Genel Haberler
Yerli marketler haksız rekabetten şikayetçi
İstanbul PERDER Başkanı Ramazan Ulu, “Karkas eti biz daha önce de 25 – 26 TL’den alıyorduk, şimdi de aynı fiyata alıyoruz. Yani fiyatta hiçbir şey değişmedi. Çünkü ithalat çözüm değil” diye konuştu.
Türkiye genelinde 7 Kasım’da başlayan ve iki market zinciri tarafından gerçekleştirilen ithal et satışı, yerli marketlerin kasap reyonlarını vurdu. İstanbul Perakendeciler Derneği (İstanbul PERDER) Başkanı Ramazan Ulu, dernek üyesi marketlerin kasap reyonlarının cirosunda yüzde 45’e varan oranlarda düşüş olduğunu bildirdi.
Ramazan Ulu, düzenlediği basın toplantısında İstanbul PERDER çatısı altında bir araya gelen 45 market zincirinin 1509 noktada, 28 bin 900 çalışanla güvenilir ve sağlıklı ürünü tüketiciye en uygun fiyata sunmanın çabasında olduklarını söyledi.
Temel gıda maddelerinden biri olan eti de en uygun fiyata İstanbullu tüketici ile buluşturmak istediklerinin altını çizen Ulu, şöyle devam etti:
“Ülkemizde temel olarak arzdan kaynaklı sorunlar nedeniyle et fiyatları ne yazık ki çok yüksek. Bu toprakların insanları olarak biz de elbette durumdan hoşnut ve mutlu değiliz. Fiyatları dengeye oturtmak için et ithalatına karar verildi. Buna hiçbir itirazımız yok. Ancak ithal et dağıtımın sadece iki zincir marketle sınırlandırılması piyasada çok ciddi bir haksız rekabete neden oldu. Daha işin başında kamuoyu ile paylaştığımız kaygılarımız ne yazık ki gerçeğe dönüşmeye başladı. İstanbul’da bin 509, Türkiye genelinde 3 bin 500’ün üzerinde şubesi bulunan yerli marketler olarak kasap reyonlarımızda ortalamada yüzde 11,3, bazı noktalarda ise yüzde 45’e varan oranlarda ciro kaybı ile karşı karşıya kaldık. Sorun sadece kasap reyonlarımızla sınırlı değil. Bizimle hiçbir ilgisi olmayan bir tercih nedeniyle hem müşteri hem de imaj kaybına uğradık.”
Ramazan Ulu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın et fiyatlarını düzenlemek için iyi niyetle başlattığı uygulamanın sağlıklı yürümediğini, özellikle Anadolu’da bir takım istismarların yaşandığının altını çizdi. Et fiyatlarında da beklendiği gibi bir düşüş olmadığını ifade eden Ulu, “Karkas eti biz uygulama başlamadan önce de 25 – 26 TL’den alıyorduk, şimdi de aynı fiyata alıyoruz. Yani fiyatta hiçbir şey değişmedi. Çünkü ithalat çözüm değil. Kalıcı çözüm için öz kaynaklarımızı değerlendirmek, yerli üreticilerimizi teşvik etmek zorundayız” diye konuştu.
Türkiye’de toplam market satışlarının yaklaşık yüzde 40’ının yerel marketler tarafından yapıldığını bildiren Ramazan Ulu, yerel perakendenin sektörün sigortası olduğunu ifade etti. İstanbul PERDER’in gıda perakendeciliğinin en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri olduğunun altını çizen Ulu, 45 market zincirine ait 1509 nokta üzerinden yapılan çalışmadan çıkan sonuçları şöyle özetledi:
“Market başına günde ortalama 20 bin TL ciro yapıyoruz. 1509 marketimizin toplam günlük cirosu 30 milyon 180 bin, aylık ise 905 milyon 400 bin TL’ye ulaşıyor. İstanbul’da gelir düzeyi yüksek semtlerdeki marketlerde kartlı ödeme, gelir düzeyi düşük semtlerde ise nakit ödeme tercihi daha yüksek. Ortalamaya vurduğumuzda ise alışverişin yüzde 50’sinin POS cihazlarıyla, yüzde 50’sinin ise nakit yapıldığını söyleyebiliriz. Perakende Rehberi’nin verilerinden de gördüğümüz üzere market cirolarımız en çok hafta sonları, özellikle de cumartesi günleri en yüksek seviyeye çıkıyor. İstanbullular en çok alışverişi sebze ve meyve reyonlarından yapıyor. Sebze ve meyve satışları toplam ciromuzun yüzde 20’sini oluşturuyor. Kırmızı ve beyaz et ile açık şarküteri yüzde 15’lik pay ile ikinci ve üçüncü sırayı paylaşıyor. Dördüncü sırada ise yüzde 10 ile atıştırmalıklar yer alıyor. Kalan yüzde 40’ı ise paketli ürün, temizlik, kozmetik ve gıda dışı ürünler oluşturuyor.”
Perakende Rehberi verileri ışığında bir yıllık fiyat değişimleri hakkında da bilgi veren Ramazan Ulu, son 12 ayda en yüksek fiyat artışının yüzde 21,9 ile süt ürünlerinde olduğunu bildirdi. Ulu, süt ürünlerini yüzde 19,6 ile yağların, yüzde 17,4 ile kozmetik ürünlerin izlediğini söyledi.
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.