkemizdeki yatırım ve hedefleri bizim için önemli. Türkiye’nin 2023 hedeflerinden biri de tarım alanlarının geliştirilmesi ve iyileştirilmesi amaçlarından oluşmaktadır. Tüm bunlar göz önüne alındığında ve özellikle İzmir bölgesi yatırımlarında Kühne gibi Türk-Alman iştirakli yatırımlar ülkemiz için çok önemlidir” açıklamasında bulundu.
Açılışta konuşan Kühne Türkiye Genel Müdürü Zeki Pağda; “Bugün açılışını yaptığımız İzmir üretim tesisimizle birlikte üretim kapasitemiz büyük ölçüde artacak ve yeni hedeflere koşmaya başlayacağız. Yeni fabrikamızla ilk olarak Ortadoğu ve Asya’daki ülkelere ihracat yaparak Türkiye’deki Kühne’yi diğer Kühne fabrikaları arasında önemi ve potansiyeli yüksek bir merkez ve bölgesel bir hub olarak konumlandırmayı hedefliyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz arasında ise fabrikamıza yeni tesis yatırımları yapmak ve yeni hatlar ekleyerek; ürün gamı ve üretim hacmini yükseltmek var” açıklamasında bulundu.
Bölgenin lojistik avantajları ve tarımsal zenginliği sayesinde hammadde ve tedarik zincirini kısaltmayı hedefleyen Kühne, İzmir’e yaptığı bu yatırımla bölgenin jeostratejik konumundan da yararlanmayı planlıyor. Açılışta konuşan Kühne International CEO’su Mr. Andreas Schubert; “Burada bizim için en önemli unsur global tatlarla yerel tatları buluşturmak ve sofralarda sadece tamamlayıcı tat olarak küçük bir dokunuş yapmak değil; sevgi ve birlik duygularını da ortaya koymaktı. Geldiğimiz noktada 70 farklı ürünümüz ile sevdikleriniz için en iyi kalitede üretim yapıyoruz. Gelişen ekonomisi, Ortadoğu, Asya ve Avrupa’ya açılan kapıları ile Türkiye’de olmak Kühne için önemli bir yatırım olmasının yanı sıra, bize geleceğe yönelik yeni atılımlarda bulunmanın da heyecanını veriyor.” açıklamasında bulundu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.