Firmalardan
Türk balıkları dünya sofralarını süslüyor
Türk su ürünleri sektörü hem iç piyasada, hem de ihracatta başarıdan başarıya koşuyor.
Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği tarafından Çeşme’de düzenlenen II. Su Ürünleri Sektör Toplantısı’nda konuşan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, sektörün öneminin her geçen gün daha da arttığını, hem yetiştiricilik ve hem de ihracat yönünden, pazar payının arttığını, sektörün 2000 yılında 60 milyon dolar olan ihracatının 2014 yılı sonunda 693 milyon dolara yükseldiğini belirtti. Kızıltan, son yıllarda Türk Hava Yolları (THY)’nın direkt uçuş yaptığı hatlarda ihracatta ciddi gelişim yaşandığını, Avrupa’daki levrek üretiminin yüzde 40-45’lik kısmının ülkemizde gerçekleştirildiğini, Türk çipurası ve levreğinin zengin Omega 3 deposu olduğu için dünyada yoğun talep gördüğünü kaydetti.
2014 yılında Türkiye’nin su ürünleri ihracatı yüzde 23’lük artışla 563 milyon dolardan, 693 milyon dolara çıkarken, havayolu ile ihracat rakamı ise yüzde 112’lik rekor yükselişle 17 milyon 911 bin dolardan, 37 milyon 893 bin dolara çıktı. Söz konusu artışla Amerika Birleşik Devletleri yüzde 65’lik artış oranı ve 16 milyon 236 bin dolarlık tutarla en büyük dilimi aldı.
Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere 80 ülkeye ihracat gerçekleştirildiğini anlatan Kızıltan, “Dünyadaki fiyatlarda genelde bir düşme yaşanırken, ülkemiz ürünlerinin fiyatları arttı. İhracatımızda ağırlığı oluşturan taze/soğutulmuş balıkların 2013 yılında 234 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatı, 2014 yılında yüzde 50 artarak 351 milyon dolara ulaştı, fileto balıkların 2013 yılında 117 milyon dolar olan ihracat rakamı, 2014 yılında 136 milyon dolara çıktı. En büyük artışı gösteren pazarlar ise, sırasıyla Rusya Federasyonu, Hollanda, Japonya, İspanya ve İtalya oldu” şeklinde konuştu.
Kamu spotu son aşamaya geldi
Sinan Kızıltan, balığın keyifli ve lezzetli bir ürün, bereketli, ekonomik, güvenli ve yeri doldurulamayacak bir besin kaynağı olduğundan bahsedildiği kamu spotu hazırlıklarında son aşamaya geldiklerini, iç tüketimde kişi başı 15 kg. hedefine kamu spotu ile bir adım daha yaklaşacaklarını sözlerine ekledi.
2018 yılında yetiştiricilik, avcılığı geçecek
Hem dünyada, hem de Türkiye’de son yıllarda aquakültür üretiminin hızla arttığını, hatta bu sektörün artışının diğer gıda sektörlerinin üzerinde olduğunu belirten Su Ürünleri Tanıtım Grubu Başkanı Melih İşliel, Dünya Gıda Örgütü (FAO)’nün 2018 yılında yetiştiricilik ürünlerinin avcılıkla elde edilen su ürünlerini geçeceği öngörüsünde bulunduğunu kaydetti. İşliel, “2018’de dünya kişi başı su ürünleri tüketimi 19,6 kg olacak” dedi.
Firmalardan
Efor Çay, Türk çayını dünya ile buluşturuyor
Efor Çay, Türk çayını dünya gastronomisi ile buluşturmaya devam ediyor. Türkiye ile dünya gastronomisi arasında bir köprü görevi gören Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı, bu yıl 13-14 Kasım 2024 tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde, “Legacy & Menu” temasıyla 9. kez kapılarını açacak. Efor Çay, fuarda lezzet ve kaliteye önem veren konaklama ve ağırlama sektörüne ürünlerini tanıtma fırsatı bulacak.
