Sosyal Medya Hesaplarımız

Genel Haberler

WorldFood İstanbul Fuarı kapılarını açtı

Editör
Abone Ol:

27. Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı -WorldFood İstanbul, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerine kapılarını açtı.

Fuarın en önemli destekçileri olan İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Haluk Okutur ve Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz, Fuarı düzenleyen ITE Bölge Direktörü Kemal Ülgen ve 27. WorldFood İstanbul Fuar Direktörü Semi Benbanaste ile birlikte bir de basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında gıda sektörü ve ev dışı tüketim alanından önemli rakamsal veriler paylaşıldı.

ITE Group Bölge Direktörü Kemal Ülgen, özellikle tarım ve gıda ürünleri ihracatı ile ilgili olarak durağan günler geçiren ülkemizde WorldFood İstanbul’un ekonomimize hareket ve enerji getireceğine inandığını belirtti. Kemal Ülgen şöyle devam etti: “WorldFood İstanbul Fuarı, fuarcılık sektörü ile ilgili sektör paydaşlarını buluşturan, rekabeti zenginleştiren, yeni ürünleri tanıtma imkanı sunan ve tedarikçileri bir araya getirerek önemli iş anlaşmaları yapan sektörün itici güçlerinden biridir. Mevcut piyasa koşullarını okumanın ve uyumlanmanın en iyi yolu fuarlardır. Fuarcılık sektörü bu nedenle durağanlaşan ekonomilerin itici gücü olmaktadır. Ülkemiz hemen her sektörün ihracatında daha büyük rakamlara ulaşmayı hak etmektedir. WorldFood İstanbul ile Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatına ölçülebilir katkı sunacağız.”

WorldFood İstanbul Fuarı’nın 27.’sini düzenlemekten dolayı heyecanlı olduklarını paylaşan WorldFood İstanbul Fuar Direktörü Semi Benbanaste, “27 yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz bu önemli fuarda, her yıl daha çok katılımcı ile yol almaktan dolayı mutluyuz. Fuarımız 2018 yılında 29 ülkeden 430 katılımcı, 133 ülkeden 16 bin 85 ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. Fuar 4 günde, katılımcılarına toplamda 339 milyon Euro’nun üzerinde yeni iş hacmi potansiyeli yaratma imkânı sağladı. Fuar, bu yıl yükselen bir grafikle 45 ülkeden, 500 katılımcı ve 20 binden fazla ziyaretçiyi ağırlamaya hazır” dedikten sonra şunları söyledi: “Bu sene İHBİR ile düzenlediğimiz, sektör oyuncularına yeni alım, iş, iş geliştirme ve ortaklık fırsatları sunan Alım Heyeti Programı ile Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere, Hindistan, Hollanda ve A.B.D gibi birçok ülkeden 100’ün üzerinde yabancı profesyonel alıcıyı WorldFood İstanbul kapsamında ağırlayacağız. Panel programlarımızda ise sektörde ilerleme kaydeden veya durağanlaşan tüm noktaları, sektörde yer alan markalar, akademisyenler ve karar vericiler ile birlikte değerlendirmeyi hedefliyoruz. Gıda sektörünün uzun vadede kalkınması adına gerçekleştireceğimiz panel ve seminerler ile sektöre ışık tutacağımıza inancımız tam”.

İHBİR Başkanı Haluk Okutur şunları söyledi: “Çok önemli bir organizasyondayız. Türkiye’nin var olan potansiyelinin farkındayız ama dünya sıralamasında istediğimiz yerde değiliz. Bu fuarın, gıda sektörü adına dünyada hak ettiğimiz yere ulaşmamızda önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Dünyada tarımsal ihracat hacmi 2 trilyon dolar. Türkiye’nin tarımsal ihracat rakamları ise 18 milyar doların üzerinde. Ülkemiz potansiyel olarak dünyadaki ilk 5 ülkeden biri. İHBİR olarak 2019 yılının ilk yarısında 205 ülkeye 4 milyar dolar ihracat yaptık. Yılsonuna kadar bu rakamın 8 milyar dolara çıkmasını hedefliyoruz. İhracatta 2023 hedefimiz 13,7 milyar dolar. Bu rakamlara ulaşabilmek için teknolojideki bütün bu gelişmeleri tarıma adapte ederek katma değerli, işlenmiş ve yarı-sanayi ürünü haline gelmiş şekilde geliştirmek zorundayız. Ülke olarak akıllı tarım teknolojilerini kullanmak durumundayız. İhracatta yeni hedefimiz Latin ve Orta Amerika ülkeleri.”

