Genel Haberler
Perakende Günleri’nin 1. günü tamamlandı
Perakende Günleri 2016’nın ilk oturumlarında Multi Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya, Turkcell Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu yer aldı. Bu yılki moderatörlüğünü Büşra Orakçıoğlu ve Hüsna Orakçıoğlu’nun yaptığı Perakende Günleri’nin açılış konuşmasını yapan Soysal Kurucusu Suat Soysal: “Büyük bir sektör bir aray geliyor ve tüm paydaşları ile sektör ile tedarikçileri burada bir arada bulunuyor. Bu yıl sadece çizikler almadık; yaralar, darbeler aldık ama bir şekilde ayaktayız. Güzel günlerimizi unutmadan, sadece yakınmak yerine güzel günler için çaba göstermeyi unutmamalıyız. En büyük gücümüzün kendimiz olduğunu unutmamalıyız. Hepimiz birbirimizle olmak, sohbet etmek ve coşkumuzu birlikte yaşamak için buradayız. İçeriği hazırlarken sektörümüze ‘daha fazla nasıl katkı sağlarız’ diye kendi içimizde çok tartıştık. Perakende Günleri’nde sizlere 17 oturum sunacağız. Bu oturumlarda dijitalle insan arasındaki, kapsayıcılıkla dışlayıcılık arasındaki ve online ile fiziksel arasındaki ilişkiyi ele aldık. Hazırlık amaçlı olarak bu yılki Perakende Günleri için B2B toplantılarımızı yaparken en zorlandığımız konu oldu. Yıl ortasına kadar her şey çok iyi gitti ama yılın ortasında yüzde 80’i katılmayacağını açıkladı. Ve bizler de yılmadan onlara gidip anlattık. Sonucunda da geçen senekinden daha fazla katılıma ulaştık. Bütün ayarlarımız şaştığı bir gerçek. Ancak her şeyi rağmen artık gösterge panelindeki ayarları düzeltmeliyiz. Karanlığa küfredeceğine bir mum da sen yak; bu mumları yakarken de en büyük enerjiyi ve desteği gençlerimizden aldığımızı unutmamalıyız.”
“Büyümemiz küçük alanlı AVM’ler ile devam edecek”
Multi Turkey Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kaya ‘Perakendenin Geleceği’ konulu konuşması ile perakende çarklarının döndüğü AVM’lerin ve pozitif büyüme hızını koruyacak perakendenin geleceğine projeksiyon tuttu. Kaya: “Bütün yıl FED faiz artıracak mı artırmayacak mı beklentisi ile geçti. Yaz aylarındaysa bütün piyasaları Brexit kararı etkiledi. Tabi bir de Ortadoğu’daki sıcak savaş ortamının da dünya ve piyasaları oldukça etkilediği unutulmamalı. ABD seçimleri ve sonucu da yine piyasaları oldukça fazla etkiledi. Dışarıdan gelen her hamle piyasalarda sert dalgalanmalara sebep oldu. İçeride de beklenmedik ve alışmadığımız olaylar oldu. Artan terör olayları, darbe girişimi ve Rusya krizi de ekonomimiz etkiledi. Fakat güçlü altyapımız sayesinde 2016’yı yüzde 3-3,5 civarında bir büyüme ile kapatacağımızı düşünüyoruz. Buraya gelmeden önce Soysal, başarı ile ilgili bizlerden bir söz bulmamızı istedi. Markaların hepsi birer fikir olarak kuruldu ve nihayetinde pek çok aşamadan geçtikten sonra markalar ortaya çıktı. Başarı, her şeyi göze alan girişimcileri, yeni siz sektör liderlerin, başarı olarak görüyorum. Bugün Multi Turkey’e baktığımızda 14 AVM, 1 milyon m2 kiralanabilir alan, bin marka, 170 milyon ziyaretçi ve 2015’te de 5,6 milyar TL’Lik cirodan söz edebiliriz. Blackstone – Multi Turkey’in sahibi; 2013’te Türkiye’ye girdi ve Mult’iyi satın alarak sektör lideri haline geldi. Dünyanın en büyük yatırım fonlarından biri ve 260 milyar dolarlık hacmiyle Avrupa’nın 14 ülkesinde 2.6 milyon m2 alana sahip. Perakende sektörü Türkiye’de istihdam ve ekonominin en önemli gücü olduğunu söyleyebiliriz. Yaklaşık 700 milyar TL’lik ciro ile GDP’nin yüzde 12’sine ait. 2010-2015 arasındaki cironun büyümesi reel anlamda yüzde 4 oldu. Mağaza kârlılıkları da iki katı kadar arttı. Özetle perakende AVM’lerle birlikte büyüdü. Türkiye alış verişi reel mağazada gerçekleştirmeyi tercih ediyor. İnternet kullanıcılarının yüzde 35’inin interneti sadece araştırma amaçlı kullandığı ve sonrasında gidip mağazadan alış veriş yaptıklarını görüyoruz. Perakende mağazacılıkla büyüdü ve büyümeye devam edecek. 