Firmalardan
Tarım sektöründe dengeler değişiyor
Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, dünyadaki gıda ürünlerinin azaldığına dikkat çekerek bir an önce önlem alınmadığı takdirde, gıda ürünlerine ulaşmanın giderek zorlaşacağını ifade etti.
Mehmet Reis, dünyada bolluk döneminin bittiğine dikkat çekerek şunları ekledi:
“Çin’de pirinç ve fasulye üretimi yüzde 20 azaldı. Çin, susam ve süt tozu ihracatçısı iken, ithalatçı pozisyonuna geldi. Hindistan 1988 yılından sonra ilk kez yeşil mercimek ithal etmeye başladı. Dünyanın en büyük pirinç üreticilerinden olan Çin, Pakistan ve Hindistan pirinç ihracatını durdurdu. Hindistan yağlı tohumlarda ihracatçı konumundan ithalatçı konuma geldi. Dünyada Türkiye’den sonra ekimi yapılan Baldo pirinci, İtalya’da 780 Euro’dan 880 Euro’ya yükseldi. Dünyadaki fiyat artışlarına paralel Türkiye’de de bakliyat ürünlerinin fiyatlarının bu yıl yüzde 10-20 aralığında arttığına dikkat çeken Reis, “Ancak bu artış hızı spekülatif değildir. Çünkü dünya genelinde bir artış var. 2007-2008 yıllarındaki artışlar artık yok. Bundan sonra olmaz da. Çünkü yoğun rekabetten dolayı piyasada fiyatlar kontrol altında tutulmaktadır.
Mehmet Reis Türkiye’nin elinde çok önemli bir fırsatın olduğunu vurgulayarak, “Trakya bölgesinde inşası süren Hamzadere ve Çakmaklı Barajları’nın 2 yıl sonra tamamlanması durumunda, 1981 yılından beri kronikleşen pirinç ithalatına son verilebileceği gibi, ihraç etme şansını dahi yakalayabiliriz. Ülkemizde şu an 800 bin ton çeltik üretiliyor. Bu barajlarla birlikte yüzde 30 artışla 130 bin ton pirinç fazlası ile pirinç ithalatına gerek kalmayacak” dedi.
Yabancı yatırımcıların Türk tarım sektörüne büyük ilgi duyduğunu hatırlatan Reis şunları söyledi:
“Ülkemizde yetişen tohumları alıp, kendi ülkelerinde üretip ticaretini yapıyorlar. En somut örneği; Kanada; yeşil mercimeği, Arjantin ve ABD; fasulye ile nohut tohumlarını Türkiye’den alıp ürettiler, sonra yine Türkiye’ye sattılar. Bugün ise ülkemizde dağ, tepe dolaşarak bitki örnekleri toplanıyor. Tarım potansiyelini arttırmak ve güçlü olmak için bütün dünyayı tarayan yabancılar, Türk tarımındaki büyük potansiyeli ‘fark’ etmişlerse, biz neden fark etmiyoruz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.