Genel Haberler
Et-Bir: Et ürünlerinde uygulamalar düzenlemelerin gerisinde kalıyor
Et ürünlerinde üretiminden, tüketimine kadar tüm sürecin Avrupa Birliği standartlarındaki düzenlemeler ile kontrol altına alındığına dikkat çeken Et-Bir, uygulamada da aynı adımların atılabilmesi için etkin denetim ve bilinçli tüketim gerektiğine dikkat çekiyor.
Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (Et-Bir) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Bılıkçı, Avrupa Birliği’ne (AB) uyum süreci çerçevesinde, et ürünlerinde önemli adımlar atıldığına dikkat çekti. Bılıkçı, kamuoyunda “kasap köfte” olarak bilinen endüstri dışı üretilen et ürünlerine ilişkin düzenlemenin de “sektör ve tüketiciler” açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
“Kasap köfte düzenlemesi” ile sektör ve tüketiciler açısından “sağlıklı” bir adım atıldığının altını çizen Bılıkçı, “Ancak, düzenlemenin hayata geçirilebilmesi için daha etkin denetim ve bilinçli tüketim gerekiyor; düzenlemenin bu iki ayağı sağlam basmadıkça, sağlıklı bir piyasadan ve toplumdan söz edebilmemiz maalesef zor” dedi ve ekledi:
“Biz Et-Bir olarak herkesin yapması gereken işler olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar sanayi üretim yapıyor, ona göre laboratuvarımızı hazırlamışız, ona göre birçok gıda mühendisi ve veteriner çalıştırıyoruz. Ona göre hijyen şartlarını oluşturuyoruz. Ona göre birçok izinler alıyoruz. Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO) belgelerimiz var ve denetimlere tabiyiz. Kasapta üretilen et ürünlerinin (salam, sosis, sucuk veya köfte) kendi bünyelerinde sağlıklı mı sağlıksız mı olduğuna dair hiçbir tahlil yapılmıyor. Avrupa Birliği’ne uyum süreci devam ettiği için bunların yapılması ve hazırlanması yasaklandı; ancak, henüz uygulamada önemli bir adımın atılamadığını düşünüyorum.”
Düzenlemenin yapılmasına karşın, et ürünleri piyasasında önemli bir değişiklik yaşanmadığını belirten Balıkçı, “Çok caydırıcı denetimler yapıldığını görmüyoruz. Çünkü kasaplarda satılan bu ürünler genellikle etiketsiz ürünlerdir. Herhangi bir denetim yapıldığı zaman bu ürünler toplanıp imha ediliyor. Denetim yapılmıyor diyemeyiz. Ama bunun uygulanabilir olması için halkın da bilinçlendirilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yapılan tüm düzenlemelerde olduğu gibi, et ürünlerinde de uygulamanın önemli olduğuna işaret eden Bılıkçı, bunun tam olarak sağlanabilmesi için, tüketicinin de bilinçli hareket etmesi gerektiğini vurguladı ve şöyle anlattı:
“Satılan ürünlerin üzerinde etiket, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın üretim izin belgesi numarası olması gereklidir. Çünkü bu belge olmadan üretim yapılması yasaktır. Her bir işletmeye verilen üretim izin belgesi numarası var. Bu numaranın mutlaka etiketin üstünde yazması gerekiyor. Üretim tarihi, nerede üretildiği, son kullanma tarihi ve bakanlığın verdiği üretim izin numarası mutlaka etiketin üzerinde yazmalıdır. Halkımızın bu etiketin var olup olmadığına bakması gerekir. Buna göre bilinçli bir tüketim gerçekleştirilir. Çünkü nerede, ne şartlarda üretildiği, sağlıklı mı sağlıksız mı hiçbir denetimden geçmemiş ürünler halkımızın sağlığı açısından tüketilmemelidir.”
Et ürünlerinde sağlıklı tüketim için “kamu spotları”nın da kullanılmasını isteyen Bılıkçı, “Bu konu halka aktarılmalı ve bir bilinçlendirme yapılmalıdır. Bu konuda da açıkta satılan ürünlerin hala devam ettiğini halkımızın bu konuda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyeceğiz” dedi ve şöyle devam etti:
“Kasapta satılan bir ürünün üstünde etiketi yok ise, üretim tarihi, son kullanma tarihi ve devletin verdiği izin numarası yok ise bu ürünün tüketiciler tarafından alınmaması gerekir. Çünkü bu ürünlerin nerede ve hangi şartlarda üretildiği belli değil. Kasaplardan alın demek doğru bir söylem değildir. Tam tersine kamuoyunun; bakanlığın onayladığı, üstünde etiketi olan, düzgün bir denetimden geçmiş firmalara doğru yönlendirilmesi lazım. Biz bu konuda sürekli olarak bakanlık ile görüşüyoruz. İnsanların bilinçlenmesi gerekiyor. Bizler elimizden geldiği kadar bilinçlendirmeye çalışmalıyız. Yalnız bilinçlendirirsek bile bazı insanların ekonomik şartlarından dolayı fiyatı uygun ürünü tercih ettiğini görebiliriz.”
