Firmalardan
P&G ve Migros, annelere teşekkür etti
Annelerin Gururlu Sponsoru P&G, Türkiye’deki annelere teşekkür etmek için ise Migros işbirliği ile 1500 anneyi çocukları ile beraber Sertab Erener konserinde ağırladı.
P&G, yaşamları iyileştirme amacı ışığında başlattığı Londra 2012 Olimpiyat Oyunları sponsorluğu kapsamında “Teşekkürler Anne” kampanyasını yürütüyor. “Annelerin Gururlu Sponsoru” olan P&G, sporcu annelerine ve onların nezdinde tüm annelere destek için başlattığı kampanya kapsamında Londra 2012 Olimpiyat Oyunları’nda tüm dünyadan 120’den fazla sporcu annesine çocuklarını izleme fırsatı sundu.
Etkinliğe ev sahipliği yapan P&G Türkiye Marka Operasyonları Direktörü Tuba Altunterim ve Migros Ticaret Pazarlama Grup Müdürü Aysun Zaman, Türkiye’deki annelere teşekkür etme fırsatı yakaladıkları için çok mutlu olduklarını belirttiler.
P&G Türkiye Marka Operasyonları Direktörü Tuba Altunterim, P&G’nin dünyanın yanı sıra Türkiye’de sporcu annelerini desteklediğini belirtti ve şöyle devam etti:
“P&G, Olimpiyat Oyunları sponsorluğu ile birlikte hem dünyada hem de Türkiye’de Olimpiyat Oyunları bilincini geliştirecek ve ailelerde farkındalık yaratacak büyük bir hareket başlattı. Londra 2012 Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’den milli atlet Nevin Yanıt’ın annesi Semire Yanıt, milli güreşçi Rıza Kayaalp’in annesi Sevgi Kayaalp ve milli badmintoncı Neslihan Yiğit’in annesi Hürü Yiğit çocuklarını ilk kez Olimpiyat Oyunları’nda izleme şansı yakaladı. Şimdi de bu özel etkinlikle hem Türkiye’deki annelere teşekkür etmek istiyoruz hem de Olimpiyat ruhunu canlandırmaya katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Bu özel etkinlikte değerli sanatçı Sertab Erener de bizi yalnız bırakmadı ve tüm kalbiyle projeye destek verdi. Burada kendisine de teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Migros Ticaret Pazarlama Grup Müdürü Aysun Zaman ise “gençlerimizin, sporun eğitici, bütünleştirici ve pozitif rekabeti öğretici niteliklerinden yararlanmalarına aracı olduğumuz için çok mutluyuz. Migros Ticaret olarak geleceğimizin teminatı gençlerimizin gelişimini destekleyen pek çok proje yürütüyoruz dedi ve şöyle devam etti: “Migros olarak amacımız, çocuklarımızın zihinsel, ruhsal ve bedensel gelişimini ve yaşam kalitesini artıran sporu daha çok sevmelerini, başarmak için sadece istemek gerektiğine inanmalarını sağlamak. Bunu da annelerimizin desteği ile birlikte yaparak, kendine güvenen bireyler yetişmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.