Efor Çay Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Akkuş konu ile ilgili açıklaması: “Efor Çay olarak Türk çayının lezzetini, doğallığını ve yüksek kalitesini dünya gastronomisi ile buluşturmayı önemsiyoruz. Uluslararası Gastromasa Gastronomi Konferansı & Fuarı’nda yer alarak Türk çayının, dünyada eşsiz bir yere sahip olmasını hedefliyoruz. Bu etkinlik, çayımızı sektöre tanıtmak ve yeni iş birlikleri geliştirmek için de önemli bir fırsat sunuyor.” dedi.
Firmalardan
Seluz, PLAT Zirvesi’ne sponsor oldu
PLAT Özel Markalı Ürünler Sanayicileri ve Tedarikçileri Derneği tarafından bu yıl dokuzuncusu düzenlenecek olan Private Label Zirvesi’nde Seluz, Platin Sponsor olarak yer alacak.
9.Private Label Zirvesi, 4 Aralık 2024, Crowne Plaza, Pendik adresinde gerçekleşecek. Ülkemizin önde gelen Hızlı Tüketim Ürünleri sanayici ve tedarikçilerinden oluşan PLAT Derneği Üyeleri, ulusal ve yerel perakende zincirleri yöneticileriyle, 9. Private Label Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Sektöre yön veren değerli konuşmacılar, fark yaratan ve ilham veren içerikler, hepsi 9. Private Label Zirvesi’nde yer alacaklar.
Son bir yılda sektörde yaşananları, gelecekten beklentileri, sektörümüzdeki fırsatları ve yeniliklerin hepsi, 9. Private Label Zirvesi’nde konuşulacak.
Firmalardan
Hafız Mustafa 1864, çalışanlarına cirodan pay veriyor
1864 yılından bu yana süregelen bir mirası temsil eden Hafız Mustafa 1864, geleneksel Türk tatlılarının lezzetini korurken aynı zamanda dünya mutfağındaki trendleri yakından takip ediyor. Londra ve Dubai gibi metropollerde açılan mağazalarla, Türk lezzetlerini dünyanın dört bir yanına taşıyan marka, Türkiye’nin kültürel zenginliklerinin de bir elçisi olarak rol oynuyor.
Şirket, çalışanlarını sadece birer iş gücü olarak değil, markanın büyümesine katkı sağlayan değerli ortaklar olarak görüyor. Böylece Hafız Mustafa 1864 bünyesinde çalışanların motivasyonu artarken, şirketin de uzun vadeli başarısı güvence altına alınıyor.
Son yıllarda iş dünyasında “en iyi işveren” olma yarışı hız kazanırken, 1.500 çalışanı bulunan Hafız Mustafa 1864, kariyer basamaklarını yetenek, tecrübe ve eğitim düzeyine göre şekillendiriyor. Çalışanlar, kariyerlerinde ilerledikçe ve eğitimlerine katkıda bulundukça cirodan pay alma hakkı kazanıyorlar. Özellikle üniversite mezunu olmak ve İngilizce bilmek, ortaklık sisteminde alınacak payı belirleyen en önemli kriterler arasında yer alıyor.
“Bizim için başarı, sadece ürün kalitesiyle sınırlı değil. Çalışanlarımıza sunduğumuz fırsatlar ve onların kariyer yolculuklarında yanlarında durmamız, bizi farklı kılan en önemli etkenlerden biri” diyen Yönetim Kurulu Başkanı Eren Ongurlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her çalışanımızın gelişimi bizim için öncelik taşıyor, çünkü onların başarısı bizim başarımızdır. Başarımız, çalışanlarımıza verdiğimiz değerden kaynaklanıyor. Her bir çalışanımızın gelişimini önemsiyor ve onlara kariyerlerinde sürekli yeni fırsatlar sunuyoruz. Londra’daki şubemizde çalışan 60 yaşındaki baklava ustamız, bu sistem sayesinde İngilizce öğrenip kendini geliştirme fırsatı buldu,” diyerek bu yaklaşımın Hafız Mustafa 1864’ü iş dünyasında farklı bir noktaya taşıdığını vurguluyor.