Genel Haberler
E-ticaret, indirim rüzgârıyla coşacak
Markalar ve e-ticaret pazaryerleri Türkiye’de de artık bir gelenek haline gelen kasım indirimleri için hazırlıklarını büyük ölçüde tamamladı. Birçok marka ve pazaryeri tarafından kasım ayının geneline yayılan kampanyalar sayesinde internetten alışveriş hacminin 500 milyar lirayla aylık rekorunu yenilemesi bekleniyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, tüketicilerin her yıl kasım indirimlerini merakla beklediğini hatırlattı. Kasım ayının geneline yayılan inidirim kampanyalarının markalara ellerindeki stoku eritme, tüketicilere de ihtiyaçlarını uygun fiyata giderme imkânı sunduğuna dikkat çeken Öncel, şöyle devam etti:
“Alım gücü giderek zayıflayan tüketici, gıda dışındaki ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyor. Enflasyonla mücadele için talebi kısmaya yönelik önlemlerin de etkisiyle temmuzdan bu yana üye markalarımızın büyük bölümünün adet satışlarında düşüş gözlemliyoruz. Dört aydır devam eden daralmaya kasımda “dur” demek istiyoruz. Belli ürün gruplarında yüzde 25’ten yüzde 70’e varan oranlarda indirimlerin yapılacağı kasım kampanyalarıyla birlikte hem fiziki mağazalara hem de e-ticaret pazaryerlerine büyük bir canlılık gelmesini bekliyoruz. Özellikle 11 Kasım’daki ‘bekarlar günü’ ve bu yıl 29 Kasım’a denk düşen “efsane cuma”da alışverişin en üst noktaya ulaşacağını öngörüyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre kasım, e-ticaret hacminin zirve yaptığı ay olarak öne çıkıyor. Örneğin Kasım 2023’te e-ticaret hacminin 12 aylık ortalamadan yüzde 50 fazla olduğu, yıllık toplam e-ticaretin yüzde 12,5’inin kasım ayında gerçekleştiği görülüyor. Geçen yıl “efsane cuma”ya denk düşen 24 Kasım e-ticaret hacminin en yüksek olduğu gün olarak dikkat çekiyor. “Efsane cuma”yı, bekarlar günü kampanyalarının yapıldığı 11 Kasım izliyor. Bu yıl da benzer bir tablonun gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Kasım kampanyalarında giyimden, beyaz eşyaya, elektronikten kozmetiğe her kategoride çok cazip indirimler oluyor. Temmuzdan bu yana hazır giyim, ayakkabı, elektronik ve küçük ev aleti markalarımızın adet satışlarında önemli düşüş gözlemliyoruz. Kasım ayında özellikle bu kategorilerde ciddi satış rakamlarına ulaşılacağını ve toplam e-ticaret hacminin 500 milyar lirayı aşarak rekor tazeleyeceğini tahmin ediyoruz. Talebin yüksek olmasına rağmen indirimler sayesinde kasımda da enflasyonla mücadeleye desteğimizi sürdüreceğiz.”
Sinan Öncel, tüketicileri özellikle internet üzerinden yapacakları alışverişlerde siber dolandırıcılara karşı uyanık olmaları konusunda uyardı. Öncel, tüketicilere alışverişlerini markanın ya da pazaryerinin resmi sitesinden yapmalarını, ödemelerini de gerekli güvenlik kontrollerini sağladıktan sonra gerçekleştirmelerini önerdi.
Genel Haberler
CarrefourSA, L’Etape Türkiye’de sporculara destek verdi
19-20 Ekim tarihlerinde Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen, Fransa Bisiklet Turu’nun amatör sporculara yönelik özel konsepti olan “L’Etape Türkiye by Tour de France”, 50’den fazla ülkeden yaklaşık 3000 bisikletçinin katılımıyla İstanbul’da gerçekleşti. CarrefourSA, etkinliğin tedarikçi sponsoru olarak, Yaşam için Doğrusu vizyonunu bir kez daha öne çıkardı.
