Firmalardan
Securitas’tan “Kriz döneminin domino etkisi ve güncel riskler” etkinliği
Securitas Türkiye’nin “Güvenlikte Paradigma Kayması” serisi “Kriz Döneminin Domino Etkisi” başlıklı webinar ile devam etti. Bu kapsamda Securitas Güvenlik Süreçleri Koordinatörü Hüseyin Erim ve Securitas Güvenlik Süreçleri Kalite Koordinatör Yardımcısı Feramuz Çalışan, doğal afetler, ekonomik krizler, iklim sorunlarına kadar pek çok farklı dinamiklerin krizleri nasıl etkileyeceğini ele aldılar.
Securitas Kurumsal İletişim Müdürü Elif Koca’nın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde güncel güvenlik hassasiyetleri ve pazar yapısını değerlendirilirken, Birleşmiş Milletleri’nin Global Terörizm Endeksi’ne dikkat çekildi. Terörizm risklerini değerlendiren bu endekse göre Türkiye 23. sırada bulunurken, Barış indeksinde 163 ülke arasında 145. Sırada yer alıyor. Konuyu değerlendiren Securitas Güvenlik Süreçleri Kalite Koordinatör Yardımcısı Feramuz Çalışan, “Bu endeks bize en önemli riskin jeopolotik terör riskleri olduğunu gösteriyor. Sadece biz değil sınır komşularımız Global Terör Endeksi’nde ilk sıralarda yer alıyorlar. Onu politik hassasiyetler, göçmen sorunu, ekonomik değişim, insan kaynağı yetersizliği, doğal afetler gibi riskler takip ediyor” dedi.
Güvenlik kurgusunun, rutini devam ettirmek üzerine planlandığını belirten Securitas Güvenlik Süreçleri Kalite Koordinatörü Hüseyin Erim ise, “Ancak olağan dışı bir olay bu rutini sekteye uğradığında ne yapılacağınız, nasıl tepki gösterdiğiniz çok önemlidir. Güvenliğin önemi o zaman ortaya çıkar. Rutin sekteye uğradığında üretim kaybından, itibar kaybına geri dönüşü zor hasarlar meydana gelebilir. Bu hem hizmet alanın hem de hizmet verenin koordineli hareket etmesi gereken bir süreçtir” dedi.
Olası risklerin nasıl atlatılabileceğine dair prosedür, talimat ve görevlendirmelerin önceden hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Erim, “Kriz olduğunda hızlı tepki verebilmek, paydaşlardan veri toplayarak doğru aksiyonu alacak altyapıyı oluşturmak çok önemlidir. İletişim dikeyde olduğu kadar yatayda da sürmeli. Bu arada öğrenme ve gelişme devam etmelidir. Masa başı tatbikatları ile riskler gözden geçirilmeli, gerekirse planlar yenilenmelidir. Unutulmaması gereken konu, tüm planlamaların insan odaklı yapılması gerektiğidir. Çalışanlar eğitilmeli, belli dönemlerle güncellenmelidir. Çok güçlü planlar yapsanızda ilgili departmanlara ulaşmadığında işe yaramaz” dedi.
Firmalardan
DFN’den çikolata kaplı badem dolgulu yeni nesil hurma: Tangesir
DFN, Türkiye pazarına sunduğu “Tangesir” ile atıştırmalık kategorisine yeni bir soluk getiriyor. Pozitera’nın 20 yıllık perakende deneyimiyle DFN, sağlıklı ve şık bir alternatif sunan bu yenilikçi ürünüyle dikkat çekiyor. Tangesir, önümüzdeki dönemde Türkiye genelinde birçok satış noktasında tüketicilerle buluşacak.
DFN, hurmayı yalnızca bir meyve olmaktan çıkararak atıştırmalık kategorisinde yeni bir standart belirliyor. Türkiye pazarına “Tangesir” adıyla sunulan bu yenilikçi ürün, günlük hayatın keyif anlarını zenginleştiren özel bir lezzet deneyimi sunuyor. Özenle seçilen hurmalar, doğal olgunlaşma sürecini tamamladıktan sonra üstün kaliteli çikolata ve taze bademle buluşturuluyor.
Her damak tadına hitap eden Tangesir, hem şık hem de pratik bir atıştırmalık olarak günün her saatine eşlik ediyor. DFN Türkiye’nin uzmanlığıyla üretilen bu özel ürün, sağlıklı ve rafine lezzetler arayanlar için vazgeçilmez bir seçenek olma özelliği taşıyor.
DFN yönetim kurulu başkanı Birol Şengel, Tangesir’in Türkiye pazarına girişini şu sözlerle değerlendirdi: “Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalık kategorisine yenilikçi bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz. Bu yalnızca bir başlangıç; önümüzdeki dönemde ürünümüzü geniş bir satış ağıyla benzersiz bir şekilde daha fazla tüketiciyle buluşturmayı ve Türkiye’ye olan yatırımlarımızı hız kesmeden büyütmeyi hedefliyoruz.”
DFN, üretim sürecinin her aşamasında kalite ve güvenlik standartlarını titizlikle uygulayarak, hurmaların seçilmesinden paketlenmesine kadar her adımı dikkatle kontrol ediyor. Üretici iş ortaklarıyla kurduğu güçlü iş birlikleri sayesinde, lezzet ve kaliteyi bir araya getiren Tangesir, şimdiden dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Tangesir, yakın zamanda Türkiye genelinde çok daha fazla noktaya yayılma hedefiyle büyüyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.