Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

Özel markalı ürünlerin cirosu yüzde 23 arttı

Editör
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer.
Abone Ol:

PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği, sektörün tüm oyuncularını düzenlediği Private Label Zirvesi’nde bir araya getiriyor.

2019 yılında 5.’si gerçekleştirilen Zirve, COVID-19 salgını nedeniyle 2020 yılında yapılamadı ancak PLAT Derneği, market zincirlerinden özel markalı üretim yapan firmalara, Sivil Toplum Örgütlerinden gazeteci, yazar ve ekonomistlere kadar birbirinden değerli isimleri PLAT 2020 Almanak’ta buluşturdu. Perakende sektörünün güçlü oyuncuları Migros, CarrefourSA, BİM, A101, ŞOK, Bizim Toptan, SEÇ Marketçilik ve Çağrı Market üst düzey yöneticileri ilk kez PLAT Almanak’ta bir araya gelerek 2020 yılına yönelik değerlendirmeleri ve 2021 yılı beklentilerini aktardılar.

Gıdadan kozmetiğe, temizlik ürünlerinden kişisel bakıma farklı alanlarda özel markalı üretim gerçekleştiren ve sektöre hizmet veren 28 firma, PLAT Almanak’ta gerek sektörleri gerekse şirketleri açısından pandemi nedeniyle önemli değişimlerin yaşandığı 2020 yılının bir fotoğrafını çekerken 2021’e ilişkin hedeflerini de paylaştılar.

TİM Başkanı İsmail Gülle, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, GEBKİM Vakfı Başkanı Vefa İbrahim Aracı, İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Okutur, Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş, Ege Perakendeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. Feyzi Başdaş gibi isimler de PLAT 2020 Almanak’ta değerlendirmeleri ile yer aldılar.

PLAT Almanak, özel markalı ürünler sektörünün pandemi etkisiyle geçen 2020 yılındaki gelişmelerini yansıtırken Gazeteci-Yazar Vahap Munyar, Ekonomi Gazetecisi Emin Çapa, Perakende Uzmanı, Retail Türkiye yazarı Ercüment Tunçalp, Trend Danışmanı ve Bigumigu Eş-kurucusu Yalçın Pembecioğlu, Sinirbilimci Serkan Karaismailoğlu, Uzm. Klinik Psikolog Hilal Doymuş, Gebze Fatih Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. İlyas Sarı, Future Bright ve Davranış Enstitüsü Kurucusu Akan Abdula’nın yazılarını sayfalarına taşıdı.

Nielsen tarafından hazırlanan Private Label sektörünün Hızlı Tüketim Ürünleri (HTÜ) pazarındaki 2020 performansı ve gelişmeleri de PLAT Almanak’ta yayınlandı. Nielsen Perakende Paneli verilerine göre sigara ve alkol hariç toplam Hızlı Tüketim Ürünleri pazarında Private Label cirosu, 2020 yılında 2019’a kıyasla yüzde 23 artarken pazardaki yüzde 21,5’lik pay seviyesini korudu. Private Label ürünlerin ana kategorilere göre büyüme performanslarına bakıldığında 2020’de en yüksek ciro büyümesi yüzde 25 ile Gıda’dan gelirken, bunu yüzde 22 ile Ev Temizlik&Diğer ve yüzde 11 ile Kişisel Bakım ürün grupları takip etti.

Private Label ürünlerin gıdada en yüksek ciro performansını yüzde 33 ile Yağlar kategorisinde kaydettiği ve bu kategorideki payını yüzde 27,7’den yüzde 28,3’e çıkardığı görüldü. Private Label ürünlerin gıdada en yüksek ciro payına sahip olduğu kategori yüzde 44,3 ile Süt Ürünleri olmaya devam etti.

PLAT Derneği’nin üyeleri arasında gerçekleştirdiği Beklenti Anketinin sonuçları ise çarpıcı veriler ortaya koydu. Buna göre sektör 2021 yılında Dünya ve Türkiye ekonomisi için pandeminin temel belirleyen olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların tamamı “pandemi sürecinin devam etmesi”nin dünya ekonomisini etkileyeceğine inanıyor. Katılımcılara hangi 3 faktörün Türkiye ekonomisini en fazla etkileyeceği sorulduğunda da yüzde 86,2’si “pandemi sürecinin devam etmesi”ni cevapları arasına ekledi. Enflasyonun çift haneli rakamlarda seyretmesinin Türkiye ekonomisini etkileyen faktörler arasında yer alacağını düşünenler yüzde 41,4 iken ABD ile ilişkilerin bu faktörler arasında yer alacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 34,5 oldu.