Yurt dışından gelen yatırımcıların hikayesi ve geçmişle bağı olan, o kültürle özdeşleşmiş ürünleri sevdiğine dikkat çeken Okutur, fındığın fındık olarak 1 liraya satılırken, markalanmış haliyle 2 liraya satılabileceğini söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapın

Yorumunuz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Advertisement

Genel Haberler

Şubat ayı üretici market fiyatları

Editör

Yazar:

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı yazılı basın açıklamasında değerlendirdi.

Bayraktar, şubat ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 251,6 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Elmadaki fiyat artışını yüzde 229 ile kuru üzüm, yüzde 218,7 ile limon, yüzde 216,9 ile kırmızı mercimek, yüzde 180,8 ile kuru incir, yüzde 176,3 ile pırasa, yüzde 159,7 ile marul, yüzde 159,6 ile ıspanak, yüzde 150,7 ile maydanoz takip etti.

Elma 3,5 kat, kuru üzüm 3,3 kat, limon ve kırmızı mercimek 3,2 kat, kuru incir ve pırasa 2,8 kat, marul ve ıspanak 2,6 kat ve maydanoz ise 2,5 kat fazlaya markette satıldı.

Üreticide 5 lira olan elma 17 lira 58 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm 82 lira 24 kuruşa, 5 lira 25 kuruş olan limon 16 lira 73 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 43 lira 86 kuruşa tüketiciye satıldı.”

Market fiyatları

“Şubat ayında markette 41 ürünün 31’inde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı görüldü.

Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 29,4 ile domates oldu. Domatesteki fiyat artışını yüzde 28 ile karnabahar, yüzde 21,8 ile lahana, yüzde 20,4 ile dana eti, yüzde 17,7 ile patlıcan takip etti.

Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 15,3 ile ıspanak oldu. Ispanaktaki fiyat düşüşünü yüzde 6,2 ile yeşil mercimek, yüzde 6,0 ile limon, yüzde 2,7 ile mısırözü yağı izledi.”

Üretici fiyatları

“Şubat ayında üreticide 33 ürününün 19’unda fiyat artışı olurken, 5’inde fiyat düşüşü görüldü. 9 üründe ise fiyat değişimi olmadı.

Şubat ayında üreticide fiyatı en çok düşen ürün yüzde 22,5 ile patates oldu. Patatesteki fiyat düşüşünü yüzde 12,5 ile limon, yüzde 8,7 ile lahana, yüzde 6,3 ile maydanoz, yüzde 5,5 ile ıspanak izledi.

Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 68,9 ile patlıcanda görüldü. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 67,6 ile kuru soğan, yüzde 57,5 ile karnabahar, yüzde 54,3 ile domates, yüzde 47,8 ile portakal, yüzde 47,4 ile kabak takip etti.”

Fiyat değişimlerinin sebepleri

“Üreticide patlıcan, domates, kabak ve salatalıkta havaların soğuk gitmesi nedeniyle arzdaki azalma fiyatları yükseltti.

Kuru soğanda depodaki ürünlerin azalması ve yeni ürün hasadının başlamamış olması fiyatları artırdı.

Portakal, karnabahar, havuç ve pırasada hasadın sonuna gelindiğinden arzdaki azalmadan kaynaklı fiyat yükselişi oldu.

Arz ve talepteki değişim et fiyatlarının yükselmesine neden oldu.

Patates, limon, beyaz lahana, maydanoz ve ıspanakta arzdaki artışla birlikte ürünlerin fiyatları düştü.”

Şubat ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim

“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre şubat ayında, ocak ayına göre, üre gübresi yüzde 10,5, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 4,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 3,8, amonyum sülfat gübresi yüzde 2,2 ve DAP gübresi yüzde 2,1 düştü.

Geçen yılın şubat ayına göre ise son bir yılda, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 71,2, DAP gübresi yüzde 44,5, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 42,4, üre gübresi yüzde 14,9 ve amonyum sülfat gübresi ise yüzde 1 oranında arttı.

Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 11,5 düştü, son bir yıla göre ise yüzde 38,7 oranında arttı. Besi yemi şubat ayında ocak ayına göre yüzde 0,9, süt yemi yüzde 2,7, son bir yılda besi yemi yüzde 59,5, süt yemi ise yüzde 60,7 oranında arttı. Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 23,9 oranında arttı.

Gübre fiyatlarında son dört aydır düşüş yaşanmaya devam ediyor. Üretim sezonunda çeşidine göre yüzde 400’leri aşan fiyat artışları, gübre kullanımının azalması ve geçen yıla göre baz yılı etkisiyle yıllık artış yüzde 1 ile yüzde 71,2 aralığında kaldı. Üretim maliyetlerinin düşürülebilmesi için gübre fiyatlarının tekrar artmamasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Üreticimiz, verim ve kalite unsuru olan gübreye erişimde sorun yaşamamalıdır.

Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekmektedir.”

Devamını Oku

Genel Haberler

BİM’den deprem bölgesinde ücretsiz ürün dağıtımı

Editör

Yazar:

Başta Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Hatay, Şanlıurfa, Adıyaman ve Diyarbakır olmak üzere Güneydoğu Anadolu’yu ağır bir şekilde vuran, son yılların en büyük deprem felaketinin ardından depremzedelere yardım için zamana karşı mücadele ediliyor.

İlk andan itibaren yardım çalışmalarına destek veren BİM resmi kurumlarla işbirliği içinde 20 bin adedin üzerinde battaniye, tek kişilik ve çift kişilik yorganlar, çocuklar için binlerce yorgan, battaniye, atkı, bere, eldiven, sweatshirt, polar, kışlık oduncu gömlek, ayakkabı, yetişkinler için üst ve alt polarlar, kazaklar ve ısıtıcılardan oluşan 100 bine yakın ihtiyaç malzemesini TIR’larla bölgeye gönderdi. Ayrıca afet bölgesindeki depolarından AFAD aracılığıyla temel ihtiyaç maddeleri sevkiyatına da devam ediliyor.

BİM deprem bölgesindeki yüzden fazla mağazasında da temel ihtiyaç ürünlerini güvenlik güçlerinin gözetiminde halka ücretsiz dağıttı.

BİM de depremden ağır etkilendi

Tüm Türkiye’yi yasa boğan depremde çok sayıda BİM çalışanı yaşamını yitirirken, 60’ın üzerinde çalışanı hâlâ enkaz altında kurtarılmayı bekliyor.

Bölgede bulunan BİM mağazalarından yaklaşık 500’ü ağır hasar gördü. BİM azami sayıda mağazayı tekrar açabilmek için çalışmalarını hızla sürdürüyor.

BİM’den yapılan açıklamada öncelikli hedeflerinin bölge halkının günlük hayatındaki ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapabilmesi için mağazaları çalışabilir duruma getirmek olduğu belirtildi.

Devamını Oku

Genel Haberler

101: Milletimizin yanındayız

Editör

Yazar:

A101, yaşana deprem felaketiyle ilgili şu açıklamada bulundu:

“Ülkemizin güney ve güneydoğu illerinde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle derin bir üzüntü içerisindeyiz. Kaybettiğimiz çalışma arkadaşlarımıza, ailelerine ve yaşamını yitiren tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet; yaralılara acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere baş sağlığı diliyoruz. Bu zor zamanlarda herkese dayanma gücü ve sabır diliyoruz.

Bir taraftan kayıplarımızın yasını tutarken, diğer taraftan yaralarımızı sarabilmek için ülke olarak kenetleniyoruz. Tüm zorlu koşullara rağmen afet bölgesindeki vatandaşlarımızın acil ihtiyaçlarının karşılanması için büyük bir fedakarlık ve sorumlulukla görev yapan kamu görevlilerimize, depremzedelere destek olmak için gönüllü olarak görevinin başından ayrılmayan çalışma arkadaşlarımıza, diğer illerden tırlarca ekipmanlarıyla yardıma koşan gönüllü A101 çalışanlarına ve tedarik zincirinin kesintiye uğramaması için tüm gücü ile destek olan tedarikçilerimize minnettarız.

A101 olarak depremin ilk saatlerinden itibaren yardım çalışmalarına tüm olanaklarımızla destek veriyoruz. Başta AFAD ve Kızılay olmak üzere, resmi kurumlarla koordinasyon içerisinde 50 binden fazla battaniye, on binlerce yorgan, kışlık kıyafet gibi temel ihtiyaçlardan oluşan 350 bine yakın yardım malzemesini depremden etkilenen illerimize ulaştırdık. Ayrıca kurulan sahra mutfaklarına, sağlık kurumlarına ve gönüllü çalışan sivil toplum kuruluşlarına gıda, içecek ve diğer ihtiyaç malzemesi yardımlarımızı sürdürmekteyiz.

Yardım çalışmalarına hız kesmeden devam edeceğiz. A101 ailesi olarak her zaman olduğu gibi tüm olanaklarımızla halkımızın ve devletimizin yanında olacağız. Millet olarak inşallah bu zor zamanları birlikte aşacağız.”

Devamını Oku
Advertisement

Etiketler

POPÜLER