Genel Haberler
Perakendecilerden kooperatiflere destek
Tanzim satış konusunun gündeme geldiği günden bu yana fiyatları kontrol edip aşağıya çekmenin yolu olarak kooperatif modeli gösteriliyor.
Türkiye, kooperatif konusunda büyük gelişme gösteremedi. Kooperatif fakiri ülke olarak gösteriliyoruz. Önümüzdeki süreçlere kooperatif sayılarında artış bekleniyor. Perakendeciler, kooperatif ürünlerine her türlü desteği vereceğini ifade ediyorlar. Bazı perakendecilerden de bu konuda bilgiler aldık. Perakendeciler, kooperatif ürünlerine raflarında her türlü desteği vereceklerini ifade ediyorlar.
Oli Center’den kooperatiflere tam destek
Oli Center Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Yorguner, yerel üreticilere, kooperatif ve birliklere büyük önem ve destek verdiklerini ifade etti. Yorguner, “Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması adına kooperatif ve birliklere raflarımız ve kapılarımız sonuna kadar açık. Fiskobirlik, Toprak Mahsulleri Ofisi’nden ürünler alıp raflarımızda satıyoruz. Bundan büyük de mutluluk duyuyoruz. Aynı şekilde Gaziantep ve çevremizde bulunan illerdeki üreticilerinde ürünlerine raflarımızda yer vermeye özen gösteriyoruz. Bölgemizde kooperatif ve birlik sayısı yok denecek kadar az. Bizde bu tür kooperatif ve birliklerin çoğalmasına, ülke ekonomisine daha fazla katkı yapmalarını arzuluyoruz. Bu şekilde de fiyatlar düşecek, tüketiciler daha ucuza alışveriş yapacaklardır. Sizler aracılığıyla da ülkemizde üretim yapan kooperatif ve birliklere seslenmek istiyorum. Gelin bizleri ziyaret ederek ürünlerinizi tanıtın, birlikte iş yapalım. Hem kooperatif ve birlikler hem de tüketiciler kazansın” dedi.
Groseri: Ekstra koruma desteği veriyoruz
Üretici birlik ve veya kooperatif ürünlerine mağazalarda planogram değerlendirmelerinde ekstra koruma desteği verdiklerini, bu işleyişi Unesco’nun bazı kentleri korumaya aldığı programa benzetebileceğini kaydeden Groseri Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Levent Uğurses, “Satışa açık ürünlerimiz içinde kooperatif/üretici birlik ürünlerinin oranı yaklaşık %2 olup çay, zeytin, yağ, süt, şalgam, peynir, şeker vb kategorilerde yaklaşık 250 SKU ile çalışmaktayız” dedikten sonra şu bilgileri verdi:
“Satış yöneticilerinin bütçeleri konusunda hızlı karar verememesi, kampanya vb aktivitelerde rekabette etkinliklerini azaltmaktadır. Artı yönleri ise piyasa fiyatları üzerinde sağlamış oldukları tam hakimiyettir. Bu hem perakendeci hem tüketici gözünde güvenilirliklerine katkı sağlamaktadır.
Satış yöneticilerinin inisiyatif alanları daha iyi bir çerçevede ele alınıp, raf fiyatları dışında kampanya fiyatlarında da aynı disiplinle hareket etmeleri iyi olacaktır.”
Uğurses, “Niş ürünlerini tüketicilerimizle buluşturma sansı yakalamamız bizim şu ana kadarki en iyi aktivitemiz olmuştur, dediğimiz gibi yaptığımız diğer pazarlama aktivitelerinde de bu büyüklükte oluşumları mutlaka görmek isteriz” şeklinde görüşlerini dile getirdi.
Çiftçim Market, aracısız satıyor
İzmir’de Çiftçim Market, aracısız et, süt, bal ve bakliyat ürünleri satışı yapılıyor. İzmir Tarım Grubu Başkanı Mahmut Eskiyörük, üreticilerin ürettiği et, süt ve bakliyat gibi ürünleri, kurdukları ‘Çiftçim’ marketi sayesinde aracısız olarak tüketiciyle buluşturduklarını, böylece hem üreticinin hem de tüketicinin kazandığını söyledi. Bornova’da kurulan Çiftçim Market’in, diğer satış noktalarından farklı olduğunu kaydeden Eskiyörük, “Biz ürünü alıp satmıyoruz. Biz üretip, satıyoruz. Marketimizdeki tüm ürünler, üretici örgütlerinin ürünleri. Özel sektörün hiçbir ürününü burada göremezsiniz” dedi.
