Genel Haberler
Dünyanın en iyi şirketleri yüksek kârlılıklarını doğru fiyatlandırma stratejilerine borçlu!
Fiyatlandırma alanında dünyada lider olan danışmanlık şirketi Simon-Kucher & Partners’ın düzenlediği İstanbul Fiyat Stratejisi Forumu’nda fiyatlandırmanın kârlılık üzerindeki etkisi enine boyuna masaya yatırıldı.
Fiyatlandırma ve gelir yönetimi süreçlerini yapılandırarak, kurumların kârlılığını artıran yönetim danışmanlığı şirketi Simon-Kucher & Partners, fiyatlandırmanın kârlılık üzerindeki etkilerine odaklanan İstanbul Fiyat Stratejisi Forumu’nu 4 Aralık tarihinde İstanbul Shangri-La Bosphorus Otel’de gerçekleştirdi.
Finans, telekomünikasyon, otomotiv, perakende, hızlı tüketim ürünleri, inşaat, yapı malzemeleri ve daha birçok farklı sektör temsilcisinin yoğun katılım gösterdiği etkinlikte, dünyanın lider şirketlerinin en önemli rekabet avantajı olan “fiyatlandırma” yaklaşımları masaya yatırıldı.
Doğru fiyatlandırma=Yüksek kâr
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Simon-Kucher & Partners İstanbul Başkanı Prof. Dr. Çelik Kurtoğlu, Türkiye’de FAVÖK beklentisinin, sektör ortalamasının üzerinde olduğu şirketlerin ortak özelliğinin güçlü fiyatlama stratejisi olduğunu söyledi. Kurtoğlu, birçok şirketin fiyat savaşı içerisinde olduğu Türkiye’de başarılı uygulanan bir fiyat stratejisinin şirket kârlılığını yüzde 2 ila 4 oranında artırdığını vurguladı.
Fiyat baskısının panzehri=Değer üretmek
Etkinliğin konuşmacıları arasında yer alan Simon-Kucher & Partners CEO’su Georg Tacke, doğru fiyat yönetimi konusundaki başarılı yaklaşımlardan bahsertti ve Simon-Kucher & Partners’ın dünya çapında gerçekleştirdiği, her sektörden 2 bine yakın şirketin fiyatlandırmaya bakışını içeren araştırmanın sonuçlarını paylaştı. Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 83’ünün fiyat baskısının arttığını hissettiğini aktaran Tacke, şirketlerin yüzde 58’inin bir fiyat savaşının içerisinde olduğunun altını çizdi. “Fiyat savaşı içinde bulunan şirketlerin yüzde 89’u bu savaşının başlamasından rakiplerini sorumlu tutuyor” diyen Georg Tacke, şirketlerin yüzde 77’sinin fiyat baskısına karşı yenilikçi ürünlerle önlem almaya çalıştıklarını vurguladı. Fiyatlama alanında ‘en iyi’ seviyedeki şirketleri diğerlerinden ayıran faktörlerin liderlik ve strateji, organizasyon, inovasyon ve teknoloji bilgisi olmak üzere 4 ana başlıkta özetlenebileceğini aktaran Tacke, fiyatlama stratejisinde üst yönetim desteğinin ve yönlendirmesinin önemine dikkat çekti.
Fiyatlandırma şans değil, beceri işi
Etkinliğin bir diğer konuşmacısı ise Simon-Kucher & Partners Yönetim Kurulu Üyesi Kai Bandilla idi. Türk şirketlerinin kaliteli ürün ve hizmetler ürettiğini belirten Bandilla, yeni dönemde fiyat kavramının yalnızca maliyet eksenli değil, değer odaklı olması gerektiğinin altını çizdi. Simon-Kucher & Partners olarak ürün ve hizmetlerin ‘değerini’ ölçtüklerini ifade eden Kai Bandilla, fiyatlandırmayı yaparken bunun göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. “Fiyatlandırma bir şans işi değil, deneyim ve analizle geliştirilen bir beceridir” diyen Bandilla, geleneksel yaklaşımdaki maliyet ve rekabet kavramlarının fiyatlama stratejisini oluşturan tekfaktörler olmadığını kaydetti. “Belirleyici olan değer analizidir” diyen Bandilla, fiyatlama stratejisinde esas odaklanılması gereken kavramın ‘değer fiyatlaması’ olduğunun altını çizdi. Kai Bandilla, “Bir ürünün fiyatını o ürünün maliyeti ve rakiplerin fiyatı değil, ürünün tüketiciler için ifade ettiği değer belirler” diye ekledi.
Maliyete değil, müşterinin psikolojisine odaklanın
Kai Bandilla’nın ardından söz alan Simon-Kucher & Partners İstanbul Yönetici Direktörü Mert Terzioğlu ise, fiyatlandırma stratejisinde tüketici davranışlarının doğru analiz edilmesinin önemine değindi. Yeni dönemde markaların ‘Müşterimin davranışsal psikolojisini ne kadar anlıyorum?’ sorusunu sorması gerektiğini belirten Terzioğlu, kurumların fiyat belirlerken fazlasıyla analitik düşündüğünü, tüketicilerinse bir ürünün fiyatını düşünürken duygularını ve algılarını ön plana çıkardıklarını vurguladı. Mert Terzioğlu, fiyatlandırma stratejisi oluşturmaya çalışan şirketlerin yalnızca ellerindeki verileri analiz etmekle yetinmeyip, tüketicilerin bir ürünü değerli bulmasının arkasında yatan sebeplere eğilmesi gerektiğinin altını çizdi. Fiyatlandırma stratejisini en iyi yapan şirketlerin, müşterilerine bu stratejilerini iyi aktardığını belirten Terzioğlu, bu alanda başarı hedefleyen şirketlerin doğru fiyatlandırma iletişimi, anlaşılır teklif sunma, doğru taktiği kullanma ve marka imajını doğru aktarma adımlarını gerçekleştirmesi gerektiğini vurguladı.
E-ticarette fiyat kadar kolaylık da önemli
Simon-Kucher & Partners Paris Yönetici Ortağı David Vidal ise, e-ticaret şirketlerinde fiyatlandırma stratejilerini masaya yatırdı. Tüketicilerin mobil uygulamalardan erişim, gün içinde teslimat ve maliyet avantajı gibi faktörler nedeniyle online alışverişi tercih ettiğini belirten David Vidal, e-ticaret müşterilerinin online alışverişlerinde düşük fiyatların yanı sıra, erişim ve işlem kolaylığı ve fiyat şeffaflığı faktörlerine de önem verdiklerinin altını çizdi.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.