PLAT üyeleri verdikleri yanıtlarla, ihracatın 2021 yılında da önemli olacağını teyit etti. 2021 yılında şirketlerindeki büyümenin ana kaynağının dış pazarlar olacağını belirtenlerin oranı yüzde 62,1 gibi yüksek bir oranda gerçekleşti. Katılımcılara kendi sektörleri açısından gördükleri en önemli 3 risk faktörü de soruldu. Buna göre yüzde 62,1 ile “girdi maliyetlerinin artışı” öne çıktı. Pandemi sürecinin uzaması ve döviz kurlarının dalgalanması yüzde 51,7 oranla aynı ağırlıkta ikinci ve üçüncü unsurlar olarak yer aldılar. Katılımcıların yüzde 44,8’si perakende sektöründeki büyümenin ise 2021 yılında yüzde 5-10 aralığında olmasını bekliyor.

PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer, 2020’de yaşanan hikayeleri gelecek yıllara bırakmak adına hazırladıkları Almanak ile ilgili olarak şunları söyledi: “2020 yılı hepimize çok şey öğretti. Kendi kendine yeten bir ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu anladık. Kolonyanın neden ezelden beri misafire yapılan ilk ikram olduğu ya da çamaşır suyunun dezenfektan gücünün ne olduğunu çok daha iyi anladık. Birçok marka ve sanayici için üç yılda gerçekleşmeyecek birçok olay üç ayda gerçekleşti. PLAT Derneği olarak her yıl perakende sektöründe sabırsızlıkla beklenen Private Label Zirvemizde bu yıl pandemi nedeniyle bir araya gelemesek de hazırladığımız Almanak çalışmasında sektörün önemli isimlerini buluşturmayı başardık. Özel markalı ürünler sektörümüzdeki büyümenin devam ettiğini gösteren verilerin yer aldığı Nielsen raporu sonuçlarımız ve üyelerimizin beklentilerini içeren anket sonuçlarımız da ilk kez PLAT Almanak’ta yayınlandı. Değerli görüşleri ve yazıları ile katkı veren herkese teşekkürlerimizi sunuyorum.”

PLAT Derneği’nin web sitesinde de yayınlanan PLAT 2020 Almanak’ı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

https://plturkey.org/pl-almanak-2020

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

GÜSOD: Kayıt dışılığın önüne geçmek için işverene destek şart

Editör

Yazar:

Emeklilikte Yaşa Takılanları (EYT) ilgilendiren düzenleme, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı. Yapılan bu yasal düzenlemeyle birlikte emekliliğe hak kazanmasına karşın gerekli yaş sınırını karşılamayan yüzbinlerce çalışana emeklilik yolu açıldı. Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Murat Kösereisoğlu, GÜSOD üyesi güvenlik sektöründe şirketlerinin tamamında çalışanların yüzde 12’sinin bu yasadan faydalanarak emekli olduğunu söyledi. EYT’li olması durumunda aynı şirkette çalışmak isteyen bir bireyin, işverene maliyetinin yüzde 2 arttığı bilgisini de veren Kösereisoğlu, konuyla ilgili önerilerde bulunarak oluşabilecek olumsuz durumlar ve çözüm önerileri hakkında bilgiler verdi.

EYT yasasından faydalanarak güvenlik sektöründen emekli olanlar nedeniyle Marmara ve Batı bölgelerinin istihdam açısından olumsuz etkileneceklerinin altını çizen Kösereisoğlu, “Özel güvenlik şirketleri EYT’lilerin işe devam etmemeleri durumda yerlerine yeni personel bulmak konusunda güçlük çekecektir. Bu da nitelikli (tecrübeli) iş gücü kaybını beraberinde getirecek. Sektör özelinde değişiklik göstermekle birlikte bu kaybın telafisi ortalama olarak iki yılı bulabilir” diye konuştu.