Eskiyörük, Çiftçim Marketi olarak adlandırdıkları ve Bornova’da İl Tarım Müdürlüğü girişinde açtıkları tanzim satış noktasında, üreticilerin et, süt ve bakliyat ürünlerini aracısız olarak tüketiciye ulaştırdıklarını söyledi. Üreticinin kalkınması için çabaladıklarını ve kooperatiflerin bu süreçte önemli bir misyon üstlendiklerini kaydeden Mahmut Eskiyörük, oluşturdukları tanzim satış noktasının, önemli bir kırsal kalkınma modeli olduğunu söyledi. Eskiyörük, “Biz üreticiyi kurtarmadan, tüketiciyi kurtaramayız. Önce üreticiyi kurtarmamız gerekiyor. Biz bunu sağladık. Şu anda ortaklarımızın bütün ihtiyaçlarını karşılayarak onların düşük maliyetli bir üretim yapmalarını sağlayarak, ürün kalitesini iyileştirip pazar yerini arttırarak, ürünlerinin hammaddesini mamule dönüştürerek bir model yarattık. Şimdi tüketiciyi korumak için de Çiftçim Market’i oluşturduk. Buranın farklı bir yönü var. Biz ürünü alıp satmıyoruz. Biz üretip satıyoruz. Marketimizdeki tüm ürünler, üretici örgütlerinin ürünleri. Özel sektörün hiçbir ürününü burada göremezsiniz” dedi.
Bu markette İzmir’deki kooperatiflerin et, süt ve bakliyat ürünlerinin bulunduğunu belirten Mahmut Eskiyörük, “Buradan kazandığımız parayla da üreticiyi güçlendiriyoruz. Üretici memnun, tüketici memnun. Tüketici en azından güvenilir gıda elde ediyor. Güvenerek tüketiyor. Bir güven oluştu. İşin doğrusu bu” diye konuştu. Şu anda devletin ürettiği tanzim satış formülü konusunda da değerlendirmelerde bulunan Eskiyörük, şunları söyledi.
“Niyet iyi ama yöntem yanlış. Biz üreticiyi ve tüketiciyi korumak istiyorsak, onlara daha uygun fiyata güvenilir gıda sunmak istiyorsak, bunlar kooperatifler kanalıyla yapılmalı. Ne yapılmalı Belediyelerdeki uygun yerler ve Milli Emlak Müdürlüklerine ait yerler kooperatiflere tahsis edilmeli. Burada üretici ile tüketici buluşturulmalı. O aradaki haksız kazanç sağlayanlar ortadan kaldırılmalı. Böylece hem üreticinin yüzünü hem de tüketicinin yüzünü güldürebiliriz. Doğru model bu, bunları çoğaltmak gerekiyor. Biz böyle örnek model yarattık. Çok da benimsendi. İzmir buraya sahip çıktı. İnsanlar buradan ürün temin etmekle, emeği ile üreten insanları, desteklemiş oluyor. Bunlara ticari bakmamak gerekiyor.”
Ürünlerin satıldığı marketi, Milli Emlak’tan yıllık 30 bin lira karşılığında kiraladıklarını da aktaran Mahmut Eskiyörük, sözlerini şöyle sürdürdü
“Bu rakamı bugün bir kooperatif tabii ki kaldıramaz. Bunlar bedava tahsis edilsin. Amacımız burada ticaret yapmak değil. Hem üreticiyi hem de tüketiciyi korumak. Üretimden tüketicinin cebine girene kadar ürün bedelinin en az yüzde 40’ı arada gidiyor. Biz bunu yüzde 20’ye düşürebilsek, burada doğacak olan yüzde 20, yüzde 25’lik bir artı ile yüzde 10-15 düşük maliyetli ürün sağlayabiliriz. Üreticinin cebine yüzde 10 daha fazla para sokarız, onlar üretmeye devam eder, yerinde yaşamaya devam eder. Hak eden insanlar kazanmış olur.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.