1995 yılında Türkiye’de 12 olan AVM sayısı bugün 370 adede ulaştı ve kiralanabilir alan da 10,5 milyon m2. Ciro endeksi geçen yıldan bu yıla yüzde 7.6 arttı ve üçüncü çeyrek bazında bakıldığındaysa yüzde 1,6’lık büyüme var. Multi Turkey’de ise ciro artışı 8,2. AVM’deki artış hızı devam edecek. Ancak daha küçük alanlı alışveriş merkezleri ile sürecek. İstanbul ve Ankara dışındaki büyük şehirlerde büyüme olacağını öngörüyoruz. Özellikle verimliliği artıracak yatırımlar ve sosyal hayatta çeşitlilik yaratacak konseptleri geliştirmek gerekiyor. Müşterilerin ilgisini çekecek farklı formatlara doğru gidilmesi gerekiyor. Bu amaçla yeni kategoriler oluşturulabilir. Teknolojiye daha fazla yatırım gerekiyor. E-ticarete bakıldığında Türkiye’de 60 milyon kredi kartı kullanıcısı olduğu ve sadece kredi kartı ile online alışverişin yıllık 40 milyar TL’ye ulaştığı görülüyor. Buradaki büyüme trendimiz Avrupa’dan daha hızlı. Bizdeki e-ticaret rakamı düşük olsa da, hızlı bir şekilde artıyor. E-ticaretin toplam ticaret içerisindeki payı yüzde 2 civarında ve önümüzdeki 10 yılda yüzde 10 seviyesine ulaşmasını bekliyoruz. Bir AVM yatırım kuruluşu olarak e-ticareti kendimize rakip değil, büyümemizi destekleyen bir unsur olarak görüyoruz. Diğer taraftan e-ticaret sitelerinin reel mağazalaşma yoluna gittiğini de gözlemliyoruz. Geleceğe yönelik beklentilerimizi dikkate aldığımızda, yeni dünya düzeninde volatilitenin hayatımızdan eksik olmayacağını söyleyebiliriz. Bu duruma alışmalıyız. Diğer taraftan Türkiye’nin büyümeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Teknoloji ve iletişimi çok seviyoruz ve bugün ülkemizde 71 milyon mobil telefon bağlantısı var olduğunu biliyoruz. Ayrıca 46 milyon internet kullanıcımız varken 42 milyon da akıllı telefon kullanıcısı var. Teknoloji ve iletişimi çok seviyoruz ve facebook kullanımında dördüncü sıradayız. Genç nüfusu olan bir ülkeyiz. 13-17 yaş arası 6 milyon, 18-23 yaş 8 milyon ve 24-35 15 milyon gencimiz var ve yatırımlarımızı bu doğrultuda gerçekleştirmeliyiz.”
“Eskiden satış yaptığımz yerler olarak gördüğümüz noktaları bugün birer deney noktası haline getirdik.”
‘Perakendede Toptan Değişim’ üzerine konuşma yapan Turkcell Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün: “Değişim ve dönüşümle birlikte hayatımızda bir takım değişmezler var. Bunlardan bahsedeceğim. Person of Interest’e bir sahne bizim için çok önemli. Gerçek Bağlantı. Her teknolojinin devri bir gün bitecek. Biz istesek de istemesek de. Değişmeyen tek bir şey var: Gerçek Bağlantı. Müşterilerle, birbirimizle… 1994’te cepten ilk alo ile başlayan yolculuk sonra SMS ile devam etti. 2009’da 3G ile birlikte mobil internet hayatımıza girdi. 4.5G ile birlikte dünyanın en hızlı mobil internet altyapısı çalıştırdık. İnsan beklentileri aslında çok fazla değişiyor. Eskiden satış yaptığımız yerler olarak gördüğümüz noktaları bugün bakış açımızı değiştirerek birer deney noktası haline getirdik. Müşterilerle temas ediyoruz, gerçek bağlantıyı onlarla kuruyoruz. Müşterileri unutamayacağı ve kendilerini özgür hissedeceği deneyimleri yaşatmak lazım. Bugün 80 milyar müşteri hareketi yapıyor; telefon açıyor, SMS gönderiyor, facebook’a giriyor. 300 milyon dakika konuşma ki bu da 571 yıl demek. Bir günde gerçekleştiriyoruz. 3 milyon filmlik, yani 2 Petabyte’lık 5 binden fazla KPI ile takip ediyoruz bunların hepsini. Beraberce ışıkları açalım, hep beraber Türkiye’ye bir adım daha ileri götürelim.”
