Genel Haberler
Perakende sektörü tüm taraflarıyla “Birlikte güçlüyüz” dedi
İstanbul Perakendeciler Derneği (PERDER) tarafından üretici ile perakendeci arasındaki işbirliğinin güçlendirmek amacıyla düzenlenen “Birlikte Güçlüyüz” panelinin ilki İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu’nda gerçekleşti.
İstanbul PERDER ve PERDER Gelişim Platformu işbirliğiyle üretici ile perakendeci işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen “Birlikte Güçlüyüz” panelinin ilki gerçekleşti. Sektörde tüm tarafların gündemdeki sorunlarına ortak platforma çözüme kavuşturmak ve işbirliğini güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen organizasyonun ilki İTO Meclis Salonu’nda yapıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreter Yardımcısı Tezer Palacıoğlu, ilk defa gerçekleştirilen etkinliğin karşılıklı bilgi alış verişi için önemli bir fırsat olduğunu belirterek tüm katılımcılara teşekkür etti. Palacıoğlu, “Masa başında değil, direkt sektör temsilcilerinden bilgi alınarak sektörün nabzının tutulması hayli önemli. İTO olarak bu girişimleri desteklemekten mutluyuz” dedi.
İstanbul PERDER’in Aralık 2015’te gerçekleştirdiği “Yerli Market Haftası” etkinliğinde duyurulan sektör buluşmalarının ilkinin geniş katılımla gerçekleşmesinden dolayı mutluluğunu dile getiren İstanbul PERDER Başkanı Ramazan Ulu, “Yerel perakendesiz bir Türkiye imkânsız. Bizler perakendeciler olarak bir bütünün parçasıyız. Dayanışma içinde yolumuza emin adımlarla devam etmeliyiz. 3 ayda bir farklı kategorilerde devamını getireceğimiz panellerde sektörün sorunlarını saptayıp, paydaşlarımızla birlikte çözüme ulaştırmaya çalışacağız” diye konuştu.
TPF Koordinatörü Zafer Yayla moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Birlikte Güçlüyüz” panelinde yerel perakendeciler ile üreticilerin geleceği daha başarılı planlanabilmesi için önerilerde bulunan Onur Market Kategori Müdürü Onur Beyse, “Nielsen verilerine bakıldığında, yerli firmaların gücü ortada. Yerli perakendenin önceki yıllarda ki başarıları yaygın marketlerin elbette dikkatinden kaçmadı. Unutulmaması gereken yerli perakendenin esnek, hızlı ve rekabetçi yapısı ve sektör içindeki yaygın marketlere göre avantajlarının daha fazla olması. Amacımız, verimli bir 2015 ardından daha başarılı birlikte daha güçlü bir 2016 yaşamak” dedi. Yerel zincirleri, yaygın marketlerden ayıran 4 önemli özelliğe de değinen Beyse sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu özelliklerin başında cadde mağazacılığı geliyor. Bulunduğu yer lokasyonda mahallenin marketi imajı olan, samimi, rahat, dileklerin kolayca iletilebilip; şikâyetlerin anında cevap bulunabildiği yerel marketlerde firmaların en üst düzey yöneticisinden sipariş elemanına kadar kolayca sıcak iletişim kurulabiliyor. Bu sayede ticari ilişkileri kuvvetlendirilip, başarı getiren zincirleme reaksiyon alınabiliyor. Cadde marketçiliğinde yerli perakendecilerin aldığı müşteri frekansı çok yüksek. Taze gıda grubunun başrolünde olan et ve süt ürünlerinde, en büyük bağımlılığı müşteri uğrama frekansı yerellerin. Öte yandan alternatif ürün sunarak müşterisinin gönlünü kazanabilen yerli marketler, yoğun kampanya empozesinden uzak, sade ve anlaşılabilir aktivitelerle müşterilerine hizmet vererek, satın alma kararlarını kolaylaştırıyor.”
Panelde üretici ve perakendecilerin satın alma görüşmelerini daha gerçekleştirebilmesi için randevu planı oluşturulması gerekliliğine değinen Sarıyer Market Kategori Müdürü Hülya Yeten ise toplantılarda bölgedeki tüketicinin iyi araştırılıp, veriler ve satış hedefleriyle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Satış personellerinin iş ve ürün bilgileri konusunda daha fazla eğitim verilmesi gerekliliğini de belirten Yeten, temsilcilerin teknik donanımlarının artırılarak iş geliştirme odaklı hareket etmeleri gerektiğini vurguladı. Panelde üretici ve perakendecinin ticaretteki dengesinden bahseden Perakende Uzmanı Ercüment Tunçalp ise raf fiyatlarındaki istikrarsızlığın çözülmesi gerektiğini belirtti. Dengenin sağlanabilmesi için güvene dayalı bir ortam yaratılması gerektiğini söyleyen Tunçalp, “İletişim ve ilişkilerde demagoji olmamalı. Adaletli ve şeffaf olunmalı” dedi.
Perakende sektörünün tüm taraflarının yoğun ilgi gösterdiği panelde yaygın marketlerin yıl boyunca amacını iyi anlatan projeler ürettiğini söyleyen Şenpiliç Satış Genel Müdür Yardımcısı Faik Üçer ise “Yaygın marketler kurguladıkları projeler için taleplerde bulunup, aktiviteleri hızlıca gerçekleştirebiliyor. Yerel perakendede ise proje üretilmiyor. Doğru projeler üretilip, aktivite yapılmak istenildiği takdirde seve seve yardımcı olacağız” açıklamasını yaptı.
“Birlikte planlama yapılmalı”
Panelde sektördeki firmaları yaygın ve yerel olarak ayırmanın doğru olmadığını belirten Sütaş Perakende Direktörü Reşit Ertunç, sektördeki tüm oyuncuların aslında tüketicilere yönelik çalıştığını, gelecek planlarının bu doğrultudaki bakış açılarıyla hareket edilerek yapılması gerektiğini, müşterilere yönelik uygulamalar yapıldığı aktivite yönetiminin daha sağlıklı olacağını katılımcılarla paylaştı. Danet Genel Müdürü Sait Uluçay ise hem üretici hem perakendeci tarafında oluşan maliyetlerin düşürülebilmesi için birlikte planlama yapılması, doğru projelerin üretilmesi gerektiğini vurguladı. Çağrı Market Gıda Satınalma Müdürü İlker Dişçeken konuşmasında sevkiyat saatleri, mağazalara gerçekleştirilecek sevkiyatlarda dikkat edilmesi gereken noktalar, ürün bulunurluğu ve satış kaybına sebep olan konuları ele alırken, Nielsen İş Geliştirme Direktörü Ahmet Memiş ise katılımcılarla “2015 yılı perakende trendleri ve işlenmiş et, süt, yoğurt kategorilerinde öne çıkanlar” sunumunu paylaştı.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.