CarrefourSA Pazarlama ve Kurumsal İletişim Grup Müdürü Melis Karatay Ebin, “Dünyanın en ikonik spor organizasyonlarından birinde CarrefourSA olarak yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu dev etkinlikte, sporcularımıza yarış boyunca enerji vermek amacıyla su ve meyve ikramlarıyla destek sağladık. Lezzet Arası şeflerimiz ise yarış sonrasında sporcuların karbonhidrat ihtiyaçlarını karşılamak için özel ikramlarıyla alandaydı. CarrefourSA olarak önümüzdeki dönemlerde de sporu ve sporcuyu desteklemeye kararlıyız.” dedi.
Genel Haberler
EBRD ve A101, sürdürülebilir gelecek için güçlerini birleştiriyor
Türkiye’nin 81 ilinde ve tüm ilçelerinde 13.600’ü aşkın mağazasıyla hizmet veren A101, sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik çalışmalarını hızlandırmak amacıyla Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) yeşil dönüşüm projelerini desteklemek ve yeni mağaza yatırımlarını finanse etmek için 200 milyon ABD doları tutarında kredi aldı.
EBRD, Türkiye’nin en büyük perakende zincirlerinden A101’e, sürdürülebilirlik hedeflerini desteklemek amacıyla 200 milyon ABD doları tutarında sendikasyon kredisi sağladı. Bu kredi, A101’in yeşil dönüşüm çalışmalarını hızlandırma ve yeni mağaza yatırımlarına katkı sunma amacıyla kullanılacak.
İki dilimden oluşan kredinin 100 milyon ABD doları tutarındaki kısmını EBRD taahhüt ederken, ikinci 100 milyon ABD doları tutarındaki dilim uluslararası finans kuruluşları aracılığıyla sendikasyon şeklinde sağlanacak. İlk dilimde, EBRD, 82 milyon ABD doları tutarında finansman sağlarken, Finance in Motion 18 milyon ABD doları katkı sağlayacak.
Bu finansman aracılığıyla A101, Türkiye genelinde yeni mağaza ve depo açılışları, mevcut mağazaların modernizasyonu ve enerji verimlilik artışı doğrultusunda yenilenmesi ve güneş enerjisi panelleri kurulumuna yönelik orta vadeli yatırım planlarını finanse edecek.
Kredi sayesinde A101, enerji tüketimini ve karbon emisyonlarını azaltmanın yanı sıra, güneş enerjisi ve kaynak verimliliği projeleri ile çevre dostu uygulamalarını güçlendirecek.
Türkiye perakende sektörü, ülke iş gücünün %12’sini istihdam eden önemli bir sektör olmasına rağmen, özellikle depremden etkilenen bölgelerde ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştı. A101, bu bölgelerde perakende çalışanlarının teknik becerilerini geliştirmek ve iş gücünün gelişimini desteklemek amacıyla iki büyük eğitim programı başlatacak. Programların bir diğer önemli amacı ise, ülke genelindeki personelin becerilerini artırmak olarak öne çıkıyor. Eğitim programlarına katılarak işe alınan kişilerin %60’ını kadın çalışanlar oluşturacak ve bu sayede kadınların iş gücüne katılımı ve ekonomik güçlenmesi desteklenecek.
EBRD Gıda ve Tarım İşletmeleri Bölge Başkanı Wojtek Boniaszczuk, projeyle ilgili olarak; “A101 ile bu önemli projede çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. A101’in çevre dostu operasyonlara doğru attığı adımlar perakende sektörü için örnek teşkil edecek. Özellikle depremden etkilenen bölgelerde iş gücünü desteklemeyi amaçlayan bu yatırımın, bölgenin ekonomik toparlanmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Aydın Group CFO’su Osman Yılmaz ise şöyle konuştu: “EBRD ile yapmış olduğumuz bu stratejik iş birliğinden çok mutluyuz. Bu iş birliği sektördeki konumumuzu güçlendirecek olmasının yanı sıra, sürdürülebilir perakende operasyonlarına yaptığımız yatırımları da hızlandıracaktır. A101’in sektöründe inovasyonu ve sürdürülebilirliği teşvik etmeye kararlılığının da göstergesi olan bu iş birliği, yalnızca finansal istikrarımızı artırmakla kalmayacak, aynı zamanda iş gücümüzü ve ekosistemimizi de güçlendirecektir.”
EBRD, 2009 yılından bu yana Türkiye’de çoğunluğu özel sektörde olmak üzere 453 proje ve ticaret finansmanı limitleri aracılığıyla 20 milyar avrodan fazla yatırım gerçekleştirdi.