Firmalardan
Türkiye’de saat sektörü büyük bir ivmeyle büyüyor
Konyalı Saat, online alışveriş sitelerinin düzene girmemesinin sektörün en büyük sıkıntılarından biri olduğunun altını çiziyor.
Saat sektöründe 62 yıllık deneyime sahip Konyalı Saat, 2013 yılının sonuna kadar Türkiye’de saat sektörünün büyük bir ivmeyle büyümeye devam edeceğini belirtiyor. 2013 saat modasında renkli kadranlar ve kayışların yanı sıra ‘Retro’ tasarımların da hakim olduğunu vurgulayan Konyalı Saat, online alışveriş sitelerinin düzene girmemesinin sektörün en büyük sıkıntılarından biri olduğunun altını çiziyor.
Şirket yapısını güçlendirerek müşteri odaklı bir hizmet benimseyen Konyalı Saat, dünyaca tanınmış markaları yıllardır tüketicisiyle buluşturuyor. Konyalı Saat Genel Müdürü İrfan Nalçacı sektörle ilgili şu açıklamaları yapıyor:
“Saat sektörü için 2012 yılı genelde başarılı bir yıl oldu. 2013 yılının sonuna kadar Türkiye saat sektörü ivmeyle büyümeye devam edecek. Özellikle büyük üretici grupların ve Lüks ve Prestij markaların gelmesiyle sektörün daha düzene girdiğini söyleyebilirim. Dünyada üst grup dediğimiz lüks markalar daha da büyüyor. Tamamı yenilenen Basel World Saat ve Mücevher fuarında özellikle bunu çok daha net gördük. Tamamı yenilenmiş lüks standlar, yeni düzenlemeler yapıldı. Bu anlamda İsviçre saat pazarı gün geçtikçe standartlarını genişletmeye devam ediyor. Bunun yanı sıra moda markalarını da es geçmemek gerekiyor. Moda markaları da her geçen gün saatteki tasarımlarını teknolojiyle birlikte geliştirerek güçleniyor.”
Konyalı Saat, güvenin çok önemli olduğunu belirtirken tüketici beklenti ve ihtiyaçlarına göre kaliteden ve modadan ödün vermeyen hizmet anlayışını ilke edindiklerini dile getiriyor. Konyalı Saat Genel Müdürü İrfan Nalçacı sektördeki hedefleriyle ilgili şu açıklamaları yapıyor: “2013 yılının sonuna kadar %15 büyümeyi hedefliyoruz. Mağazacılık anlamında da 2014 sonuna kadar 5 mağaza daha açmayı planlıyoruz. Bugüne kadar Türk saat sektörünün profesyonelleşmesine öncülük ettik bundan sonra da etmeye devam edeceğiz.”
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.