Firmalardan
“Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” projesi hedef yükseltti
Mustafa V. Koç: “Hem Koç Topluluğu’nda hem de ülkemizde engelliler için duyarlılığı artırdık, şimdi hedef yüzde 100 farkındalık” dedi.
Koç Holding; engellilerin iş ve sosyal hayata daha fazla katılmaları için fiziki şartların iyileşmesine destek verdiği, bu konuda toplumsal bilinç ve duyarlılığın yaratılmasını amaçladığı ”Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Projesi”nin uygulama süresini projenin yarattığı etki ve gördüğü ilgi üzerine bir yıl daha uzatma kararı aldı. Projenin başladığı Mayıs 2012’den bu yana çalışanlar, şirketler ve bayi ağında büyük bir duyarlılıkla sahiplenilmesinden mutluluk ve gurur duyduklarını ifade eden Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, “Çalışanlarımızın % 89’una Engelliliğe Doğru Yaklaşım Eğitimleri verildi. İki yıl dolmadan hedeflerimizin de üzerine çıktığımızı gördük. Bayi ağımız aracılığı ile 13 bin öğrenciye ulaştık. Şirketlerimiz yeni hizmet ve ürünlerle çalışmaları zenginleştirdi. Şimdi hedefimizi ileriye taşıyor ve bu eğitimlerde Topluluk içinde %100’e, ülkemizde de daha fazla kesime ulaşmayı istiyoruz. Ayrıca yeni işbirlikleri ile de projeyi tabana yaymaya devam ediyoruz. Tohum Otizm Vakfı işbirliği ile, Beylikdüzü İlçemiz, kaynaştırma eğitimi ve engelliler için iş okulu pilot çalışması ile örnek bir yaklaşımı modelleyecek. Engellilerin hayatına dokunan bu gibi farklı ve etkili uygulamalara dikkat çekerek bu konuya gereken duyarlılığın gösterilmesi için çağrı yapmaya devam kararı aldık” dedi.
Koç Holding’in Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğiyle başlattığı ”Ülkem İçin Engel Tanımıyorum Projesi”nin uygulama süresi bir yıl daha uzatıldı. Mayıs 2012’de başlayan ve iki yıl sürmesi planlanan projenin henüz iki yıl dolmadan ulaştığı başarı ve yarattığı etki dikkate alınarak, farkındalık eğitimleri ile oluşan bilinç üzerine işletmelerde fiziki şartların iyileştirilmesi ve engellilerin sosyal yaşama katılmasına imkan verecek ürün, hizmet ve sosyal sorumluluk çalışmalarını çeşitlendirmek ve artırmak için projenin Mayıs 2015’e kadar devam etmesine karar verdi. Amaç, projenin etki alanını genişleterek, toplumun tüm kesimlerinde benzer ivmenin yakalanmasına öncü olmak.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.