Perakende Günleri 2016’nın en çok dikkat çeken konuşmacılarından biri de dünyaca ünlü ekonomist Daron Acemoğlu oldu. Dünyada en çok alıntı yapılan 20 ekonomistten biri olan ve Foreign Policy dergisinin ‘100 global Düşünür’ listesinde yer alan Acemoğlu dünya ve Türkiye ekonomisinde son durumu değerlendirdi. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT), Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu’nun Türkiye ekonomisini değerlendirdiği sözleri şöyle:
“Türkiye ekonomisine baktığımızda, ABD ve AB ile kıyasladığımızda durum iyi değil. Türkiye’deki büyüme son 10 yıl içerisinde düşük kaliteli büyüme. Verimlilik artışı olmadan bir ülkenin kendi zenginliğinin artırması söz konusu değil. Başka nereden geliyor bu büyüme? Tamamen tüketimden geliyor. Tüketime giderek hız verilmesinden kaynaklanıyor büyüme. Ancak yatırım veya verimlikte artış yok. Cari açık ise bunun bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Düşük kaliteli büyüme uzun zaman devam edemeyecek. İşsizlik yüzde 10’un üzerinde. Enflasyon düşmüyor, cari açık düşmüyor. Eşitsizlik TR’de çok yüksek. Büyüme herkese aynı yararı ve kârı getirmiyor. Peki bu böyle devam etmeli mi? Hayır ama evet. Evetten başlayacağım: Çünkü Türkiye toplum ve kurumları dışlayıcı büyümeye çok meyilli. Osmanlı kurumlarından başlayarak… Politik güç bir ufak kesimin elinde, ekonomi ve toplumu kontrol ediliyor. Mülkiyet hakları, fırsat eşitliği çok zayıf. Türkiye Cumhuriyeti kuruluyor. Osmanlı çöküyor. Büyük ve önemli kurumsal değişimlerin olduğu bir süreç. Ancak dışlayıcı kurumların sürekliliğini görüyoruz. Ekonomi ve politikada tam anlamıyla kapsayıcı bir ekonomik yapıya ulaşılamıyor. 80 yılda Türkiye’deki büyüme bazı kesimlerin katıldığı bir büyüme, tekelleşme çok fazla. Birkaç büyük holding çerçevesinde olan bir büyüme… Ancak yeterli değil. Bu dışlayıcı kurumların her zaman devam etmeyeceğini görebiliriz. İngiltere’de, Fransa’da bunu görüyoruz. Türkiye’de de bazen görüyoruz. Yeterince kuvvetli hale gelemiyor Türkiye’de. Örneğin Türkiye’de 2001-2006 arasında büyük değişimler olmaya başlıyor. 1990’lardan başlayan süreç demokrasi ve sivil toplumu güçlendiriyor. Türk iş gücü ve eğitimi kalitesinin artmasına yol açıyor. Finansal krizden sonra ortaya çıkan boşluklar (özellikle dışarıdan IMF’nin de katkısı olan) büyük bir reform süreci ortaya çıkıyor. Bütçe süreci çok daha açık bir hale geliyor. Bütçede bağımsız kurumların daha fazla kontrolü ortaya çıkıyor; ihale şeffaflaşıyor, yolsuzlukta düşüş söz konusu, yargıda büyük reform başlıyor. Siyasi açıdan da reformlar yapılıyor; İnsan hakları, askeri vesayet ve sivil toplumun kuvvetlenmesi ile sürüyor. O dönemde yüksek verimlilik yüzde 6’lık büyüme sağlıyor. Eşitsizlik düşüyor, fırsat eşitliği çok fazla gelişmeye başlıyor. Eğitim, sağlık ve altyapı gelişmeleri fakir ve daha az gelişmiş alanlara gidiyor. Türkiye’deki eğitim düzeyi artıyor. Özetle kapsayıcı büyüme her topluma açık. Sivil toplum ve yargı güçlenmeli. Türkiye ve dünya çok kritik bir dönemden geçiyor. Dünyanın kritik bağlamı şu ki geleceğin büyümesini sağlaması için kapsayıcı kurumları kuvvetlendirmemiz lazım. Ancak bu sınavlar her yerde büyük bir sınava tabiler ve büyük bir saldırı altındalar. Türkiye’de de aynı şey geçerli. Türkiye için durum daha da acil belki. Bizim daha az vaktimiz var. Düşük kaliteli büyüme uzun devam edemez, istikrarsızlık yaratıyor. Önemli adımlar geliyor. Faizler artacak büyük olasılıkla, global likidite azalacak, Türkiye-Afrika-Asya gibi yerlere giden para azalacak. Cari açığı olan bir ülkenin daha zor zamanları olacak. Bu nedenle bizim düşük kaliteli büyümemizi yüksek kaliteli büyüme yapmamız lazım. Türkiye’nin doğal kaynağı da var: Genç bir iş dünyası.”
Perakende Günleri 2016’nın ilk gün oturumları Doğan Online Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hanzade Doğan Boyner, Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendecileri Federasyonu (TAMPF) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Kurşun ve ‘When Digital Becomes Human’ ile İngiltere’de ‘2016’nın İş Kitabı’ ödülünü kazanan Steven Van Belleghem ile devam etti.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.