Firmalardan
Starbucks global çiftçi kredi ödeneğini 50 milyon dolara yükseltti
Starbucks, 2008 yılında 20 milyon dolarlık ödenekle başlattığı Global Çiftçi Fonu Programı’nı, 2020 yılına kadar 50 milyon dolara çıkaracağını açıkladı.
Kahve sektörünün sürdürülebilirliğini desteklemeyi ilke edinen Starbucks, Global Çiftçi Fonu Programı kapsamında 2020 yılına kadar 30 milyon dolar daha ödenek çıkaracağını duyurdu. Bu yatırım, 2008 yılında belirlenen 20 milyon dolarlık ödeneğin devamı olarak hayata geçecek. Starbucks, bugüne kadar fon kapsamında 8 farklı ülkede 62’den fazla kooperatif aracılığıyla 40.000’in üzerinde çiftçiye ulaştı.
2000 yılında kısa dönem finansman girişimleriyle başlayan fon bugün orta ve uzun dönem programlarla çiftçilere kahve kalitesi, sürdürülebilirlik ve karlılığı arttırmak için destek veriyor.
Starbucks Global Coffee Başkan Yardımcısı Craig Russell, fon arttırımı ile ilgili olarak “2015’te etik kaynak girişimlerimiz kapsamında kilometre taşlarımızın bir kısmını geride bıraktık, ama daha yapacak çok işimiz var. Bu yeni yatırım, tüm dünyadan çiftçileri destekleme konusundaki kararlılığımızın da bir göstergesi… Bu fon sayesinde çiftçiler, altyapısını hazırladıkları stratejik yatırımları gerçekleştirme şansı yakalıyor. Starbucks olarak böylece, hem onların hem de sektörün geleceğinin garanti altına alınması için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmiş oluyoruz” dedi.
2015 yılında kahve tedarik zincirinin %99 etik kaynağa ulaştığını ilan eden Starbucks’ın, Kahve ve Çiftçi Değerleri İlkeleri (C.A.F.E – Coffee and Farmer Equity) sayesinde dört kıtada bir milyondan fazla çiftçi ve işçi önemli gelişme sergiliyor.
Starbucks bugüne kadar etik tedarik, kahve çiftçiliği dernekleri, iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele ve uzun dönem mahsul dayanıklılığı ile sürdürülebilir çiftlik konularına 70 milyon dolar tutarında yatırım yaptı. Marka, kahve yetiştirilen bölgelerdeki tropik ormanları korumak ve kahve çiftçilerinin hayat kalitelerini yükseltmek üzere Ruanda, Tanzanya, Kolombiya, Çin, Kosta Rika ve Etiyopya başta olmak üzere tüm dünyada altı farklı çiftçi destek merkeziyle işbirliği yapıyor.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.