Firmalardan
Migros’a PLMA’dan Mükemmellik Ödülü
Migros, Private Label Manufacturers Association (PLMA) tarafından düzenlenen ve küresel ölçekteki en itibarlı ödül organizasyonlarından biri olan ‘Uluslararası Özgün Markalar’ yarışmasında Mükemmellik Ödülü’nü aldı.
Migros, Private Label Manufacturers Association (PLMA) tarafından düzenlenen ve alanında dünyanın en itibarlı organizasyonlarından biri olan ‘Uluslararası Özgün Markalar’ yarışmasında Mükemmellik Ödülü’nü kazandı.
Dünya çapında 4 binden fazla üyesi bulunan PLMA’nın ‘Uluslararası Özgün Markalar’ yarışmasına katılan ürünler, akademisyenler, gazeteciler, perakendeciler, şefler, beslenme uzmanları olmak üzere 36 kişilik sektör uzmanından oluşan bir jüri tarafından değerlendirildi. Bu yıl 27 ülkeden yaklaşık 700 ürünün başvurduğu yarışmada, Migros’un çamaşır bakım ürünleri kategorisindeki ‘Migros Lovely Touch Ekstra Parfüm Etkili Konsantre Yumuşatıcı’ ürünü, görünüşü, yarattığı fayda, fiyat-kalite karşılaştırması, ambalaj gibi kriterler açısından değerlendirilerek ödüle layık bulundu. Ödül kazanan ‘Migros Lovely Touch Ekstra Parfüm Etkili Konsantre Yumuşatıcı’ ürünü, PLMA tarafından her yıl Amsterdam’da düzenlenen ve bu yıl 110 ülkeden 13 binden fazla ziyaretçinin katıldığı World of PL Fuarı’nda ödüllü ürünler için ayrılan özel alanda sergilenerek sektör temsilcilerine de tanıtıldı.
Migros Ticaret A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Cem Rodoslu, Migros’un Türkiye’nin en güçlü tedarikçileriyle çok kuvvetli bir ekosisteme sahip olduğunu vurgulayarak, ‘’Bu büyük ekosistem, mağazalarımızdan içeri adım atan her müşterimize ihtiyacı olan tüm ürünlerle ilgili en geniş seçme hakkını tanımak için çalışıyor. Migros’un ayrıcalıklı sistemi tüketiciye çok doğru bir karma ve bol seçenek sunuyor. Özgün markalı ürünlerin, markalı ürünlerle birlikte toplam büyümesini sağlamanın, uzun vadede sektöre katkısına odaklanıyoruz. Biz, raflarımızda private label markalarımızla birlikte, lider, rekabetçi, takipçi ve niş markaların tamamına yer veriyor, müşterilerimize bol çeşit ile seçim hakkı sunuyoruz. Private label stratejimizi belirlerken, Migros markalı ürünlerimizi, markalı ürünlere rakip değil, tam tersi tamamlayıcı bir seçenek olarak görüyoruz. Markalı ürünlerin yanı sıra satışa sunduğumuz özgün markalı ürünlerde yüksek kalite konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Biz rafa kendi markamızla bir ürün koymuşsak, müşterilerimizin bu ürünle ilgili yüksek beklentilerini de mutlaka karşılamak zorundayız. Migros’a duyulan güvenin boşuna olmadığını, aldığımız bu ödüllerle bir kez daha gösterdiğimiz için mutluyuz” dedi.
Yüksek kalite standartlarının sürdürülebilir olmasını sağlayan güçlü ve donanımlı bir kalite yönetimi ekibine sahip olduklarını, ayrıca tedarikçi seçimine de büyük önem verdiklerini belirten Rodoslu, şunları söyledi:
“Yüksek standardımız, öncelikle özgün markalı ürünümüzü üretecek tedarikçinin seçiminden başlıyor. Tedarikçilerimizi uluslararası standartları karşılayan bir denetim sistemine göre değerlendirerek seçiyoruz. Migros’ta satılan özgün markalı ürünler özenle geliştiriliyor, hassas denetimlerden geçirilerek düzenli analizler ve tüketici panelleri ile kalite sürekliliği sağlanıyor. Özgün markalı ürünlerin, markalı ürünlerle birlikte toplam büyümesini sağlamanın, uzun vadede sektöre katkısına odaklanıyoruz. Bugün sektörümüzde temel gıda ürünlerinde tüm private label markaları aynı fiyat ortalamasını yakalamış durumda. Fakat araştırmalar gösteriyor ki her iki kişiden biri pahalı olsa bile istediği markayı satın almaktan vazgeçmiyor. Biz, raflarımızda private label markalarımızla birlikte, lider, rekabetçi, takipçi ve niş markaların tamamına yer veriyor, müşterilerimize bol seçenek ile seçim hakkı sunuyoruz.” dedi.
Cem Rodoslu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Market markalı ürün stratejimizin temelini yüksek kalite konusundaki hassasiyetimiz oluşturuyor. Yüksek kalite standartlarının sürdürülebilir olmasını sağlayan, sektörün en güçlü ve donanımlı kalite yönetim ekibine sahibiz. Bu ekiple, özgün marka ürünlerin yanında taze ürünlerde de kalitenin hakkını veriyoruz. İyi Tarım Uygulamaları kapsamında meyve sebzede 224 kriterle, ette 220 kriterle yapılan kalite kontrol sistemlerini Türkiye’de ilk uygulayan perakendeciyiz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.