EYT nedeniyle işten ayrılanların çalışma hayatına başka sektörlerde devam etmesi veya çalışmaması nedeniyle oluşacak istihdam açığının zamanında kapanması için eylem planı oluşturulmasının ve uygulanmasının çok önemli olduğunun altını çizen Kösereisoğlu, “Emekli olanların istihdamı her ne kadar yüzde 5 işveren payında indirim olduğu şeklinde ifade edilse de emekli istihdamının maliyeti aslında yüzde 2 daha arttı. Emekli olan kişinin kendi şirketinde değil de başka bir kurumda işe başlaması durumunda işverene maliyeti ise yüzde 7 daha fazla oluyor. Bunun da işverenin emekli çalışan yerine gençleri istihdam etmesine ya da kayıt dışı çalışmanın yolunun açılmasına neden olabileceğini düşünüyoruz. Ortaya çıkabilecek bu negatif etkiyi azaltmak için hükümet tarafından haklarını alıp ayrılacaklar için çok uygun geri ödeme koşullarıyla işverene kolaylık sağlanmasını öneriyoruz” dedi.

Düzenlemeyle birlikte ilk etapta 2 milyon 500 bin kişinin EYT yasasından yararlanacağını söyleyen Kösereisoğlu, “GÜSOD üyesi güvenlik şirketlerinde görev yapan 6 bin 500 kişi, EYT ile emekli olacak. Özel güvenlik şirketlerinin hizmet verdiği müşteriler EYT’ten doğacak yükü henüz nasıl karşılayacağını bilemiyor ve tüm yükü özel güvenlik şirketinin sırtlamasını bekliyor. Ancak asıl işveren, özel güvenlik hizmetini alanlar. EYT işlemleriyle ilgili maruz kalınacak sonuç, uygulama ve prosedür gibi işlemler, özel güvenlik şirketi tarafından hizmet alanların da asli sorumlulukları arasında yer alıyor. Hizmet satın alanlar kendilerine yansıyacak yüzde 2 ya da 7’lik maliyet artışına maruz kalmamak için bunu kabul etmiyor. Ama buradaki hassas nokta, EYT kapsamındaki özel güvenlik görevlisi çalıştığı yerin güvenliğini sağladığı ve uzun yıllardır orada çalıştığı için deneyimli ve tecrübe sahibi. Sürecin sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlamak için atılacak en büyük adım, özel güvenlik şirketleri ve hizmet alanların, çalışanları olan özel güvenlik görevlilerinin lehine olacak şekilde ortak bir karar almaları. Aksi halde özel güvenlik sektörü büyük bir iş gücü kaybına uğrayacaktır” diye konuştu.

Emekli olan çalışanın bilgi birikiminin ve deneyiminin istihdam edilen genç bir bireyle eşit olmayacağının da altını çizen Kösereisoğlu, “İşverenler, tamamen maliyet odaklı düşünerek genç istihdamını destekleyerek orta vadeli kazancı göz önünde tutabilir, nitelikli iş gücünde yaşanabilecek olan kayıpları göz ardı edebilir. Nitelikli istihdamı kaybetmemek adına koşulların daha uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. İki yıllık iş gücü kaybını telafi edebilmek için sürecin daha yumuşak olması faydalı olacaktır. GÜSOD olarak, burada en büyük sorumluluğun devlete düştüğünü düşünüyoruz. Emekli olup da çalışmaya devam etmek deneyimli kişilerle yeni istihdam edileceklerin maliyetleri eşitlenerek yaşanabilecek iş gücü kaybının önüne geçilebilir” dedi.

Kösereisoğlu, GÜSOD olarak EYT kapsamında emekli olacak çalışanlar için şu an yaklaşık olarak 100 milyon TL tutarında kıdem tazminatı ödemesi gerçekleştirecekleri bilgisini de verdi.

Devamını Oku

Genel Haberler

İstanbul PERDER’e 8 yeni üye

Editör

Yazar:

Altun Market, Aypa Market, Birlik Gross, Karabağ Market, Kim Market, Rota Market, Safir Market ve Taş Kasap, sektörel güç birliği ve gelişim için İstanbul PERDER’e katıldı

Türkiye Perakendeciler Federasyonu çatısı altında İstanbul’daki yerel-yerli perakende markaların kurumsal gelişimini desteklemek ve sektörün sorunlarına birlikte çözümler üretmek adına çalışmalarını sürdüren İstanbul PERDER, üye sayısını yeni katılımlarla artırıyor.

