Firmalardan
Ürünü bulamama kabusu sona eriyor!
RFID teknolojisi ile aradığınız ürün artık hep reyonda. Perakende mağazalarında sergilenen yüzlerce ürünü inceliyor, zaman harcıyor ve sonunda birini beğeniyorsunuz. Ancak beğendiğiniz ürünün bedeninin rafta olmadığını fark ediyorsunuz. Ne yaparsınız? Muhtemelen yeterli zamanınız var ve ürünü de çok istiyorsanız satış danışmanlarından yardım isteyebilirsiniz. Depoda varsa kendinizi şanslı hissedersiniz. Ama bazen cevap ‘sistemde, ürün depoda gözüküyor ama bulamadım’ olur. Mutluluğunuz kısa sürer.
Dünyaca ünlü markalar, bu soruna RFID teknolojisi ile çözüm sağlıyorlar. RFID, en basit anlatımıyla üretildiği andan satıldığı ana kadar ürünü takip edebilmeyi sağlayan bir teknoloji. Bu teknoloji ile adeta birer kimlik kartına sahip olan ürünler, müşteriye daha hızlı ulaşıyor. Satış danışmanlarının mobil olarak taşıyabildikleri kablosuz el terminalleriyle mağaza içerisindeki her bir ürünün hangi reyonda, hatta hangi rafta olduğu bilgisine anında ulaşmak mümkün oluyor. Böylece müşteri taleplerine anından cevap verilirken, eksik ürünler günlük olarak takip edilebiliyor, yerine yenileri konulabiliyor. Fazla stokların azalması ve ürünlerin reyonda bulunurluğunun artışı ile müşterilerin istedikleri zaman istedikleri ürüne ulaşarak, satın alma yapabilmeleri sağlanıyor.
Hemen hemen tüm tüketicilerin başına gelen, aradığı ürünü bulamama sorunu, alışverişi keyif olmaktan çıkartarak zaman kaybı ve hayal kırıklığına dönüştürüyor. Yapılan araştırmalar da aradığı ürünü rafta bulamayan müşterilerin %30’u satın almaktan vazgeçtiğini gösteriyor.
Hem online hem de fiziksel mağazadaki ürünlere anında erişim sağlıyor. Çok kanallı satışı da destekleyen teknoloji sayesinde, müşteri istediği ürüne kanal bağımsız hızla ulaşıyor.
Daha hızlı sayım sayesinde müşteriye daha fazla zaman ayırıyor.
RFID teknolojisinde, ürünler paketliyken de veri aktarımı mümkün oluyor. Bu sayede kutu içindeki ürünler hızlıca sayılarak, envanter sayım süresi kısalıyor. RFID kullanmayan perakendeciler sayımları ayda ya da 6 ayda bir yapabilirken, RFID sistemi ile istenilen herhangi bir sıklıkta, çok kısa bir sürede gerçekleştirilebiliyor. Satış personelinin envanter konularına daha az zaman harcaması ile müşteriye harcanacak sürenin artmasını sağlıyor ve müşteri memnuniyetini olumlu yönde etkiliyor.
Dünya’da pek çok perakendecinin kullanmaya başladığı RFID teknolojisini değerlendiren Sensormatic CEO’su İsmail Uzelli, “Perakende sektöründeki yoğun rekabet, marka karlılıklarını olumsuz etkiliyor. RFID teknolojisinin kullanımı ile hızlıca yapılan stok sayımları ve stokta ürün bulunurluğunun artması sayesinde hem perakendeci verimliliği hem de müşteriyi memnuniyeti artıyor” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.