Firmalardan
Tat Gıda ile Maspex’den dev işbirliği
Tat Gıda ve Polonyalı Maspex’in ortak girişimi Tedi İçecek, Tedi markasıyla Türkiye’nin ilk çocuk meyve suyunu piyasaya sundu.
Türkiye’nin köklü gıda şirketlerinden Tat Gıda Sanayi ile Orta ve Doğu Avrupa’nın lider meyve suyu üreticisi Maspex Wadowice Group’un eşit ortaklıkla kurdukları Tedi İçecek, Türkiye’nin ilk çocuk meyve suyunu pazara sundu.
Tedi İçecek’in plan ve hedeflerinin paylaşıldığı basın toplantısı, Tat Gıda Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer ile Maspex Wadowice Group CEO’su Krzysztof Pawiski’nin katılımıyla 12 Şubat 2014 Çarşamba günü, İstanbul’da düzenlendi.
Toplantıda konuşan Tat Gıda Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Arzu Aslan Kesimer, Tat Gıda olarak önemli bir işbirliğine imza attıklarını söyleyerek, “Bu işbirliği çocuklara ve gençlere sağlıklı ürünler sunma stratejimiz adına çok önemli bir adım” dedi. Pazarda hem var olan markalarıyla hem de yeni ürün ve markalarla büyümeyi hedeflediklerini belirten Kesimer, şöyle devam etti:
“Türkiye nüfusunun çeyreğini çocuk ve gençler oluşturuyor. Bu gruba sağlıklı ürünler sunmak temel stratejimiz. Bu doğrultuda Orta ve Doğu Avrupa’nın lider meyve suyu üreticisi Maspex Wadowice Group ile ortaklık kurduk. Maspex’in çocuklara yönelik pazardaki üretim ve pazarlama tecrübesini Tat’ın Türkiye pazarındaki engin bilgisi ve dağıtım gücüyle birleştirdiğimizde mükemmel bir sinerji ortaya çıkıyor. Tedi İçecek’in Türkiye’nin ilk çocuk meyve suyu markasını piyasaya sunmasından büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz.”
Arzu Aslan Kesimer, Tedi’yi uzun bir araştırma döneminin ardından pazara sunduklarını ve tüketicilerden aldıkları ilk tepkilerin de doğru bir yatırım yaptıklarını kanıtladığını ifade etti. Türkiye’deki meyve suyu pazarının 500 milyon litrenin üzerinde olduğunu kaydeden Kesimer, Tedi markasıyla beş yıl içinde %10 pazar payı hedeflediklerini söyledi. Kesimer, “Bu oran yaklaşık olarak 150 milyon TL’lik bir ciroyu ifade ediyor” dedi.
Arzu Aslan Kesimer, Maspex ile Tedi İçecek için önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 100 milyon TL’lik yatırım yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Arzu Aslan Kesimer, 3-9 yaş arasındaki çocuklara yönelik üretilen Tedi meyve sularının tamamının havuç içerdiğini, buna ilaveten Türkiye’deki tüketicilerin tercih ettikleri meyvelerin karışımlarının da yer aldığını belirtti. Tedi’nin 5 farklı çeşidinin cam şişe ve karton ambalajlarla piyasaya sunulduğunu açıklayan Kesimer, ürünlerin hazırlık aşamasında 1500 anne ve 500 çocukla görüştüklerini, 5 ürün çeşidi için 50’den fazla tarif denediklerini anlattı. Bu ürünlerde renk verici ve koruyucu maddelerin olmadığının altını çizen Kesimer, “Diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de hem çocukların hem de anne babaların, A ve C vitaminiyle dolu bu içeceği seveceğine inanıyoruz” dedi.
“Türkiye, eşit ortaklık kurduğumuz ilk ülke oldu”
Türkiye pazarına Tat Gıda gibi büyük bir şirketle adım atmaktan duydukları memnuniyeti dile getiren Maspex Wadowice Grubu CEO’su Krzysztof Pawiski ise ürünlerinin, pazar lideri oldukları Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın da dahil olduğu 50 ülkede satıldığını söyledi. Pawiski, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2013 yılında konsolide satışlarımız 1 milyar dolara ulaştı. ABD, Kanada, Avustralya İngiltere, Almanya, İsveç, Hollanda, Rusya ve Danimarka’nın da aralarında olduğu ülkelere satışlarımız toplam ciromuzun yaklaşık %34’ünü oluşturuyor. Şu anda Maspex Wadowice Grubu, 11’i Polonya’da, 11’i ise yurtdışında faaliyet gösteren toplam 22 şirketten oluşmaktadır. Yurtdışındaki ortaklıklarımızda çoğunluk hissesi daima bize aittir. Bu konuda tek istisna ise Türkiye’deki girişimimiz oldu. Maspex’in eşit hisseyle ortaklık kurduğu ilk girişim, Tat Gıda ile Türkiye’de gerçekleşmiş oldu.”
Türkiye’nin 76 milyonu aşkın nüfusu, yüksek doğum oranı ve dinamik ekonomisiyle gıda şirketleri açısından çok cazip bir pazar olduğunun altını çizen Pawiski, ‘‘Polonya’da 39 milyonluk bir nüfus var ve yılda kişi başına meyve suyu tüketimi 27 litre. Bugün Türkiye’de kişi başına 7 litre olan meyve suyu tüketimi meyve suyu, nektar ve meyveli içecekler pazarının hâlâ yeterli seviyeye ulaşmadığı gösteriyor. Dolayısıyla daha gidilecek çok yol var ve biz de Tedi İçecek’in pazardaki bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek, başarılı bir grafik çizeceğine inanıyoruz’’ diye konuştu.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.