İstanbul merkezli Altun Market, Aypa Market, Birlik Gross, Karabağ Market, Kim Market, Rota Market, Safir Market ve Taş Kasap’ın derneğe iştirakiyle İstanbul PERDER, 2190 mağazada yaklaşık 36 bin istihdam sağlayan 48 üyeye ulaştı.

İstanbul PERDER Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere yeni katılımlarla ilgili şunları söyledi:

“Derneğimiz yeni katılımlarla ticaretin kalbi olan İstanbul’da doğru rekabet koşullarının sürdürülebilmesi adına son derece önemli bir konumda olan yerel – yerli organize zincir marketlerin tamamına yakınını kapsar duruma geldi. İlk günden itibaren son derece önem verdiğimiz çalışan kalitesini ve kalıcılığını artırmak yönündeki çalışmalarımızı Milli Eğitim Bakanlığı ile başlattığımız yeni proje ile daha da üst seviyeye taşıdık. Yine çok önem verdiğimiz sektörel iletişim, bilgi ve tecrübe paylaşımı için bu sene Aralık ayında İstanbul Yerel Marketler Buluşması ve Fuarı’nı yenilenen kurumsal kimliğiyle gerçekleştireceğiz. Üyelerimize ve daha önemlisi vatandaşlarımızın bütçesine destek olmak adına Et ve Süt Kurumu ile son yaptığımız iş birliği gibi değer yaratan projelerimiz de sürecek. Sektörümüzün sorunlarına hep birlikte çare bulmak, birlikte sinerji yaratmak adına aramıza katılan değerli yeni üyelerimize teşekkür ederim.”

Devamını Oku

Genel Haberler

PL sektörü, PLAT Talks sahur programında buluştu

Editör

Yazar:

Özel markalı ürünler sektörünün gelişimi ve sektördeki sorunların çözümü için çalışmalarını sürdüren PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği, 31 Mart Cuma gecesini 1 Nisan Cumartesi gününe bağlayan gece PLAT Üyeleri ile PLAT Talks Sahur Özel etkinliğinde bir araya geldi.

BİM COO’su Galip Aykaç, İKMİB – İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister ve GEBKİM Kimya İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanı Vefa İbrahim Aracı gibi sektörün önde gelen isimlerinin misafir olarak katıldığı etkinlik, PLAT Derneği üyelerinin yoğun katılımı ile gerçekleşti.

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren PLAT Derneği Yönetim Kurulu Başkanı M. İmer Özer, sözlerine katılımcıların yoğun ilgisine teşekkür ederek başladı. Deprem felaketinin ilk dakikalarından itibaren üye firmalarla birlikte bölgedeki vatandaşların yaralarını sarabilmek ve toplumsal dayanışma için üzerlerine düşen görevin bilinciyle harekete geçtiklerini hatırlatan Başkan Özer, “Bölgeden gelen talep ışığında oluşturduğumuz yardım kampanyasını titiz bir koordinasyon süreci ile ivedilikle hayata geçirdik. Üye firmalarımızın desteğiyle bölgedeki salgın hastalık riskinin önüne geçmek için kritik konumda olan hijyen ürünlerinin teminini sağlayarak ihtiyaç sahibi yerlere doğru şekilde ulaşması en temel prensibimiz arasında yer aldı” dedi.

Ekonomist Dr. Hakan Özerol, “Seçim Öncesi ve Sonrası Ekonomi” konusunda değerlendirmelerde bulundu. IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi kurumların ve derecelendirme şirketlerinin tahmin raporlarından hareketle piyasa değerlendirmesi yapan Dr. Hakan Özerol, özellikle doların ve faizin yönüyle ilgili tahminlerde bulundu. Seçim sonrası ekonomi politikalarının ne olabileceği hakkında topladığı verileri PLAT üyeleriyle paylaşan Hakan Özerol, özellikle dolarda beklenen değerlenmenin kaçınılmaz olduğu bunu gösteren pek çok küresel gelişmenin ortada durduğunu belirtti. Devletin borçlanma faizlerinin ve bankaların uyguladığı piyasa faizlerinin ekonomiye olan etkilerini analiz eden Özerol, özellikle mevcut politikaların nasıl değişimler gösterebileceği ile ilgili tahminlerini dile getirdi.

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER