Firmalardan
Markanızın müziğini profesyonellere teslim edin
SMG uyarıyor: Markanın imajından mağaza içi trafiğine, çalışan verimliliğinden satışlarına birçok unsura etki eden müzik, herkese emanet edilmez!
AVM’ler, mağazalar, restoranlar, oteller ve spor merkezleri gibi halka açık mekanlarda müzik söz konusu olduğunda uzmanlık unsuru öne çıkıyor. Çünkü müzik işin ehli olmayan ellere emanet edildiğinde istenmeyen pek çok sorunla karşılaşılabiliyor. Türkiye’de profesyonel bir yardım alınmıyorsa müzik konusuyla genellikle mağaza koordinatörleri veya pazarlama uzmanları ilgileniyor. Ancak bu durum markalar için önemli sorunları da beraberinde getirebiliyor.
Halka açık noktalarda yapılan tüm müzik yayınlarında, karşılaşılan en büyük sorunların başında hukuki problemler geliyor. Doğru müzik meslek birliklerine iletilmesi gereken telif bedelleri ödenmediği takdirde marka, davalar ve yüksek miktarlarda cezalarla karşılaşılabiliyor. Yaşanan ikinci sorun ise markanın hedef kitlesine uygun olmayan bir müzik yayını yapılması… Bu durum müşterilerin mağazada daha az vakit harcamasına ve hatta daha az alışveriş yapmasına neden oluyor.
Ayrıca müziğin merkezi bir sistemden yönetilmesi, marka kimliği ve imajı oluşturmada büyük önem taşıyor. Müzik yayınının mağazadaki personele bırakılması bu açıdan da bir risk oluşturuyor. Personel istediği zaman istediği şarkıyı yayınlayarak markanın kimliğinden mağaza içi trafiği, satışlardan iş arkadaşlarının verimliliğine birçok konuya olumsuz etki edebiliyor.
Bütün bu problemlerin yaşanmaması için müzik yayınının bu işin profesyonellerine emanetedilmesi şart. AVM’lere, restoranlara ve önemli perakende markalarına dijital müzik iletim hizmeti sunan SMG, hem yazılımının özellikleriyle hem de telif bedeli ödemeyen şirketlere sağladığı çözümlerle sektöre öncülük ediyor. Türkiye’de daha önce uygulanmamış, özel olarak geliştirilen bir müzik iletim metodunu kullanan SMG, yayınları tek merkezden yöneterek markaya uygun müzik hizmeti sağlıyor. SMG’nin yayın için geliştirdiği özel yazılım, markanın tüm şubeleri için ayrı ayrı yönetilebildiğinden hazırlanan yayın akışlarına; şubeye özel kampanya, indirim, reklam gibi anonsları da eklenebiliyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.