Firmalardan
Turquality kapsamına alınan ilk e-ticaret şirketi oldu
Toplam cirosu içerisinde ihracatının payı yüzde 76’ya ulaşan Modanisa, Turquality Destek Programı’na kabul edildi.
Uluslararası markalaşma potansiyeli olan Türk şirketlerinin, üretimlerinden pazarlamalarına, satışlarından satış sonrası hizmetlerine kadar bütün süreçleri kapsayan program, desteklenen markalar aracılığıyla olumlu Türk malı imajının oluşturulması ve yerleştirilmesini amaçlıyor. Program kapsamında, ilk kez bir online alışveriş sitesi, bu programa katılmaya hak kazandı.
Turquality’nin, hedeflerine ulaşmada önemli katkılar sağlayacağını belirten Modanisa CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Türe, “Bir anlamda Türkiye’nin hazır giyimdeki gücünü dünyaya taşıyoruz. 2011 yılında 50 tedarikçi ile çıktığımız yolda bugün 850’den fazla tedarikçimiz var. Bu girişimcilerin yüzde 80’i kadın. 5 kıtada 135 ülkeye kargo gönderiyoruz. Aylık 16 milyon, yıllık 200 milyonun üzerinde ziyaretçiye ulaşıyoruz. Yayınlarımızı Türkçe, Arapça, İngilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere 5 dilde gerçekleştiriyoruz. Turquality Destek Programı’na kabul edilmemiz, Türkiye’yi dünyada muhafazakar modanın merkezlerinden birisi yapma hedefimize bizi bir adım daha yaklaştıracak” şeklinde konuştu.
Turquality kapsamında yapacakları çalışmalarla yıllık ziyaretçi sayısını 500 milyona çıkaracaklarını ifade eden Türe, hali hazırda Orta Doğu, ABD ve Avrupa’da geri toplama merkezlerinin ve Londra ve Dubai’de de ofislerinin bulunduğunu belirterek, “Turquality ile birlikte bu varlığımızı planlı bir şekilde büyütmek istiyoruz. Tek başına dünyanın herhangi bir ülkesine ulaşamayacak üreticiyi dünyaya taşıyoruz. Bir platform olarak, büyük küçük tüm markaların, kendilerini dünyaya taşırken karşılarına çıkabilecek tüm sorunları çözecek formülleri biliyoruz” dedi.
Son 3 yılda üst üste Türkiye e-ihracat şampiyonu olduklarını ve Modanisa’nın kendi pazarında dünyanın öncü e-ticaret platformlarından biri olduğunu bildiren Kerim Türe, “Toplam ciromuz içerisinde ihracatın payı yüzde 76’lara yükseldi. 2020 ihracat hedefimiz 200 milyon. 2023 yılı için kendimize koyduğumuz ihracat hedefi ise 1 milyar dolar” dedi.
Gelişmekte olan ülkelerdeki e-ihracat ortalaması, toplam ihracatın yüzde 7’si dolayında iken gelişmiş ekonomilerde bu oranın yüzde 11-12 seviyesinde olduğunu ifade eden Türe, “Ülkemizde ise e-ihracat oranı maalesef sadece yüzde 1,5. Bu doğrultuda, Türkiye’nin toplam ihracatı içinde e-ihracatın mevcut payının 2023 yılına kadar yüzde 5’e çıkarılması hedefleniyor. Bu hedef bile halen gelişmiş ülkelerin gerisinde kalıyor. Bunu daha da yukarılara çekmek için çalışmamız şart. Bu doğrultuda, ülkemizin e-ihracat hamlesinin bayrak taşıyıcısı olmaktan ve bu hedeflere ulaşmasında katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. Daha önce Reuters’in hazırladığı Global Islamic Economy Raporu’nda da dünyanın en popüler İslami giyim sitesi olarak yer aldık. Bir Türk firması olarak dünya markası olmak konusunda kendimizi şanslı hissediyoruz” şeklinde konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.