Firmalardan
Reis Gıda, Dünya Gıda Günü’nde bir mesaj yayınladı
Mehmet Reis, “Küresel gıda krizi ve açlığa karşı, en etkin çare yerli tohumlarla üretilen bakliyat olacaktır” dedi. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2015 yılını Uluslararası Toprak Yılı ilan etmişti. İnsanlığın “sessiz dostu” olan toprak; gıda, yakıt ve tıbbi ürünlerin kaynağı olmasının yanında ekosistem için şarttır, suyun filtrelenmesini ve karbon döngüsünü sağlar. Sel ve kıtlık gibi felaket zamanlarında, toprak kritik bir rol oynar. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) 2016 yılını Uluslararası Bakliyat Yılı ilan etti. Yüzyıllar boyu sağlıklı ve dengeli beslenmenin temel taşlarından olan bakliyat taneleri, hem bitkisel protein, hem karbonhidrat bakımında zengindir. Yerli tohumla üretilen bakliyat, kansere karşı koruduğu için, sağlığa dost, hastalıklara şifa olur.
Dünyada 800 milyona yakın aç insanın olduğuna işaret eden Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, toprağın korunması ve yerli tohumlarla bakliyat üretiminin ‘küresel gıda krizi ve açlığa çare’ olabileceğini vurguladı.
Dünya nüfusu artarken, gıda ihtiyacının da ciddi oranda artmakta olduğunu anlatan Mehmet Reis, şunları söyledi:
“Birleşmiş Milletler (BM)’nin 2015 yılı raporuna göre, dünyamızdaki aç insan sayısı 800 milyonu geçti. 2015 yılında yaklaşık 7 milyar 300 milyonu aşan dünya nüfusunun, 2050 yılında 9 milyarı geçeceği belirtiliyor. Uzmanlar, artan nüfusla birlikte, 2050 yılında iki kat gıda üretimine ihtiyaç olacağını vurguluyor. Bu tablo karşısında, acil olarak önlemlerin alınması gerekiyor. Eğer önlem alınmazsa, önümüzdeki yıllarda birçok gıda ürününün eksikliğinden ve artacak gıda fiyatlarından, daha sıklıkla ve çaresizlik içerisinde bahsedebiliriz” dedi. “Tohum demek; gıda demek, yemek demek, aş demektir.”
Mehmet Reis, kanser uzmanları tarafından yapılan açıklamalarda, yerli tohumlarla üretilen gıdaların kansere karşı koruduğunun vurgulandığını söyledi.
‘Sürdürülebilir tarım stratejisinin hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Mehmet Reis, konuşmasına şöyle devam etti:
“Öncelikle; verimli topraklarımızı tarım dışı alanlarda kullanmamalıyız, genç nüfusu tarımda çalışmaya teşvik etmeliyiz ve yerli tohumlarla üretim yaparken bilinçli ilaçlamaya dikkat etmeliyiz. Kısaca ülkelerin; gıda üretimlerini kendilerine yeter bir düzeye yükselmek, çiftçisinin yaşam standardını güvence altına almak, halkına gıda güvenliğine uygun besin maddelerini sürekli temin etmek ve ekonomide de daha güçlü olmak için uzun vadeli planlarını yapmaları zaruridir.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.